Genelkurmay, MİT ve Emniyet'in de aralarında bulunduğu çeşitli kurumlara yüzlerce soru soruldu. Bazılarının cevapları toplandı.
Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı, Muhsin Yazıcıoğlu Soruşturması'nı belli bir noktaya getirdi.
Bu arada, son derece önemli bazı yeni bilgiler de ortaya çıktı...
Görünen o ki, Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter enkazına aynı gün ulaşılmış.
Ortaya çıkan uçuş rotalarına bakılırsa, iki adet Apache Helikopteri kazadan hemen sonra enkazın üzerinden geçmiş.
Şimdi, gayri resmi olarak elde edilen bu bilgiler, ilgili makamlara yazılan müzekkerelerle netleştirilmeye ve resmileştirilmeye çalışılıyor. "Ne", "neden" ve "niçin" gibi sorulara cevaplar aranıyor. Özel Yetkili Savcılığın üzerinde durduğu bir başka konu da Muhsin Yazıcıoğlu-
Barnabas İncili ilişkisi.
Olay, ilk olarak bu köşede yazdığım yazıyla ortaya çıktı. Ardından, iddialar iddiaları kovaladı.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun, Barnabas İncili ile ilgili gerçekleri ortaya çıkarmak için çalışmalar yaptığını doğrulayan pek çok tanık ortaya çıktı.
Savcılık da konuyu önemseyip, araştırmaya başladı...
Önce, davet üzerine bizzat Ankara'daki Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'na giderek bildiklerimi anlattım. Ardından, Barnabas İncili ile ilgili kitaplar yazan, konunun uzmanı gazeteci Aydoğan Vatandaş, Malatya'ya gitti. Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılarına bildiklerini ayrıntıları ile anlattı. Saatlerce binadan ayrılmadı.
Muhtemelen, bugüne kadar basında yer almayan çok önemli bilgiler verdi.
Geçtiğimiz hafta sonu, savcılığın iki önemli davetlisi daha vardı. Daha önce isimleri yine bu köşede yazılan Ramazan Akgün ve Ahmet Yenilmez, Malatya'daydı. Onlar da yaklaşık 5,5 saat Malatya Adliyesi'nde kaldılar. Bütün yaşadıklarını ortaya koydular. Muhsin Yazıcıoğlu'nun çok yakınındaki isimler olarak, ellerindeki bilgileri ve kuşkuları savcılarla paylaştılar.
Yazıcıoğlu-Barnabas ilişkisi hem netleşti, hem de alabildiğine gizemli bir hal almaya başladı.
Artık gün gibi ortada. Muhsin Yazıcıoğlu, Barnabas İncili üzerinde çalışmalar yapıyordu.
Konu ile ilgili bazı sırlara ulaşmıştı. Ölümünden önce Barbanas İncili'ni sinemaya aktarmak için ciddi bir adım atmıştı. Sonuçta Vatikan ve Hıristiyan Dünyası'nı oldukça rahatsız edecek eylemler içine girmişti.
Yazıcıoğlu, yakın çevresine bu incilin Genelkurmay'da olduğunu söylüyordu. Hatta bazı sayfalarının fotokopilerini elde ettiği de iddia ediliyordu.
Aramice uzmanı Prof. Dr. Hamza Hocagil, dönemin Başbakanı Özal'ın yardımı ile Genelkurmay'a giderek, İncil'in bazı sayfalarının tercümesini yapmıştı. Bu faaliyet, basında da yer almıştı.
Üstüne üstlük, başta Aydoğan Vatandaş olmak üzere, konu ile ilgili kitaplar yazanlar, hep Genelkurmay adresini vermişlerdi.
En son olarak ise, Barnabas İncili'nin, Genelkurmay'da muhafaza edildiği iddiası bu köşede yer aldı.
Buna karşılık, Genelkurmay Başkanlığı tarafından konuya ilişkin tek kelimelik bir açıklama yapılmadı. İlginçtir, Genelkurmay Başkanlığı, Barnabas İncili ile ilgili iddiaları hep görmezlikten ve duymazlıktan geldi. En basit bir haber üzerine anında açıklama yapan Genelkurmay, bugüne kadar suskunluğunu muhafaza etti. Barnabas İncili için, ne "var", ne de "yok" denildi.
Bu tavır, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılarının da dikkatini çekti. Durum bu olunca, Genelkurmay Başkanlığı'na yazılan yazıda Barnabas İncili de soruldu.
Gelinen noktada Genelkurmay'ın Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'na göndereceği yazı bekleniyor. Yıllardır kamuoyu ile paylaşılmayan büyük sırrı, Genelkurmay'ın vereceği cevap çözecek!
Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasını soruşturan Özel Yetkili Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı, son derece titiz bir çalışma yaptı. Ortaya atılan bütün iddiaları araştırdı, bütün belgeleri topladı, bütün şüphelerin üzerine gitti. Soruşturma da nihayet belli bir noktaya geldi.
Az kaldı...
Alınan bilgilere bakılırsa, tablo yavaş yavaş netleşmeye başladı. Ortaya çıkan sonuç, yakında kamuoyu ile paylaşılacak.
İlginç sürprizlerle karşılaşabiliriz!