Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 1 Mayıs 2024

Yokuş aşağı…

İsrail'in on yıllarca süren çabalarla oluşturduğu 'etrafı Arap teröristlerce kuşatılmış zavallı İsrail' büyüsü, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın 2009'da Davos'ta dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'e hitaben 'one minute' diyerek başlatıp, 'siz öldürmeyi iyi bilirsiniz…' şeklinde sürdürdüğü konuşma ile bozulmaya başladı.

Dünya çapında takip edilen canlı bir oturumdaki o konuşma, İsrail ile ilgili objektif gerçeklerin anlaşılmasına giden yolun ilk taşlardandır. Hemen ardından, İsrail'in Gazze plajlarında yüzen çocukları katledişi geldi. Dünya kamuoyunun bir şekilde şahit olabildiği kanlı görüntüler, soru işaretlerini artırdı. 31 Mayıs 2010'da uluslararası sularda saldırdığı Mavi Marmara'da, canlı bağlantısı kesilemeyen bazı TV kanalları sayesinde dünyanın izlediği vahşet, 'gariban İsrail' algısının tel tel dökülüşünün devamını getirdi.

İsrail'in imaj kaybının Siyonist kesimde büyük bir öfke doğurduğu, malum. Bu gelişmelerdeki katkıları dolayısıyla, siyonistlerin Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a amansız bir husumet duydukları, artık herkesin bilgisi dahilinde.

Uluslararası alanda İsrail'in sahip olduğu benzersiz dokunulmazlık imtiyazı ile ilgili olumsuz gelişmelerin zirvesini 7 Ekim sonrası başlayan ve halen süren insanlık dışı katliamlar teşkil etti. Ana akım Batılı medya İsrail'in amansız şiddetini görmezden gelmeye çalışsa da, sosyal medya platformu üzerinden yayılan Gazze'deki vahşet görüntülerinin dünyaya yayılması ile İsrail imajını tümüyle yerle bir edecek gelişmeler iyice hızlandı…

Kuruluşundan itibaren Filistinlileri katlettiği ve sürdüğü halde, özellikle Batı medyası tarafından oluşturulan 'Orta Doğu'da Arapların / Müslümanların kuşattığı ve sürekli olarak zulmettiği İsrail' şeklinde bir algı vardı ve bunu korumak için de ellerinden geleni yapıyorlardı. Ancak İsrail, 7 Ekim'den sonraki vahşi saldırılarıyla çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 40 bine yakın insanı katledince, önce 7 Ekim öncesi sorgulanmaya ve ardından abluka, işgal ve başta Nekbe olmak üzere 75 yıldır yaşanan acı gerçekler öğrenilmeye başlandı.

ABD üniversitelerinde başlayıp AB ülkelerindeki üniversitelere yayılan protestolar, İsrail ve taraftarları açısından ürkütücü bir gelişme. Etnik köken ve inanç açısından dünyadaki bütün çeşitlilikleri ihtiva eden ve aralarında Yahudilerin de olduğu üniversite gençliğinin, 'ateşkes', 'vahşete son' ve 'ABD'nin katliama desteğini kesmesi' gibi taleplerle başlattığı hareket, katiller açısından şartların ağırlaştığının habercisi.

ABD ve Avrupa üniversiteleri yanında İsrail'deki protestolar ve bu arada birçok AB ülkesinin Filistin'i tanıma niyetleri düşünüldüğünde, İsrail'in yokuş aşağı gitmeye başladığı söylenebilir. Gidişatın, Netanyahu ve Gazze'deki soykırımda dahli olanlar açısından hiç de hayırlı olmadığı, çok açık…