TÜRKİYE
Cumhuriyeti, Başkan Tayyip Erdoğan'ın müthiş stratejileriyle Yeni Dünya Düzeni'nde çok etkili bir yol alıyor. Avrupa Birliği, büyük korku içinde.
Çünkü "Rusya saldırırsa ne yaparız" diyorlar. O nedenle NATO'nun en büyük iki askeri gücünden biri olan Türkiye ile müttefik olmak istiyorlar.
Çünkü Avrupa'da savaş sesleri yükseliyor. Avrupalı liderler arka arkaya korku dolu açıklamalar yapıyorlar. Bunların hiçbiri tesadüf değil.
Avrupa için vazgeçilmez ortak Türkiye.
Gelelim Amerika Birleşik Devletleri'ne… Başkan Trump'ın göreve gelmesiyle birlikte Türkiye ile yakın ilişkiler çok öne çıktı. Başkan Trump'ın Başkan Erdoğan için çok önemli ve güzel sözleri, dışişleri bakanları düzeyindeki çok önemli toplantılar, ardından Amerikan Adalet Bakanlığı tarafından New York Belediye Başkanı Eric Adams'a yönelik skandal Türkiye suçlamalarıyla ilgili alınan karar. Adams'la ilgili tüm suçlamalar düşürüldü.
Hatta mahkeme yolsuzluk davasını "tekrar açılamayacak" şekilde sonlandırdı. Ortadoğu, Afrika ve birçok Asya ülkesinden Türkiye ile yakın çalışma adımları geliyor. Türkiye tarihinin en güçlü cazibe merkezi olduğu günlerde içerde neler oluyor?
Ana muhalefet partisi CHP ne yapıyor?
Ekrem İmamoğlu ile rant ağının İstanbul'un ve İstanbulluların parasını nasıl peşkeş çektiği ortaya çıktı. 560 milyar TL'lik yolsuzluk skandalı Türkiye'nin en önemli gündem maddesi olunca CHP lideri Özgür Özel, Saraçhane saçmalığına sarıldı.
Gençleri sokağa çağırdı, tutmadı. Ardından boykot yapmaya kalktı, 2 Nisan'da vatandaş CHP'ye tokat attı.
CHP 560 milyar liralık vurgunu unutturmak için saçmalamaya devam ederken, eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu ortaya çıktı. Kılıçdaroğlu, "Çalanların yüzüne tükürülür, ben çalmadım" sözleriyle Ekrem İmamoğlu ve ekibine "hırsız" dedi.
CHP bu… Asla ülkeyi ve vatandaşı düşünmezler. Tek dertleri kendi şaşalı hayatlarını sürdürmek.
Suriye'de tarih yazan Türkiye'ye nasıl engel olabilirimin derdine düşerler. Ancak ne Türkiye eski Türkiye ne de devlet eski devlet.
CHP ne yaparsa yapsın, Türkiye büyüyecek ve güçlenecek.
Kılıçdaroğlu, Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu kendi siyasi hırslarıyla açıklamalar yapacak, kararlar alacak.
Bunlar BÜYÜK TÜRKİYE yürüyüşünü durduramayacak. Yarın yapılacak kurultayın aslında kendi çıkarları dışında Türkiye'yi pek ilgilendirmiyor.
Kendileri çalıp kendileri oynayacak.
Kılıçdaroğlu da asla pes etmeyecek. Kendi planlarını uygulamak için yaptığı toplantılar CHP kulislerinde rahatsızlığa neden oluyor.
CHP içinde yaşananların gün yüzeni çıkmak gibi bir huyu var.
Önümüzdeki günlerde de başta Ekrem İmamoğlu ve tayfasının yaptıkları, Kemal Kılıçdaroğlu'nun atacağı adımları ve Özgür Özel'in 2028 planlarını da öğreneceğiz.
CHP kulisleri hareketli olmaya devam ediyor.
Öyle fısıltılar geliyor ki, planlarında Türkiye'nin olmadığını görüyoruz.
Türkiye büyüyen güç olurken CHP kendi içinde küçülmeye devam edecek.
CHP'nin yol haritasında kendilerinden başka bir konu yok.
Avrupa stratejisi yok.
Afrika stratejisi yok.
Asya ile temas yok.
ABD ile temas yok.
Bir parti düşünün.
Sadece ülkesini yurt dışına şikayet etme gibi bir stratejiye sahip olsun.
CHP Türkiye'de maalesef milli güvenlik sorunu olma yolunda ilerliyor.
SONUÇ: Türkiye Cumhuriyeti'nin 2002'den itibaren büyük yürüyüşü devam ediyor.
Elbette gezi olayları, ekonomik saldırılar, darbe girişimleriyle bunu durdurmak istediler.
Bunların hepsinde CHP, Türkiye'nin yanında yer almak yerine kartı tarafı seçti. Ancak bir şeyi unuttular. Türkiye, 'hasta adam' imajını yıkmıştı bir kere.
Şimdi 'hasta adam' Avrupa'nın bile umudu haline gelmişti. Kim bilir?
Belki CHP bu gerçekle bir gün yüzleşir.
