"Pala"ya sarıldılar
Göstericiler polisten kaçıyor; atılan gazlardan etkilenmiş durumdalar.
Eline pala almış biri de onları karşılıyor.
Bağırıyor çağırıyor, muhtemeldir ki küfürler ediyor. Çevresindeki eli sopalılar da ona destek veriyor.
Bir anda pala ve sopaları karşısında görenler için gerçekten ürkütücü bir durum. Olay, yağmurdan kaçarken doluya tutulmaktan farksız! Son derece çirkin, oldukça rahatsız edici ve korkunç!
Tepki vermemek mümkün değil.
* * *
Türkiye, bu rahatsız edici ve ürkütücü tabloyu uzun süredir yaşıyor. Bizim insanımız nelerle karşılaşmadı ki...
Kimi, çoluk çocuğu ile evine giderken caddede lastik yakan, elleri taş ve sopalı kalabalıkların içine düştü.
Kimisi, kamu mallarına saldıran, yakıp yıkan Vandalların arasında kaldı.
Kimi de molotof kokteylleri ile araç yakan yüzleri maskeli, elleri taşlı ve sopalı grupların eylemlerine tanık oldu.
Araçları durdurulup dörtlüleri yaktırılan, zorla korna çalmak zorunda bırakılan, zaman zaman küfür ve hakarete uğrayan vatandaşları hiç saymıyorum.
Üstelik, palalı adam tek başınaydı, onlar yüzlerce kişi.
İlginçtir, hiç biri "Palalı Adam" kadar tepki görmedi. Hiç biri basında böylesine malzeme yapılmadı.
* * *
Bir palalı adam dört-beşe çıkarıldı.
Ardından "Ellerinde palalarla halka saldıranlar ellerini kollarını sallayarak ortalıkta geziyorlar" haberleri yapıldı.
Palalı adamın polis tarafından yakalandığı ortaya çıktı.
Sonra "Bu adamlar Ak Partili" denildi.
O da tutmadı. Yapılan değerlendirmeler ve verilen tepkilerden "Palalı Adamın" BDP sempatizanı olduğu anlaşıldı. Babası Mahmut Çelebi de basının karşısına çıkıp Gezi Eylemlerini desteklediğini açıkladı.
Sonra asıl büyük gürültü koptu...
"Palalı Adam" mahkeme tarafından serbest bırakılınca sosyal medya çalkalandı.
"Nasıl olur", "Olamaz", "Rezalet", "Bu ülkede hukuk yok", "İktidar bu adamları koruyor" yorumları yapıldı.
Çalkantı devam ediyor...
* * *
Oysa, ortada yadırganacak bir durum yok...
"Palalı Adama" gelene kadar yüzlerce insan polis tarafından gözaltına alınıp mahkemeye çıkarıldı. Savcılar "Palalı Adam" gibi onların da tutuklanmalarını istedi.
Polise taş ve sopalarla saldıranlar, hatta yaralayanlar serbest bırakıldı.
Molotof kokteylleri ile yakalananlar, Sulh Ceza Mahkemelerince "tutuksuz yargılanmak üzere" salıverildi.
Kamu mallarını yağmalayanlar, reklam panolarını parçalayanlar, araçları devirip yakanlar cezaevine gönderilmedi.
Ankara'da polisin attığı gaz bombalarını metronun içine dolduran halk düşmanları da adliyeden ellerini kollarını sallayarak dışarı çıktı.
Tıpkı "Palalı Adam" gibi!
* * *
Peki, günlerdir "Palalı Adam" siyaseti yapanlar, o zaman nasıl davrandılar?
Yine bağırdılar, yine çağırdılar. Ama, "Atın bunları içeri" diye değil.
"Tutmayın, yakalamayın, bırakın" diye!
Garip, onların serbest kalmasını alkışlayıp yargıya övgüler düzdüler; bunun bırakılmasına tepki gösterip, mahkemeyi yerin dibine soktular.
Palaya öylesine sarıldılar ki, bırakmıyorlar. "Palalı siyaset" hoşlarına gitti. Bir süre daha sürdüreceğe benziyorlar.
Vatandaş da şaşkın mı şaşkın izlemeye devam ediyor!..