GELİN kitabın ortasından gidelim bugün... Muhalif çok ses Amerika Birleşik Devletleri'nin ne yapıp edip Erdoğan'sız bir Türkiye'ye yatırım yapacağını düşünmekte.
Daha net ifade ile "ABD elindeki imkanlarla Erdoğan'ı tasfiye edecek" diye düşünmekte.
Böyle beklenti var mı? Olmaz mı! Çok...
İsimlere girerek kırıcı olmak istemem ancak muhalefette bu konuda bir sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum...
Binlerce kez yazdım. Yine tekrar etmekte fayda var.
Küresel ölçekte önemli olan TÜRKİYE'nin konumudur. Yani İTTİFAK YAPTIĞI BLOK önemli ve değerlidir. Erdoğan'ı unutun bir an. Şu an yaşanan konjonktürde MUHALEFETE yer var mı? Cesur soru bu!
Yok! Kesinlikle yok.
KÜRESEL DENKLEM buna izin vermiyor da ondan yok. DEVLETİN ÇEKİRDEK AKLI yönü belirler. Gidilecek yere o karar verir. Ve gördüğüm, bu kararın çoktan verildiğidir. Öncesi de olmakla birlikte 2018'den sonra NET olarak rota ortadadır.
Biden, seçimlerden önce DOSTLARLA gelip iktidarı alacaktı.
Söyledikleri bu yöndeydi.
Heyecan da meydana getirmişti. Ancak o zaman BAŞKAN değildi!
Ve kurulması gereken, yaşaması gereken DENKLEMLER vardı.
Belli ki uzaktı. Şimdi o noktada değil...
Açalım...
ABD, kimseye sormadan uçaklarını indirdi. Afganistan'da ne var ne yok aldı götürdü.
Mesela ALMANYA İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'ndan sonra ilk kez bu büyüklükte bir gücü ülke dışına yollamıştı. İngilizler'in de bizim de diğer ülkelerin de haberi yoktu.
Adamlar alacaklarını alıp gittiler. Özellikle AVRUPA BİRLİĞİ üyeleri çaresiz kaldı.
Amaç zaten bu mesajı vermekti. Anlaşılmayan üzerinde durulmayan da bu! O günden sonra benim birkaç yıl önce yazdığım AVRUPA ORDUSU
FİKRİ HORTLADI.
Macron'un NATO'nun beyin ölümünün gerçekleştiğini söylemesi hafızalarda duruyordu.
AVRUPA medeniyet terazisinin bir kefesinde duruyor. Ancak ORDUSU olmadığı için sözü geçmiyordu.
Finansal operasyonlarla yürüyorlardı. Artık bu yetmiyordu. Yetmediğini de ABD gösteriyordu.
AVRUPA ORDUSU hazırlığına, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de katıldı. Leyen, BİRLİĞİN güvenlik tehditleri ve küresel krizler karşısında askeri kapasitesini güçlendirmesi gerektiğini söyledi. Ve baklayı ağzından çıkardı: Avrupa, ABD desteği olmaksızın askeri adım atabilecek siyasi iradeye sahip olmalı...
Leyen, Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada, "Dünyadaki en gelişmiş kuvvetlere sahip olabilirsiniz. Ancak bunları kullanmaya hazır değilseniz, ne işe yararlar?
Şimdiye kadar bizi geri tutan, kapasitemizin yetersiz olması değil, siyasi irade ortaya koymamış olmamızdı" dedi. Ve finalde noktayı koydu:
Fransa ile gelecek yıl özel bir savunma zirvesi toplayacağız...
Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer de, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, "AB hesaba katılması gereken stratejik bir aktör olmalı. Bunun için müzakereler yapılmalı" demişti. ARTIK GÜÇLÜ AVRUPA'NIN HEDEF OLDUĞU BİLİNİYORDU...
Avrupa'nın en büyük seçeneği güçlü TÜRKİYE'yi güçlü ordusuyla yanına alıp yürümekti. Bunu yapmadılar. Türkiye de BREXIT ile AVRUPA'ya "hoşça kal" diyen Londra'ya yaklaştı. Daha doğrusu İngiltere Avrupa'nın yapamadığını yaptı, tek başına OYUNCU olamayacağını bildiği için Ankara'yı ikna etti...
ABD uzaktan izlerken AVRUPA ÇARESİZ ortada kalıverdi... Bunu gördükleri için AVRUPA ORDUSU FİKRİ GELDİ. MASANIN TAM ORTASINA
YERLEŞTİ.
ABD, Brexit ile birlikte AVRUPA'nın hedef olacağını işaret ediyordu.
AFGANİSTAN'da bu ilan edildi. Güçlü ORDUSUYLA Türkiye de Beyaz Saray- Buckingham arasında kurulan hatta yakındı...
Yani ABD'nin dünya üzerindeki büyük ve ciddi rakibi AVRUPA BİRLİĞİ'ydi. Türkiye değil... Türkiye ile mücadeleye giren ABD, ANKARA'nın BERLİN'e, PARİS'e yaklaşmasının yolunu açardı.
Bunu yapmazlardı.
Yapamazlardı...
Buradaki DOSTLARIN anlamadığı buydu...
ABD'de elbette Erdoğan'sız Türkiye hayali kuranlar var.
Ancak bu olmayacak...
Kendi çıkarları için olamayacak. Bazıları anlamasa da Türkiye'nin bir eli AVRUPA'ya diğer eli ORTA ASYA'ya uzanmakta... ABD'nin basınç oluşturması, ANKARA'nın Berlin ile Paris ile yürümesine yol açar. Bu da ABD'nin buralardan silinmesi demektir. İngiltere'nin ADA'ya mahkum olması demektir...
ORDU isteyen AB, muhalefeti destekleyecek, bir büyük grup olarak AK PARTİ- MHP ittifakının karşısına dikecektir. Ancak kazanamayacaktır.
Geçtiğimiz gün de belirttiğim gibi Erdoğan bıraksa da emekli olsa da bu YÖN değişmeyecektir.
MUHALEFET SEÇİMLE GELİP BUNU SİLMEK İSTEYECEKTİR...
KÜRESEL DENGE, Türkiye'nin rotasında farklılık göstermesine karşıdır.
İKTİDARI seçimle de yenemeyeceklerdir...
Durum bu...