BAŞINDA çıktığı ilk resmi maçta 4 cezalı ve 2 sakatla işe başlamak zorunda kalan Bülent Hoca çıkabilecek en doğru 11'le başladı. Hücum gücü son derecede zayıf ve ikinci bölgeden topu gol alanına taşımakta zafiyeti olan Galatasaray ilk yarı kalesinde ciddi gol pozisyonları yaşadı. Pino-Arda-
Stancu ve Kewell beraber oynayınca savunmaya yardım problemi çok barizdi. Servet'i sürpriz adam olarak sürekli gol yollarına yollayan Ünder bu atakta çoğalamama problemini elindeki malzemeye göre çözmeye çalıştı. Servet'in ileri çıktığı pozisyonlarda Cana daha defansif oynuyordu.
Takım savunmasında büyük zaafları olan rakibinin üstüne akıllı bir şekilde gelen Antalyaspor 2 farklı öne geçtikten sonra farkı daha da arttırabilirdi.
Top Galatasaray'lı oyunculara geldiğinde adeta 5 kg. haline geliyordu.
O kadar ağır bir şekilde hücuma kalkılınca Antalya'nın her akını gol pozisyonu haline döndü.
Orta sahada hiçbir baskı görmeden top yapan Antalyaspor adeta yazlık maç yapar gibiydi.
Her yıl onlarca futbolcuyu yollayıp yen onlarca futbolcu alırsanız bu bitmeyen sürkülasyonda takım olmaktan çıkarsınız. Aynı sezonda en az 2 değişik teknik direktörle çalışıp futbolcuların kafalarını karmakarışık ederseniz bu sonuçlar kaçınılmaz olur. Yapılacak tek şey bundan sonra yeni sezon planlamasını rahat yapabilecek bir ekibe kısa zamanda olanak sağlamak ve abuk sabuk insanlara imza toplatıp mahkemeye falan gitmeden Galatasaray'ın geleceği ile daha fazla oynamamak olmalıdır. İyi bir Galatasaray'lı olduğundan hiç şüphem olmayan Adnan Polat bugüne kadar kurduğu kötü kadrolar ve yanlış danışmanların kurbanı olmuştur. Ama olmuşla ölmüşe çare yoktur. Polat'ın bundan sonra en doğruyu yapacağına emin olmak istiyorum.