Hayrın reklamı...
Son günlerde yeni bir moda başladı... Gazetecilere şu teklifle mailler geliyor: "Filan kuruma yardım ettik, filan kadar çocuğu giydirdik... Bunu haber yapar mısınız..." Adam güya 'hayır işine' girişiyor. Bunun da reklamını yapmaya çalışıyor. Reklam yaparken de gazeteciyi kullanmaya kalkıyor... Toplantılar, geziler, basın bültenleri... Gazeteciler olarak zaman zaman bu 'oyuna' geldiğimizi de itiraf etmeliyim. Yapılanın yanlış olduğunu söyleyip, itiraz edecek oluyorsunuz... Cevapları da hazır: "Biz reklam için değil, başkasına örnek olsun diye duyuruyoruz..." Hadi oradan. Kimi kandırıyorsun... Sen de, ben de biliyoruz ki, bal gibi 'hava atmak' niyetindesin. Eh yardımların vergiden düşülüyor olması filan işin başka tarafı... Sizin bu, 'örnek olsun diye yapıyoruz uyanıklığına' kanmayacağınızı düşünenlerin ise çok 'afili' bir kılıfı var: "Sosyal Sorumluluk Projesi" Ben bu sözü duyduğumda çok gülüyorum. 'Hayrımın reklamını nasıl yaparım'ın süslü halde söylenişi... Sevsinler sizin projenizi... Toplum yararına bir iş yaparsın, nesiller boyu sürecek bir faydayı ortaya koyarsın anlarım. Satılmayan, elinde kalmış ayakkabıları, oyuncakları fakir fukaraya dağıtıp, onların o hallerini fotoğraflamanın nesi 'sosyal sorumluluk projesi?' Fotoğraflamakla kalmıyor, bir de bunu gazetelerde yayınlatmaya çalışıyorsun. Yardım yaptığın insanların rencide olabileceğini ise hesaba hiç katmıyorsun... Konu uzun, biz toparlayalım. Hayrını reklam için yapan adamdan bu memlekete hayır gelir mi, bunu düşünelim.