Derviş neden geldi?
Haftabaşı olması nedeniyle ilginç kulisler yazmaya niyetlendim!
Gerçekten hiç ama hiç duyulmayan şeyleri paylaşacaktım!
Son anda vazgeçtim! Bir dostum "Kemal Derviş İstanbul'da! Aydın Bey'in evinde buluşuyorlar!
Pekçok yazar da davetli" diye mesaj atınca durdum!
Bana gelen bilgi doğru mu değil mi bakamadım!
Ama belli ki SEÇİM sandığımızdan daha önemliydi! Dümeni kırıp SEÇİM YAZISI yazmak istedim...
Çünkü kafalar karışık! Nasıl mı?
Açalım biraz! İki yıl önceye gidelim... "Süreci esas bozan şey ne diye baktım... 7 Şubat MİT darbesi... Ben bir darbeyi sezdim. Cezaevi müdürüne 'Hakan Fidan'ı yalnız bırakmamak gerekir' dedim. Sözlü yazılı iletişime geçtim..."
Bu kadar mı, değil tabii... "KCK'dan 10 bin kişiyi içeriye aldılar!
Bunu yapan güç MİT'e darbeyi planladı.
Hemen devreye girdim. 'Bu darbedir' dedim. Ergenekon'dan farkı yok!
Başbakan (Erdoğan) sıranın kendisine geleceğini gördü. Vatana ihanetten tutuklanacaktı. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanması da budur!
Cevat Öneş buna 'Darbe' dedi... İlginç değil mi... "Türkiye'de 3 koldan PARALEL DEVLET ÇALIŞMASI var. ABD'de Yahudi, Ermeni ve Rum lobileri stratejik ve taktik müdahale ediyorlar. Her üçü de ANADOLU çıkışlı... CHP ve MHP, Paralel Devletin izdüşümleridir!
Geliştirdiğimiz diyaloğa karşılar! MİT Müsteşarı düşürülmek isteniyor..."
Daha ilginci var! "Fethullah Gülen, NUR HAREKETİNE sızdı.. 120 ülkede okul açmış! Para nereden! Kontrgerillanın eski merkezi Florida'ydı! Yeni merkez ise UTAH'tır! ... ... orada eğitildi! ..... ve ....
MİT'i hedef aldı..."
Katılırsınız katılmazsınız bu sözler İMRALI SAKİNİNE aitti! Tespitler onun! Silahların gömülmesi için gerekeni yaptığını söylüyor! İnanırsınız inanmazsınız, sizin bileceğiniz bir iş! Ben burada değilim! İki yıl önce söylenen bu sözlerden sonra ne değişti? Bu sorunun cevabını bilmeden ERDOĞAN'a karşı kurulan İTTİFAKI anlamak hiç kolay değil!
İmralı sakininin sözlerinden FETHULLAH GÜLEN ile arasının hiç iyi olmadığını ve devlete karşı bu gruptan saldırı geldiğini, geleceğini çıkarıyoruz!
Peki, geldi mi?
Geldi! Peşpeşe, büyük büyük hem de... Oslo sızdı, 7 Şubat'ta MİT hedefti! Eski ve yeni Müsteşarlar alınacaktı! Gezi patladı. 17 ve 25 Aralık'la devlet ortadan kaldırılacaktı! Direkten dönüldü!
Bütün bunlara rağmen, ESKİ DEVLETE rağmen, Erdoğan barış için yürüdü! Risk aldı! Ancak bir de baktık ki KOBANİ olayları ve 6-7 Ekim isyanı!
45 vatandaşımız öldü! Kimse çıkıp özür bile dilemedi! Sorumlular sustu! 30 Mart seçimleri atlatıldı! Zafer yine Erdoğan'ın oldu! Ve peşpeşe saldıranlar artık "Başka bir elbiseyle" gelme kararı aldı! SANDIKTAN geleceklerdi!
Son hamlelerinden bir öncekini deneyeceklerdi!
İmralı'nın sözleri ortadayken HDP, yani Demirtaş, MİT'e diz çöktürmek isteyenlerle, barışı bitirme amacını taşıyanlarla yanyana geldi! Aydın Bey'in medyası zaten hemen arkasından itiyordu! Kasetle giden Deniz Baykal'dan sonra yerine gelen Kemal Bey, HDP'ye karşı değildi! Bırakın karşı olmayı, yapılan planlar alttan alta işliyordu!
BATI'da CHP oyları HDP'ye gidecek, Doğu'da da AŞİRETLER CHP'ye katılarak kaybedilen oylar buralarda telafi edilecekti! BENENSON, yani Amerikalı şirket, ANADOLU'daki uçan yaprağın haberini alıyor ve gereken stratejiyi belirliyordu! Herkesin bir rolü vardı! Bu seçim öyle sıradan bir seçim değildi! Bu nedenle herkes ama herkes seçimden çok HDP'yi konuşuyordu! Barajı geçer mi, geçmez mi? Demirtaş barajı geçerse Erdoğan'ın grafiği ilk kez aşağıya dönecekti!
Hesapları buydu! Düşmeye başladığında, düşme eğilimi gösterdiğinde asılırlardı!
Burası Türkiye'ydi! ÜST AKIL bunu söylüyordu! "İmralı neden susuyordu?", "HDP'ye söz mü geçiremiyordu?", "Parti elinden kayıp gitmiş miydi?", "Devredışı mı kalmıştı?" yoksa o zaman dediği gibi "BDP ve PKK'nın beni kullanmasına izin vermem!" noktasına mı gelmişti? BİLMİYORUZ! Ama bildiğimiz bir şey var ki HDP Pensilvanya'ya bağlandı!
Sadece bu kadar mı?
Devlet Bey bu yapıdan hiç haz etmemesine rağmen o da ne hikmetse bu yapının elemanlarına arka çıkmaktaydı! CHP zaten içinde barındırdığı bu güçle gidiyordu! Saadet ve Büyük Birlik de gruba atılmıştı!
Milli Görüş oyları için onlara da ROL verilmişti! Kemal Derviş Bey de herkese ROL dağıtan "merkezin" merkezindeydi!
CHP'nin eline MEGAŞEHİR modeli tutuşturarak "BÜYÜK TÜRKİYE'yi biz yöneteceğiz" mesajı veriyordu!
Hiçbir şey tesadüf değildi! Çok ince planlar üzerinden gidiliyordu!
Bakın!
Başörtülü kızlarımız artık hayatın içinde! Okulda da işte de var! Askerin bakışı değişti! Kendi milletini izleyen bir ordudan gözlerini dışarıya çeviren bir anlayışa geçildi! MİT kendi vatandaşlarını değil olası tehlikeleri takip ediyor!
İçeride değil dışarıda mücadele veriyor!
Hükümet içerideki dengelere değil DÜNYANIN dengesinde PAY kapmaya çalışıyor!
Aslında devletle millet Erdoğan döneminde BARIŞTI ! Erdoğan'ın en büyük eseri buydu aslında! Bir kesim bunu anlamakta zorlansa da durum buydu! Zenginleşen ve yayılan Türkiye...
Ortadoğu'dan Afrika'ya kadar!
Taşlar yerine oturunca CHP gibi parti bile değişmeye başladı! Kemal Bey dağıtmak için gelmişti! Deniz Bey bu nedenle gitmişti! Tabii Kemal Bey neden geldiğini bilmiyordu! Seçtikleri adaylara bir bakın! Neler var neler!
Önceden bunlar mümkün değildi! Sakın partinin kendi başarısı olarak görmeyin bunları! Dışarısı değiştiriyor! Adım adım...
Bu seçimde de HDP üzerinden AK Parti'nin grafiğini aşağıya döndürmek istiyorlar! Ekmelettin Bey de bu nedenle hazırda tutuluyor!
HDP barajı geçer mi geçmez mi bilemem!
Ama KÜRTLER'den nefret eden çok kişi bu partiye oyunu verecek! Papermoon'da kadehlerin HDP için kalktığını yazmıştım!
Önümüzdeki seçimde "Sandıktan ne çıkacak?" diye bakmayın! Geleceğimizin ne olacağına odaklanın!
BAŞKANLIK, nüfusunun yüzde 70'i milliyetçi-muhafazakar olan ülkenin kendisini doğrudan yönetmesi anlamına gelecek! Aksi, DIŞARISININ isteği formatta yola devam... OYUN BUDUR! Dönün başa!
Aydın Doğan Bey ile, Kemal Derviş'le, CHP ile, MHP ile, HDP ile, BBC ile, CNN ile, New York Times ile, bu kesimin yazarları ile, gazeteleri ile, televizyonları ile, İstanbul sermayesi ile karşı karşıyayız!
Yani BARONLAR ile ANADOLU çarpışacak!
Onlar kazanırsa kullanışlı bir ülke olarak kalacağız! Görünürde BÜYÜK ama onlara çalışan sistem ile adım atacağız! Anadolu kazanırsa MÜSLÜMAN DÜNYADA ele geçirilmeyen tek ülke olarak yolumuza devam edeceğiz! SANDIK, geleceğine SAHİP ÇIKARSA bölgede tsunami olur!
Korkuları bu!
İSLAM DÜNYASI'nı kendi hesapları için yönetecek biri aranıyordu!
Bulduklarını da sandılar! Ama TÜRKLER için birinin çıkacağı düşünülmüyordu!
Bu nedenle KOALİSYON büyük! "İTTİFAKTAKİLER bunu biliyor mu?"
Doğrusu kestiremiyorum!
Tek bildiğim Türk, Kürt kim varsa kaderinize sahip çıkın! Geleceği birlikte kurun!
Yoksa?
Maalesef yoksa'sı yok! NOT DÜŞEYİM istedim!
İnşaallah günün birinde "DEMİŞTİM" demem!
PARANIN SAHİPLERİ Türkiye'nin ÇOK İLERİYE GİTTİĞİNİ düşünüyor!
Düne kadar kararı bunlar verdi!
Şimdi de sandıktan çıkacak kararı belirlemeye çalışıyorlar!
Anadolu'nun bağrından çıktığını iddia edenler Anadolu'ya karşı!
Bir anlamda MİLLİ ile YABANCI KONTENJANINDAN MİLLİ olanların kapışması!
Ne dersiniz?