Türkiye'den Suriye'ye stratejik projeler

BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Eklenme Tarihi 29 Aralık 2024

BAŞKAN Recep Tayyip Erdoğan-Türkiye Yeni Suriye inşasını ilmek ilmek örüyor. Pazartesi günü Cumhurbaşkanımız Erdoğan başkanlığında toplanan Kabine'de, Yeni Suriye'nin inşası yolunda önemli kararlar alındı. Erdoğan, Türkiye'nin her Bakanlığının Yeni Suriye için yapabileceklerine ilişkin ilk dosyalar ele alındı. MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Şam ziyaretlerini diğer Bakanlarımız da devam etirecek. Öncelikle olarak, Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu ve Enerji Bakanı Alpaslan Bayraktar'ın önümüzdeki haftalarda Şam ziyaretleri başlayacak.
Yeni Suriye inşası yolunda değerlendirilen aşağıdaki jeokonomik ve güvenlik projeleri şöyle:

SAVUNMA-GÜVENLİK BAŞLIKLARI
Yeni Suriye Ordusu'nun oluşmasında Türkiye'nin yardımları yeni anayasa ve seçimler sonrasında, Türkiye ile Suriye arasında savunma işbirliği anlaşması Adana Güvenlik anlaşmasının revize edilmesi.

JEOEKONOMİK BAŞLIKLAR
Tarihi Hicaz Demiryolu'nun yeniden hayat bulması, Türkiye ile Irak arasındaki stratejik Basra-Ovaköy Otoyolu'nun Suriye'ye de bağlanması, Suriye Akdeniz limanlarının, hava meydanlarının revize edilmesi, Suriye'nin elektrik sıkıntısına çare bulunması (Enerji Bakanlığı uzmanları Şam'a hareket ettiler) Türkiye'nin Suriye'de yeni petrol kuyuları araştırmasına geçmeleri Yeni anayasa ve seçimler sonrası gelecek yeni Suriye hükümeti ile DOĞU

AKDENİZ EKONOMİK ALAN ANLAŞMASI TARİH CANLANIYOR: HİCAZ DEMİRYOLU
Osmanlı'nın son büyük projesi: Hicaz Demiryolu.
Sultan 2. Abdülhamid tarafından 1900-1908 yıllarında Şam ile Medine arasında inşa ettirilen Hicaz Demiryolu, Osmanlı coğrafyasındaki demir yollarından en önemlisiydi.

İstanbul'dan Mekke'ye Osmanlı padişahlarından 2. Abdülhamit'in projesi olan Hicaz Demiryolu, İstanbul'dan Mekke'ye giden hac yolunu kolaylaştırmayı hedefliyordu.

Hattın inşası için Hindistan'dan Güney Afrika'ya kadar dünya Müslümanları bağışta bulundu.
1900'lü yılların başında yapımına başlanan hat, 1908'de Medine'ye kadar ulaştı ve Sultan Abdülhamit tarafından açılışı yapıldı. Hicaz Demiryolu ne zaman durdu? 1919 yılına kadar işlek olarak yolcu taşıyan Hicaz Demiryolu hattı, Medine'nin Osmanlı hakimiyetinden düşmesinden sonra durduruldu.

Hicaz Demiryolu hattının durakları 1750 kilometrelik Hicaz Demiryolu hattının durakları şöyleydi: İstanbul'dan Şam'a uzanan kısım, Şam'dan Amman'a uzanan kısım (Arada bugün Filistin'de yer alan Akka ve Hayfa bölümü de yer alıyor) Devamı ise şu şekilde: Amman-Maan-Tebük- Medain Salih-Medine Dünya Savaşı'ndan sonra hat 4'e bölündü. Dünya Savaşı'ndan sonra ise Hicaz Demiryolu 4 kısma ayrıldı ve parçaları farklı ülkelerin egemenliğinde kaldı:

Hayfa-Semah hattı Filistin'de Müdevvere-Medine hattı Suudi Arabistan'da Şam-Der'a, Der'a-Semah hattı Suriye'de Der'a-Müdevvere hattı ise Ürdün'de. Suudi Arabistan, Suriye ve Ürdün hattı yeniden kullanıma açmak için bir komite kurduysa da bölgedeki siyasi anlaşmazlıklar yüzünden tarihi hat metruk olarak kalmıştı.

Pazartesi günü yapılan Kabine toplantısından sonra, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Osmanlı döneminin önemli ulaşım projelerinden biri olan Hicaz Demiryolu hattının İstanbul-Şam arasındaki önemli etabının restore edileceğini açıkladı. Bakan Uraloğlu, "Orada Türkiye'den çıkıp Hicaz'a kadar giden demir yollarının parçaları var.

Oralarda belli bir bütünün parçaları olarak uzun zamandır çalıştırılmadığını biliyoruz. Hızlıca tespiti yapıp demir yolu bütünlüğünü yine Şam'a kadar ilk etapta sağlama ile ilgili bir vaziyet alacağız.

2009-2010'larda oraya yolcu trenlerini uğurlamışız, bir yolculuk yapmışız. Orada bir altyapı var. Bazı bölgelerde, mesela Irak'ta, demir yollarının raylarını sıfırdan demir olarak çalınıp satıldığını biliyoruz Suriye'de de bununla karşılaşabiliriz." şeklinde konuştu.

STRATEJİK TÜRKİYE YENİ SURİYE DOĞU AKDENİZ EKONOMİK ALAN İŞBİRLİĞİ
Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin liderliği ve stratejik gücü. Doğu Akdeniz enerji kaynaklarının zenginliği nedeniyle uzun yıllardır bölgesel ve uluslararası güç mücadelelerinin odağında yer aldı. Türkiye'nin 2019 yılında Libya'nın Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile imzaladığı deniz yetki sınırlandırma anlaşması, Doğu Akdeniz'deki dengeleri kökten değiştirdi. Bu anlaşma, Türkiye'nin bölgede oyun kurucu rolünü güçlendirmiş ve enerji kaynakları üzerindeki tek taraflı girişimlere karşı stratejik bir hamle oldu. Doğu Akdeniz'in enerji kaynaklarına çökmek isteyen Derin Amerika-Avrupa'nın çökme planlarını Başkan Erdoğan- Türkiye engelledi. Avrupa'nın yönlendirdiği, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin küstah çıkışlarıyla bölgedeki gerilimler artarken, Başkan Erdoğan-Türkiye'nin izlediği kararlı politikalar emrivakileri durdurdu. Evet. Başkan Erdoğan- Türkiye, Doğu Akdeniz'de bölgesel dengeleri şekillendiren bir lider ülke olarak hareket ediyor. Özellikle enerji kaynakları bakımından zengin bölgelerde, deniz yetki anlaşmaları ülkeler arasındaki ekonomik ve siyasi ilişkileri çok iyi okuyan Başkan Erdoğan, Libya sonrası, Mısır, Lübnan ve Yeni Suriye ile Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) stratejik çalışmalarını sürdürüyor. Mavi Vatan doktrini çerçevesinde Türkiye, hem kendi kıta sahanlığını hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin haklarını koruma noktasında tavizsiz bir duruş sergiliyor.

Yeni Suriye inşasında Başkan Erdoğan-Türkiye'nin stratejik konumu, Doğu Akdeniz'de de Türkiye-Suriye deniz yetki anlaşmasına doğru yürüyor. Olası yeni anlaşmalar Türkiye'nin Münhasır Ekonomik Bölge sınırlarını genişletirken, enerji kaynaklarının araştırılması ve işletilmesi için yeni fırsatlar sunacak. Bilindiği gibi, Mısır ve İsrail, Suriye Doğu Akdeniz deniz alanına yakın bölgede büyük doğal gaz yataklarını işletiyor. Başkan Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile yakın ilişkileri, Mısır ile Türkiye arasında da deniz anlaşmasına doğru gidişi de hızlandırmış durumda. Geçen hafta Ankara'ya gelen Lübnan Başbakanı Mikati'de, Erdoğan'la geniş işbirliği dosyalarını ele aldılar. Türkiye-Mısır, Türkiye- Lübnan, Türkiye-Yeni Suriye arasında olası stratejik deniz anlaşmaları Türkiye'yi bölgedeki enerji transfer yollarının merkezine yerleştirerek, stratejik bir enerji koridoru oluşturmasına olanak tanıyacak.

SONUÇ: BÜYÜK DEVLET BÜYÜK DÜŞÜNÜR, BÜYÜK TÜRKİYE LİDERİ Recep Tayyip Erdoğan, büyük düşünüyor. Stratejik, jeopolitik ve jeoekonomik hamleleri yapıyor. Doğu Akdeniz'deki dengeleri Türkiye lehine değiştiren tarihi bir adımları atmakta olan Erdoğan'ın yolu açık olsun.
EVET. TÜRKİYE YÜZYILI AKILLI HAMLELERLE İLMEK İLMEK ÖRÜLÜYOR.