ABD Başkanı Biden, görevi Trump'a teslim etmeden ATACMS füzelerinin RUSYA'nın içlerinde kullanılmasına izin verdi. Bu savaşın ritminin yükselmesi anlamına gelmekteydi.
Kullandılar. Kremlin de karizmasını kurtarmak için doğal olarak karşılık vermek zorundaydı. Onlar da sesten 10 kat daha hızlı olan OREŞNİK füzeleriyle sahaya indi. Ajanslara bakıldığında satır aralarında hem UKRAYNA hem RUSYA "BARIŞ" yapmak istiyordu.
Durum böyleyken ile SAVAŞIN temposu artıyordu...
Tam da bu eksen üzerinde geliş gidişler yaşanırken Washington düğmeye bastı. Putin'in can damarı olan GAZPROMBANK'a yaptırım getirdi. Türkiye de sesini yükseltti. "Para ödenemezse gaz da alınamaz" denildi. Hedefin Türkiye olduğu vurgusu da açıktan dile getirildi.
Peki durum neydi? Gelin bakalım...
Amerikan Hazine Bakanlığı yabancı iştirakleriyle birlikte GAZPROMBANK'a yaptırım uyguladığını ilan etti. 2022'de savaşın başlamasından bu yana dışarıda tutulmasına rağmen şimdi çember içine alındı.
Lüksemburg merkezli banka GPB International, Hong Kong merkezli GPB Financial Services, Kıbrıs merkezli GPB Financial Services, GPB-DI Holdings Limited, İsviçre merkezli Gazprombank ve Güney Afrika merkezli GPB Africa and Middle East'e de yaptırımlar getirildi. Bunlar Gazprombank'ın tamamen kendisine ait yan kuruluşlarıydı. Washington, Rusya'nın uluslararası finans sistemini kullanmasını istemiyordu. 6 yabancı iştirakiyle birlikte Gazprombank'a yaptırım uygulanarak Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşta ihtiyaç duyduğu askeri malzemeyi satın almasına olanak sağlayan bir kanal kapatılıyordu. Rus hükümeti ayrıca Gazprombank'ı, savaş ikramiyeleri dahil olmak üzere askerlerine ödeme yapmak ve Putin'in Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta ölen Rus askerlerinin ailelerine tazminat ödemek için de kullanıyordu.
Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda ve İngiltere daha önce Gazprombank'a yaptırım uygulamaya başlamıştı.
Devam...
Gazprombank'ın yanı sıra 50'den fazla uluslararası bağlantılı Rus bankası, 40'ı aşkın Rus menkul kıymetler kayıt kuruluşu ve 15 Rus finans yetkilisi de yaptırım listesine ekleniyordu. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, alınan yaptırım kararlarını, "Rusya'nın savaş makinesini daha da küçültecek. Zayıflatacak" sözleriyle savundu. Yellen, ayrıca "Rusya'nın Ukrayna'daki yasa dışı ve sebepsiz savaşını desteklemek için kullandığı tüm finansal kanallara karşı kararlı adımlar atmaya devam edeceğiz" dedi.
Amerika gaza basınca doğal olarak Türkiye'yi de konunun içine alan gelişmeler yaşanıyordu.
Türkiye doğal gaz tedarikini dört ülkeden yapıyordu. Ağustos 2024 verilerine göre, Türkiye'nin ithal ettiği doğal gazın yüzde 58,43'ü Rusya'dandı.
Azerbaycan ise Türkiye'nin doğal gaz ithalatında yüzde 19,07 pay ile ikinci sırada yer alıyordu. Türkiye, doğal gazının yüzde 12,62'sini İran'dan ithal ederken, yüzde 9,88'lik bölümü ise Cezayir'den sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) şeklinde temin ediyordu... Türkiye doğal gazın yüzde 90,12'lik bölümünü boru hattıyla sağlıyordu yani.
Bu yaptırımlardan TÜRKİYE MUAF olmazsa yeni bir ÖDEME YOLU bulması gerekiyordu. Başkan Erdoğan ile Putin'in geçtiğimiz gün yaptığı telefon trafiği muhtemelen bu konuyu kapsıyordu...
Konu enerji gibi, gaz gibi görünse de içinde SİYASİ KONUM BELİRLEME ile finansal hassasiyeti de BARINDIRIYORDU!
Gazprom, GAZPROMBANK'ın yüzde 28'ine sahipti.
Gazprom CEO'su Miller, bir süre önce St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu'ndaki (SPIEF) bir oturumda "İki sistemin gelişimine tanık oluyoruz; birisi kaynak sistemi biri de merkez bankalarının (rezerv) sistemi. Merkez bankaları paranın kağıt üstündeki değerini, faiz oranlarını ve döviz kurlarını regüle ediyor. Merkez bankaları kağıt üstündeki bu değerler üstünden de talebi yönetiyor ve kontrol ediyorlar, fakat hammaddenin tedarikini kontrol etmiyorlar... Ürün-para ilişkisinde ağırlık ürünün tarafına geçti. Bizim ürünümüz, bizim kurallarımız" değerlendirmesini yaptı. Gazprom Başkanı finalde şunları söyledi: Küresel finans sistemi, ürün akışı üstünde kontrolünü yitirdi. Kendisi güçlü bir enflasyon üreticisi hâline geldi. OYUN BİTTİ! Çünkü hammaddeye olan talep, döviz rezervlerine olan talebin yerine geçti. Bu da bizim için, enerji kaynaklarının üretimi ve dağıtımı konusunda yeni bir imkanlar penceresi açtı...
Savaş da tam bu sözlerin etrafında dönüyordu!
Visa ve Mastercard, 2022'de Rusya'nın UKRAYNA işgali karşısında tavır alıyor ve ülkedeki faaliyetlerini bitiriyorlardı. Kremlin de çözüm peşine düşüyor ve ÇİN'e giderek UnionPay formülünü buluyordu. Bu da şimdiye kadar işleri görüyordu. Yaptırımın gelmesiyle birlikte denge değişti.
Gazprombank ve 6 yan kuruluşu kara listeye alınarak Çin, İtalya, Türkiye, Macaristan, Mısır, Almanya, İngiltere, Endonezya, Yunanistan, Arjantin, Meksika, Tayland ve Uruguay'da 'Union Pay' kartıyla işlem yapılamaz oldu.
Amerika alternatif bir ÖDEME sisteminden rahatsızdı.
İstemiyordu.
Ancak alınan yaptırımların asıl nedeni ise bambaşkaydı.
Finansal sistemin hassasiyetlerini içinde tutsa da amaç gizliydi!
Geçtiğimiz AĞUSTOS ayında Rusya lideri Putin BAKÜ'ye geçerek Aliyev ile görüştü. Zirve ses getirdi.
Orada atılan adımların üzerinde pek durulmadı.
Bakan da olmadı. Orada GAZPROM ile SOCAR arasında stratejik anlaşmalar genleştirildi. Bu imzalarla Rus gazının AVRUPA'ya SOCAR üzerinden taşınması ACENTELİĞİN Azeriler'e VERİLMESİ kararlaştırıldı. Yani RUSYA her şartta AVRUPA'ya gaz satmak istiyordu. Amerika ise "ÇİN ile yetin" diyordu.
AVRUPA ile RUSYA arasına duvar örmeye devam ediyordu.
Rusya ile Ukrayna arasında füzeler atılsa da alınan bu yaptırım kararları çok kritik bir adımdı. DERİN AMERİKA doğrudan SOCAR'ı ve ALİYEVİ'i hedef alıyordu. Açık net mesaj yolluyordu: AVRUPA ile temas kurmayın, çözüm aramayın...
Washington, İRAN'ı da Hindistan'ı da içine alacak AVRUPA'ya uzanacak bir hamleyi bitirmek niyetindeydi. Gelişmeleri ÖDEME SİSTEMLERİ ve GAZPROMBANK üzerinden okuyorduk. Uyarı Rusya'ya, Putin'e değil Azerbaycan'a veriliyordu. BENCE...