Başkan Trump'a bile hakaret etmekten çekinmeyen ULUSAL GÜVENLİK DANIŞMANI McMaster geldi, görüştü, gitti... Aynı şekilde BAŞKAN 'a "APTAL" diyecek kadar ileri giden ABD Dışişleri Bakanı Tillerson da geldi, görüştü... Belki önümüzdeki günlerde TRUMP da gelebilir! Bu büyük ihtimal... Aylardır ABD içindeki kavgayı anlatmaya çalışıyorum. Oradaki dengeleri izliyorum.
Kim ne yazıyor, ne diyor, ne yapıyor bunlara bakıyorum...
İşin sonunda kapımıza dayanacaklarını biliyorum çünkü.
Amacım kendi içlerinde ne için kavga ettiklerini anlamak ve bunun bize düşen GÖLGESİNİ hesap etmek! Takip edenler bilir çok şeyi aktardım!
Geçenlerde yine yazdım! ABD'den kimin geldiğinin, neden geldiğinin, ne dediğinin önemi var gibi görünmekle birlikte yoktur! ÇÜNKÜ ABD'de kişiler KARAR ALINAN POLİTİKALARI DEĞİŞTİREMEZ. Bırakın değiştirmeyi fikir bile beyan edemez... TRUMP!
Hillary Clinton gibi güçlü bir ismi geride bıraktı. Geldi BEYAZ SARAY'a oturdu.
Peki şimdilerde sesini duyan var mı?
Çıkaramaz! Konuşturmazlar. Telefonda muhataplarıyla yaptığı görüşmeyi bile BASINA FARKLI şekilde verirler!
Örneği çoktur... Bakacağımız temel nokta PENTAGON'dur!
Burayı iyi etüt edemezsek etrafımızda olup biteni de anlamakta zorlanırız...
ABD bölgeye yeni gelmedi. Yıllardır buralarda... Savaşarak geldi! Darbelerle geldi! Ekonomik operasyonlarla geldi?
Suikastlarla geldi! AMA GELDİ! Dün de altını çizdiğim gibi SÜPER GÜÇ olarak kalmak isteyeceği için de gitmeye hiç niyeti yok! BUNU BİLMEK ŞART! Çünkü bütün politikaları bunun üzerine kuruyorlar!
ABD'de sorulan soruyu paylaşayım!
Amerika Birleşik Devletleri başta SURİYE olmak üzere ORTADOĞU'ya neden geldi?
Bölgede başlayacak mezhep savaşını önlemek mi?
İran'a demokrasiyi getirmek mi?
Suriye'ye demokrasiyi getirmek mi?
Türkiye'ye yönelik terör tehditlerini önlemek mi?
Bölgedeki DEAŞ, El Kaide, El Nusra'yı bitirmek mi?
HİÇBİRİ DEĞİL Mİ! Elbette bu şıkların gerçekle bir ilgisi yok... ANCAK PENTAGON'a bakacak olursak, oradaki yetkili isimlerin açıklamasına odaklanırsak görev bu şıkları gerçekleştirmek!
Kendilerini insanlığa adamış bir yapı ile karşı karşıyayız! ŞAKA GİBİ DEĞİL Mİ!
Peki gerçek ne? Neden ABD bütün gücüyle buralarda? Bu sorunun cevabı, şimdiye kadar olan ve bundan sonra olacak bütün görüşmelerin niyetine ışık tutar! Amerika Birleşik Devletleri kendi varlığı için 8 neden bulmuş durumda! Bu 8 neden bölgeyi uçuruma iterken kendilerini kazanan yapıyor! NE BUNLAR!
İŞTE GİZLENEN 8 NEDEN!
İŞTE GİZLENEN 8 GERÇEK!
Türkiye'nin bölgedeki etkinliğini kırmak
Rusya'nın bölgede doğacak boşluğu doldurmasını engellemek
İran'daki rejimi değiştirmek
Suriye'yi 3'e bölmek
Irak'ı 3'e bölmek
Enerji havzalarını Pentagon'a bağlamak
Irak, Suriye, Lübnan'da finans bölgeleri kurmak
Türkiye sınırındaki 1849 kilometrelik hattı (Türkiye-İran 560 km, Türkiye-Irak 378, Türkiye-Suriye 911 km) Kürt devleti ile çevrelemek...
Bütün açıklamalar, bütün görüşmeler, bütün adımlar bu planı hayata geçirmek içindir. Çünkü ABD buna mecburdur!
Bu planı hayata geçirmek için Washington aralıksız olarak bölgede çeşitli noktalara ÜS KURMAKTA. Kendi kontrol ettikleri DEAŞ ya da YPG için ÜS KURACAK DEĞİLLERDİ! Amaçları başkaydı. Burada bunu görmek istemeyen çok kişi vardı! Pentagon yıllardır YPG'ye silah yağdırıyor!
Ancak gerçek miktarı bilen yok. Kimse ABD ne kadar silah verdi sorusuna NET cevap veremez. BİLİNMİYOR çünkü...VERİLEN SİLAHLARIN TAMAMI 1849 kilometrelik alanı ve diğer bölgeleri savunmak için kullanılacak! NET! Bunu bir yere NOT etmekte büyük fayda var!
Mesela YPG'ye verilen uçaksavarların hangi terör örgütüne karşı kullanılacağı cevaplanamayan sorulardan biri! Cevabı bilen var mı? Bence yok! 1 yıl içinde 2 bine yakın uçaksavar gönderildi. Hepsi zamanla 1849 kilometrelik hatta yerleştirilecek.
Peki sonrasında KURULMASI DÜŞÜNÜLEN KÜRT DEVLETİ için bu adımlar atılıyor olabilir mi?
Dahası kurulması düşünülen bu DEVLET daha sonra NATO'ya alınmak istenecek mi? Emin olun ki istenecektir!
Devleti kurdukları an NATO üyesi de yapacaklardır!
Türkiye'ye verilmeyen NATO savunma sistemleri, YPG için kurulacak. Garip ama gerçek!
Bu plan tamamlandığında Türkiye'nin NATO dışında bırakılmış olması gerekiyor.
O nedenle Türkiye'nin önümüzdeki dönemde çok daha önemli adımlar atması gerekebilir! Karşı taraf da TÜRKİYE'nin kendi isteğiyle NATO'dan ayrılması için elinden gelen her kumpası kuracaktır! Bir kısmı yazılsa da tamamı yazılmıyor! Pentagon'daki komutanların dışında NATO komutanları da YPG'de görev alıyor.
Gece gündüz görev yapanlar var! Zaten NATO ile Türkiye arasında bizim haklı olduğumuz bir gerginlik devamlı artmıyor mu! İyi bakın bu stratejiyi görürsünüz!
Adım adım bizi NATO'dan atmak için geliyorlar. Daha doğrusu çekip gitmemiz için... Brüksel üzerinden Kuzey Suriye'ye geçen birçok NATO komutanı, Pentagon'la ortak çalışıyor. Aynı şekilde YPG'nin seçilen isimleri, sıradan bir vatandaş gibi Brüksel'de NATO karargahlarında eğitiliyor. ŞAKA değil bunlar... ABD'de yazılıp çiziliyor. Kimse görmek istemiyor...
Zaten burada geniş bir kitle nereye bakacağını şaşırmış durumda.
DEDİKODU ile günü tamamlayan çok.
Ama durum ciddi. Karşımızda ortak bir akıl var. Bu ancak ve ancak bir ve bütün olunursa savuşturulur...
Devam...
Bölgedeki terör örgütlerinin silahları Amerika Birleşik Devletleri'nin envanterindekilerdir. Tek bir mermi dahi Pentagon'un dışında terör örgütlerine gidemez. ABD, bölgedeki enerji kaynaklarını da tutarak, finansı da eline almak istiyor. PARA, ENERJİ VE SİLAH ONLARDA... Zaten geriye bir şey de kalmıyor... Mücadele bu! Buna inanan çok kişi var. İnanmayanların başında TÜRKİYE geliyor ve masaya yumruğunu vuruyor...
Mesela buna karşı çıkan PRENSLER vardı! SUUDİ ARABİSTAN 'da!
Başlarına neler geldiğini canlı yayınlarda izledik. Kimse tek bir adım dahi atmadı, atamadı. Bu aslında Amerika'nın gücünün bölgede gösterilmesi için gereken bir şovdu ve yapıldı. Suudi Arabistan'da kralın kim olduğunun önemi yok. Emirleri nereden aldığının önemi vardır. Arabistan, Londra ve Washington dışına çıkamazdı. Bundan sonra da çıkması zor. Dönem dönem iki başkent arasında gerilim olurdu ve çözüm bulunurdu. Şimdi de bir çözüm arayışında olanlar var. ÇÖZÜM OLUR MU BARIŞ SAĞLANIR MI BİLİNMEZ. Ama çaba gösterenler yok değil...
Ancak iki başkent arasındaki gerilimin, Afrika merkezli olması anlaşmanın zorluğunu gösteriyor. Arabistan, Afrika'ya açılan önemli kapılardan biridir. Çünkü Arabistan'ın Afrika'da yapılanması vardır, yatırımları çok ciddi boyutlardadır.
Arabistan'da etkin olan başkent, Afrika'yı da yönetebilir. Kimse açıklamasa da Afrika'daki birçok petrol alanları, Arabistan'lı prenslerin şirketlerine aittir.
Birçok ülkenin güçlü olmak için mücadele verdiği Arabistan'daki sesler Washington'a yakın yerlerden duyulmaktadır. Bütün bu dengeye rağmen TÜRKİYE kendi göbeğini kendi kesmek istemiş ve gereğini yapmıştır... KİMSENİN YAPAMADIĞINI YAPMIŞTIR.
Herkes susarken, kaçarken, kabullenirken TÜRKİYE yürümüştür!
Devire devire hem de...
ABD kendi çıkarları için ne gerekiyorsa yapar ve yapacaktır! ANCAK BİZ DE NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ...
Umarım Tillerson bunu anlamıştır...
Cetvelle çizilen ülkelerden görmeye alışık olmadıkları bir TEPKİ ile karşı karşıyalar...
ALIŞACAKLAR. DOSTLUĞUMUZUN DEĞERİNİ BİLMEYENLERİN bir de madalyonun bu yüzünü görmesinde fayda var...
YPG ile bölgede kimse yol alamaz.
TÜRKİYE İZİN VERMEDİĞİ SÜRECE KİMSE ADIM ATAMAZ.
Akıllı olan TÜRKİYE'yi ikna eder.
Yanına alır. Yaptıkları için AF diler! Kendi çıkarını düşünmeyi bir kenara koyarak gelir ve samimi olur. Ortak çıkar merkezli hareket eder! Aksi? İstedikleri hiçbir şey olmaz... Yakın tarihteki TÜRKİYE suskunluğu belli ki bunlar tarafından yanlış anlaşılmış... Önlerinde anlamak için kısa bir süre daha var!
Anladılar anladılar! Anlamadılar!
ANLATACAĞIZ... Başladık zaten!
Bakalım hangi yolu seçecekler...