Bağ-Kur'luyum derdim çok!
Türkiye'de gerek emekli olmadan önce, gerekse emeklilikten sonra diğerlerine göre en dezavantajlı kesim Bağ-Kur'lular.
Birazdan bunlarla ilgili bilgi vereceğim.
Ama Bağ-Kur'lu kime diyoruz biraz bakalım.
Bir şirketin patronundan mahallemizdeki bakkala kadar.
Eczacıdan avukata, noterden kuyumcuya, lokantacıya kadar...
Şirket ortağı, isteğe bağlı prim ödeyen ev hanımı ve tarımla uğraşan çiftçi kardeşimiz. Hepsi Bağ-Kur'lu... Yeni adıyla 4B'li...
Yani üreten, vergi ödeyen, istihdam açan kimseler... Bu insanlar hem Sosyal Güvenlik Kurumu'na prim yatırmakta, hem çalışanının tüm haklarını ödemekte, hem de eğer emeklilerse yüzde 15 Sosyal Güvenlik Destek Primi vermekte...
Tüm kurumların, Sosyal Güvenlik Kurumu çatısı altında birleşmesinden sonra bir norm birliği sağlanamadı. Yani SSK'lının Bağ-Kur'lunun ve Emekli Sandığı mensubunun emeklilik şartları ya da emekli olduktan sonraki maaş sistemi birleşmedi.
Bağ-Kur'lu emekli olabilmek için diğerlerine göre daha çok prim ödemek ve daha uzun süre beklemek zorunda.
Maaşı diğerlerine göre çok düşük almakta.
En önemlisi de sağlıktan yararlanma hakkındaki kısıtlama.
Bir SSK'lı işten çıktıktan sonra, 100 gün daha sağlık hizmetinden faydalanıyor.
Nedense bu süre Bağ-Kur'lu için 60 gün. Yani bir esnaf 2 ay prim ödemezse hastaneye gittiğinde parası varsa tedavi oluyor. Aksi halde sosyal güvenlikten yararlanarak sağlık hizmeti alamıyor.
Tabi eşi ve çocukları da...
YENİ HAKLAR GELDİ AMA
Bağ-Kur'lu bu kadar dertli olunca onlar için bazı tedbirler alınmaya başlandı. Birincisi torba yasa ile borçları yapılandırıldı.
Böylece yıllardır borcu birikmiş esnafımız, bunu faizlerini de sildirerek belli oranda vade farkı ile taksitle ödeme imkanına kavuştu. Bundan 1 milyondan fazla Bağ-Kur'lu yararlandı ve ilk taksitler ödenmeye başlandı.
Tabi bu yapılandırma Nisan 2014'e kadar olduğu için sağlıktan yararlanamama sorununu çözemedi. Çünkü Nisan'dan sonra 2 ay borcu olan için durum değişmedi.
Bunun üzerine, bir yıldan fazla borcu olanlar için dondurma yasası Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklandı. Bu yasa çıktığında da 1.3 milyon Bağ-Kur'lu borcunu sildirip hizmetlerini donduracak ve sağlıktan yararlanacak. Tabi yine 2 aydan fazla borcu olmamak şartı ile.
Şimdi borcunu yapılandırmış olan bir vatandaş da, dondurma hakkını kullanmak isterse, SGK ne yanıt verecek, bu sorunun cevabını merak ediyoruz. Sanırız yasalaşma aşamasında bu sorun çözülür.
Üçüncü yenilik ise emekliliği gelmiş ama borcu olan Bağ-Kur'lulara toplu para ödeyerek emekli olma imkanı tanındı. Bunun için Halkbank devreye girdi ve bundan da birçok vatandaş yararlandı.
Burada da bize gelen telefonlara göre; banka bazı vatandaşları geri çeviriyor. Kredibilitesi düşük gerekçesi sunuluyor.
Oysa emekli olduğunda maaşı Halkbank'a yatacak ve kredi taksitleri kolayca çekilecek. Bir kredibilite sorunu yaşanmayacak.
Dördüncüsü ise Sosyal Güvenlik Destek Primi ile ilgili. Bu konuda da özellikle belli bir yaşın üzerindeki vatandaşlardan kesinti olmayacağı yönünde çalışma yapıldığını duyuyoruz. Umarız bu konu bir an önce çözülür ve mağduriyetler giderilir.
ALINMAYAN HİZMETİN FAİZİ
Bir başka konu ise yine sağlık hizmetiyle ilgili. Bağ-Kur'lu 2 ay borcu olunca sağlık hizmetinden faydalanamıyor.
Yani bu hizmet ona verilmiyor.
Bu Bağ-Kur'lu bir süre sonra borcunu ödemeye gittiğinde parayı tam olarak ve faiziyle ödüyor. Yani almadığı sağlık hizmetinin parasını da faiziyle ödüyor. Burada da bir haksızlık olduğu kanaatindeyiz..