Uçağımızın nasıl düşürüldüğünü artık biliyoruz.
Dolayısıyla her olasılığı değil, en yakın olasılığı dikkate alarak soru yöneltme imkanı doğmuş oldu.
Yanıt bekleyen en kritik soru şu:
Düşürülen uçak İsrail tarafından modernize edilmişti. Peki bu uçaktaki Elektronik Harp Sistemi Suriye'nin kullandığı Rus füzelerini algılayacak hale getirilmedi mi?
Ümit Yalım "Uçağımızın Rus yapımı hava savunma sistemlerini algılayacak şekilde modernize edilmediği anlaşılıyor.
Yani Suriye'nin elindeki füzeyi algılayacak yazılım yüklenmemiş" diyor. ...Ve o da soruyor:
Peki İsrail bu uçaklar için ne yaptı? Yazılım ve donanım hangi füzeleri kapsıyor?
Demek ki İsrail kendi uçaklarına en yeni sistemleri monte ederken bizimkilere yapmamış."
Oysa soruların yanıtını onlar biliyor.
Bu uçak füzeyi neden algılamadı?
600 milyon dolar karşılığı 54 uçağa ne yaptırıldı?
Kalem kalem ortaya konulması lazım.
Yani uçağımız komşu ülkedeki Rus füzelerini algılayacak "pod"lara sahip değildi.
Bu noktada Türkiye'nin kendi yazılımını üretme ihtiyacının ne kadar acil olduğu ortaya çıkıyor.
Bakın eğer Elektronik Harp Sistemi'nin yazılımı "milli" olsa, belki böyle bir sonuç ortaya çıkmayacaktı.
Ama bu alan son derece tehlikeli.
Aselsan'da yazılım konusunda çalışan 3 mühendis ardı ardına yaşamını yitirmişti.
O gençlerin kritik projeler nedeniyle öldürüldüğüne ilişkin yaygın bir kanı var. Zaten soruşturmanın yeniden açılması da bu kuşkuya dayanıyor.
Ama ne olursa olsun, Türkiye'nin güvenliği için bu alanda ilerlemek gerekiyor.
Madem ki F 16'ları üretebiliyoruz, Elektronik Harp Sistemlerinin yazılım ve donanımını yapma ve yenileme başarısını da göstermeliyiz.
Çünkü başkasının modifiye ettiği uçakla bu kadar oluyor...
Ümit Yalım anlatıyor:
Falkland Savaşında Arjantin İngiliz gemilerini Fransız yapımı Exocet füzeleri ile batırmaya başladı.
İngilizler bunu saptayınca hemen yazılımı Fransızlardan alıp 'elektronik karıştırma' uyguladı. ...Ve bir daha İngiliz gemisi batmadı!