Cumhurbaşkanı sınırı çizdi

Mehmet Çetingüleç

MEHMET ÇETİNGÜLEÇ

Eklenme Tarihi 25 Aralık 2013

Son olayların ardından Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül ilk açıklamasını dün yaptı.
Çankaya Köşkü'ne gittiğimizde, Kültür
ve Sanat Büyük Ödülleri
dağıtıldıktan sonra
Cumhurbaşkanı'nın
gazetecilerle konuşacağı
bildirildi.
Belli ki hazırlık yapmıştı.
Açıklamasının can alıcı
bölümünü "paralel devlet
yapılanmasına" yönelik soruya
verdiği yanıt oluşturdu.
Cumhurbaşkanı
Gül, bireysel eğilimlerle
devlet işleri
arasındaki hassas
sınırı şöyle çizdi:
"Demokratik hukuk
devletinde devlet kurumlarında
çalışanların hepsinin farklı
düşünceleri, ideolojileri olabilir.
Farklı akımlara mensup olabilirler.
Bunların hepsi devlet işleri ve kamu
işleri dışında meşrudur. Devlet işleri
söz konusu olduğunda devlet
otoritesi ve anayasa, kanunlar,
çalıştıkları kurumların kuralları
bağlar. Bunun dışında hiçbir otorite
ve dayanışma söz konusu olamaz..."

***

Bu açıklama laikliğin "din ve devlet
işlerini birbirine karıştırmama"
şeklinde özetlenen tanımından esinlenmiş
gibi görünüyor.
Başkentte son günlerde dikkat çeken
"adını vermeden konuşma" modasına
uyan siyasi kaynaklar ve üst düzey
bürokratlar Cumhurbaşkanı'nın sözlerini
şöyle yorumluyor:
"Cumhurbaşkanı, devlette görev
alanların, devlet işini yaparken özel
aidiyetlerine göre hareket
etmemesini ve kanunların dışına
çıkılmamasını istiyor."

***

Yolsuzluk iddialarına gelince...
Cumhurbaşkanı Gül'ün
değerlendirmesi şöyle:
"Türkiye'de son 10 sene içerisinde
köklü reformlar yapıldı. Şeffaflaşma
sağlandı. Bunların yapıldığı bir
ülkede herhangi bir yolsuzluk olursa
üstü kapanmaz. Yargıya ulaşan bu
şeyleri mahkeme titiz bir şekilde
değerlendirecek ve neticede hiç
kimsede soru işareti bırakmayacak
şekilde bahsi geçen tartışmalar ve
iddialarla ilgili nihai kararını
verecektir."

***

Bu açıklama Cumhurbaşkanı'nın yargı
sürecinin beklenmesinden yana olduğunu
gösteriyor.
Peki hakkında mahkeme kararı
bulunmayan, hüküm giymemiş Bakanlar
bir revizyonla kabine dışında kalabilir mi?
Gül'ün açıklaması, kabine değişikliği
konusunun Başbakan Erdoğan'la
aralarında görüşüldüğünü gösteriyor:
"Sayın Başbakan ile konuştuk.
Kendisinin çeşitli düşünceleri var.
Ben de tabii düşüncelerimi kendisi
ile paylaştım. Hazırlıklarını yapıyor.
Değerlendirmelerini yapıyor.
Biliyorsunuz yurt dışında. Gelince
görüşeceğiz, o zaman zaten
duyacaksınız."
Ancak bu açıklama, iddialarda adı
geçen 4 Bakanın görevden alınacağı
anlamına gelmiyor. Hatta Cumhurbaşkanı
ile Başbakan'ın aynı görüşte olduğu
şeklinde bir sonuç çıkarmak da söz konusu
değil. Ama belli ki bir fikir alış-verişi olmuş.
Başbakanın istifasını sunan
bakanlardan bazılarının görev alanını
değiştirmekle yetinebileceğine dikkat
çekiliyor.
Yani şimdiden "4 Bakan gidici"
demek mümkün değil...