Gazı kaçmış gazoz gibi!
Lige ve kupaya havlu atıp sezonun bitmesini bezginlik içinde bekleyen bir takım. Karmakarışık bir yönetim içinde ne olacaklarını bilmeyen oyuncular ve teknik heyetin psikolojik durumunu ancak yaşayanlar bilir. Bu kadar demotive olmuş yöneticilerinin mahkeme kapılarında endirekt vuruşlarla uğraştığı bir ortamda futbol takımından da beklenilen çok fazla olmamalı zaten.
Savaşmaya çalışan oyuncular ve Ünder hoca ellerinden geleni yapmaya çalışırken çıkış beklentisi içinde olan kaliteli Kayserispor da tabii ki boş durmuyordu. Kaliteli kadrosuyla yaralı Galatasaray'ı zorladı ve beraberliği yine savunma duruşu hatasından sağladı ilk yarı. Baros hazır olmadığından muhtemelen adaletli olarak Stancu ile başlayan Ünder hoca hücumda takımı çoğaltarak ilk yarı iyi işler yaptı.
Takımınız gazı çıkmış gazoz gibi olduğu zaman en kötü zamanlardır.
Yine de Arda, Servet ve Ayhan'dan kaynaklanan bir motivasyon göze çarpıyordu. Sağ kanat bindirmeleri en etkili hamlesi olan G.Saray bunu çok iyi kullanamadı. Büyük bir transfer meblağı ile alınan Stancu karşılığını verememekte ısrarlı. Baros'un girmesiyle 2. yarıda hareketlenme bekleyenler çok da mutlu olamadılar.
Sevet gibi aslan yürekli bir oyuncudan beklenen görevler asla skor değiştrici aksiyonlar olmamalıdır.
Bu pozisyondaki oyuncular güzel değil doğru oynamalıdırlar. Bu çocuğa ilave görevler verirseniz zora sokarsınız. Ara transferin ne kadar riskli olduğunu tartışırken Culio'yu ayırmak lazım. İki yönlü oynayabilen ender oyuculardan biri.
Kesinlikle yararlanması gerekir.
Yeni sezon planlaması nasıl yapılır?
Bu kaos ortamını yaratanlar tarih Galatasaray tarihi önünde hesap vereceklerdir. Sadece mağduru oynamak değil neden bu duruma gelindiği konusunda empati yapabilmek de önemli.