GÜNLERDİR Tarım Bakanlığı'nın açıkladığı gıda hilecileri listelerini görüyoruz. Her gün yeni bir skandal...
At, eşek eti yediren mi ararsınız, dana eti diye tavuk eti satan mı... Ürünleri kanserli boyalarla farklılaştıranlar, raf ömrünü uzatmak adına canımıza kastedenler... Paketi süslü laflarla donatıp içine zehir dolduranlar...
Ve daha neler neler...
Şeytanın aklına gelmeyecek hileler...
Son olarak köftenin içine konulan DOMUZ eti...
Koca koca markalar, sözüm ona büyük kurumsal şirketler... Sevsinler sizi.
UTANMA YOK, bildiklerini okumuşlar...
Cezaları takan da yok. Listede ismi varmış, umurlarında değil...
Pişkinlik diz boyu. Ürünlerini satmaya devam ediyorlar.
Bir insanın bir başka insanın canına kast etmesi ne ise, yediğimiz içtiğimiz ürünleri para hırsıyla bozup sağlığımızla oynamak da aynı şey. Bu gıda teröristleri de canımıza kastediyor, çoluk çocuğun sağlığına saldırıyor.
Geçtiğimiz gün bu köşeden yazdım, isimleri teşhir etmek çok önemli, DOSTUMUZU, DÜŞMANIMIZI tanıyoruz. Bir daha yüzlerine bile bakmamak lazım. Ama yeterli değil...
Para cezası çoğunun bir günlük cirosundan bile az.
İnsanların sağlığına, canına kastedenler neden hala ticaretteler? Neden ürünler hala raflarda? Neden kapatılmıyorlar?
Neden bu ürünler toplatılmıyor?
Cana kastediyorlarsa bu suçun karşılığı hapis değil mi?
Neden gıda sektörüne girenlere bir EHLİYET sorulmaz.
Elini kolunu sallayan gıda üretiyor...
Unutmayalım bize de görev düşüyor.
Cebimize, sağlığımıza göz dikenleri bildirelim. ALO 174 ihbar hattı ve 0501 1740174 numaralı Whatsapp hattı size açık.
NEDEN İSİMLERİ GİZLİ?
Canımıza kastedenlerin yanında bir de insanların rızkını hedef almış aç gözlüler var. Her fırsatta SORUYORUM. Ticaret Bakanlığı neyi bekliyor? Fahiş fiyat uygulayan, halkı kandıran bu firmalar denetleniyor, ceza kesiliyor, iyi güzel de neden isimleri gizleniyor? Tarım Bakanlığı'nda olduğu gibi listeyi yayınlayın. 'Şu firma, şu üründe fahiş fiyat uygulamıştır ve şu cezayı almıştır' deyin. Gerekirse kapısına yazıyı asın, biz o işyerine girmeden bilelim ne halt yendiğini.
Tekrar yazayım...
Yayınladığınız denetim ve ceza istatistikleri tüketici olarak bizim hiçbir işimize yaramıyor. 'Devletimiz çalışıyor, bize sahip çıkıyor' diyoruz, o kadar. Bizi kandıranları, paramıza göz dikenleri bilmek hakkımız... İTO Başkanı Şekib Avdagiç'in tüketim gücümüzü hatırlatması önemli. "Dürüst tüccardan alışveriş yapın" diyor. İşte tam da bu noktada kim bizi kandırıyor listeyi bekliyoruz.
BU NEYİN ZAMMI
Hükümet bir yandan enflasyon ile mücadeleyi sürdürüyor. Rakamlar düşüyor. Ama ne yaparsan yap ahlaki çöküntü bitmiyor. Emeklinin, asgari ücretlinin yeni yıl zamları konuşulmaya başlandı ya. Birileri de ellerini ovuşturuyor. Marketlerde birden bire yine etiket mesaileri hortladı. Bir süredir yavaşlayan fiyat artışları ne hikmetse birden hızlandı. Ayçiçeği ve zeytinyağı, süt ve süt ürünleri, çay ve şeker, temizlik malzemeleri ve temel gıda-ihtiyaç maddeleri en fazla etiketi değişen ürün grupları. Sebep var mı? Yok. 'Hangi maliyet arttı' diye bakıyorsunuz; enerji ve döviz gibi giderlerde küçük farklılıklar var.
Asgari ücret yılbaşından beri sabit.
Kira yılda bir artan maliyet. Yani hem üretim maliyetleri hem de son satıcının girdileri yapılan zamlardan çok daha düşük oranda değişmiş.
Sadece Eylül'de yüzde 30'un üzerinde artışlar yapılmış. O zaman bu neyin zammı arkadaş? Yılbaşı ücret artışlarından pay almaya çalışmak mı?