Türkiye bir eli Avrupa'da diğer eli de Ortadoğu'da olan çok ama çok özel bir ülkedir.
Sadece bize bunu öğretmezler.
Bir cümle ile geçiştirirler. Oysa kapıyı kapadığımız an kimse bölgeye inemez. Ancak bunu bilmeyiz. TELEVOLELERLE, MAGAZİNLERLE, FUTBOLLA, ŞANS OYUNLARIYLA aklımızı başımıza almamız engellendi.
Fikir sahibi olamayan çocuklar yetişti. Nesiller tükendi. Çok büyüktük. Çok güçlüydük.
Ancak bunu bizim dışımızda herkes biliyordu. Oyunu anlamayınca İDEALİMİZ KALMADI. Gitmek için, ulaşmak için, bayrağı dikmek için motivasyonumuz yoktu.
Ayağa kalktığımız an kimse karşımızda duramazdı. Ama inanmıyorduk.
Gideceğimize, yürüyebileceğimiz, koşabileceğimize inanan çok azdı.
Bölgede yani petrol ve gazın YÜZDE 72'sinin bulunduğu Ortadoğu'da GÜÇLÜ olmak aynı zamanda dünyada çok büyük olmak demekti. Bunun için yapılacak küçük rötuşlar vardı. İçeride aynı çizgide olmalıydık. Farklı partilere oy versek de, farklı insanların peşinden gitsek de konu DEVLET oldu mu aynı çatı altında toplanmayı bilmek gerekiyordu. Son 10 yılda DEVLET AKLI geri geldi.
Haliyle bu rahatsızlık verdi. İçeride BİR ve BÜTÜN OLMAMIZI engellemek isteyenler sahneye çıktı. Yine bizim çocuklarımızı kullanarak... İDEALİ OLMAYANLAR zaten kullanılırdı. Sadece biz ve çocuklarımız bunu bilmezdik...
Sonra da içeriden birileri çıkar, Ankara'yı suçlayıp TEZGAHA kılıf arardı.
Oyun büyüktü. Ama biz de büyüktük.
Bilmiyorduk. Fark etmiyorduk. Söyleyen de yoktu zaten... Bunca yıllık devlet anlayışı, tarihimiz, dilimiz ve dünyada manşetlerden inmeyen İSLAM, yani dinimiz... EN büyük silahlardan daha büyüktü. Daha etkiliydi!
Tarih bize öğretilmediği gibi akmaya da devam ediyordu. Bakın; Türk askeri MUSUL'a girdi. Daha bu başlangıçtı ama birileri yine de rahatsız oldu. MUSUL manşetlere çıkar çıkmaz SUR, CİZRE, NUSAYBİN karıştı. Fena halde. 100 yıl önce de aynısı oluyordu. İlgimizi BÖLGEYE çevirdiğimiz an birileri içeride KÜRT ismini öne koyarak bölgeyi karıştırıyordu. Ankara hem zaman, hem güç kaybediyordu. O AKIL bizi paçamızdan tutup içeri çekiyordu. "Ne işiniz var orada? Biz sizi atmadık mı?" diyordu! Ne zaman 400 yıl yönettiğimiz bölgeye inmeye kalksak içeriden birileri YABANCILARLA aynı şarkıyı söylüyordu. İçerideki BASINÇ öyle bir noktaya geliyordu ki namaz kılan, dua eden hedef oluyor ya da DIŞLANIYORDU!
Sakın "Hiç öyle bir şey yok!" demeyin. Prof. Aziz Sancar'ı gördünüz.
Osmanlı'yı, Cumhuriyet'i ve Atatürk'ü kıyafetinde taşıdığı için, Erdoğan'a olan sevgisini-saygısını gösterdiği için hedef oldu. Anıtkabir'e gidip FATİHA okuyunca da saldırıya uğradı. Durum buydu! FATİHA ile her kapıyı açacakken çocuklarımızı buna saldırır hale getirdiler. EN masum olan gençlerimizdi. OYUNU onlara gösteremedik. Onlar Osmanlı'dan, Türkler'den ve TARİHİMİZDEN KORKUYORLARDI. Ama biz içeride bunun GURUR DUYULACAK bir şey olduğunu öğretemiyorduk.
Siz sahip çıkmadığınız zaman da YABANCILAR içerideki yerli görünümlü YABANCILARLA gelip AKILLARIMIZI alıp gidiyorlardı. Kendilerini EĞİTİMDE rakipsiz gören malum yapı neden bunca yıldır TEK BİR BİLİMADAMI çıkaramıyordu! DÜŞÜNÜN bakalım!
Devam...
Kendi gücümüzden kopmadan...
Zbigniew Brzezinski...
Amerikan derin devletinin akıllarından biridir. Brzezinski dünyada iki ülkenin ANAHTAR ROLÜ olduğunu söyler.
Ukrayna ve Türkiye... Bu iki ülkeyi elinde tutanlar dünyada söz sahibi olur. Türkiye, Akdeniz ve Karadeniz'e hakimdir.
Petrolün anavatanı Ortadoğu'dur.
Türkiye'ye sahip çıkan AKIL aynı zamanda petrolü de avucunun içine alır!
Hatırlayın! Ukrayna karışmadan önce ÇİN oraya geldi. BELÇİKA'dan daha büyük toprak parçasını kiraladı. Tarıma açtı! Buğday deposu olarak buraları kullanacaktı! Ama bir anda ortalık karıştı. Pekin'in attığı önemli adımlardan biri havada kaldı! Aynısı Afrika'da da oluyordu! Ne garip, oralar da karışıyordu!
Şu an bile Ukrayna'yı yıkmak isteyenler, aynı zamanda Türkiye'yi KÜRT kartı üzerinden karıştırmak istiyordu. Çünkü bu iki ülkenin Çin ile yakınlaşması istenmiyordu. Dengeyi bozabilecek önemli bir adımdı bu! ÇİN şu an YÜZ MİLYAR DOLARLA İFADE EDİLEN CARİ FAZLA verdi. Yani 10 liraya mal ettiği ürünü, 15 liraya sattı. 5 lira kazandı. "Kasasına koydu" diyemiyorum! Çünkü koyamaz! Amerika DENGE gereği bu paranın büyük kısmını TAHVİL-KAĞIT üzerinden alır. ÇİN'in ucuza ürettiği malları satın alır, karşılığında ise elini cebine atıp PARA vermez! VEREMEZ!
Japonya da böyle... Çin bu dengeyi bozmak için, ALTERNATİF PAZAR OLAN Ukrayna-Türkiye kartını oynamak için çok çaba harcadı. Olmadı. Abdullah Gül Bey, UYGUR TÜRKLERİ'ni Cumhurbaşkanı iken ziyaret etti.
Ankara ile bu topraklar arasında bir bağ kuracaklarından söz etti. Ortalık karıştı.
Yüzlerce TÜRK öldü, öldürüldü.
Birileri Çin ile Türkiye'nin yanyana gelmesinden fena halde rahatsızdı!
Ukrayna gibi... DENGE BOZULURDU! Çin son dönemde kullandığından daha fazla PETROL alıp depoya kaldırıyordu.
Son bir yılda düşen fiyatlardan 111 milyar dolar kar ettiler. Petrol fiyatları düşerken Rusya gelip Suriye'de güç gösterisi yapıyordu. Türkiye de Rus uçağını vurarak "Senin işin yok buralarda!" dedi. Rusya'nın, kendi geleceği için Çin'i bloke etmesi gerekiyordu. Çünkü Çin için asıl hedef Rus topraklarıydı. Yeraltı zenginlik doluydu. Putin, Çin ile gerektiği gibi mücadele etmeyince petrol fiyatları düştü, cebindeki para eridi, en büyük rakibi ise kazandı. Diğer yandan Pekin kazandığını yine Amerika'ya yolladı.
Washington ORTADOĞU'da Avrupalı ve Çinli görmeye tahammül edemiyordu.
Arapların en büyük kozu petrol ile herkesi yola getiriyordu. OYUN BUYDU! Ama bölgede tek başına olma şansı yoktu. Çünkü İRAN gibi kendisine karşı olan güçler vardı.
Tahran petrol geçiş yollarını korkutacak kadar etkili bir devletti. GARANTİ olarak yeryüzünde tek bir ülke vardı! O da TÜRKİYE'ydi. Kendimizi için değil dünya için önemliydik. Ama bilmiyorduk.
Petrol ve gazın rahatça istenen adrese gitmesi için TÜRKİYE'nin OSMANLI gibi olmasından başka SE-ÇE-NEK yok! Buna itiraz edenler AVRUPA'nın çıkarını düşündüğü için "rejim" der, "şeriat" der, "gericilik" der! Tezgah başkadır. Türkiye büyünce OSMANLI'yı yıkanların yaşaması mucizedir! Nefes boruları tıkanır! Bunu istemeyenler içeride MERKEZ MEDYA tabelasıyla Türkiye'ye saldırır. Tarih yazmak için yola çıkan ülkeyi budamak ister.
Aslında PKK'nın yaptığının benzerini İstanbul'daki bir YAPI aynen hayata geçirir. Ankara düşünce TÜRKİYE de, Türkler de, Balkanlar da, Ortadoğu da düşecektir. Bunu söylemeyecekleri için gizli gizli gelirler, çocuklarımızı sokağa dökerler... İstedikleri kadar YABANCI dostlarıyla bir olsunlar! TÜRKLER GERİ GELDİ ARTIK! Bunu durduracak güç yok. Bakın Maliki'ye ne diyor? "Türkiye Musul'u ilhak edecek..." Barzani ne diyor peki? "PKK Kürt sorunudur! Bunları kim kullanıyor..." Biz ne diyoruz! Türkiye, dünya üzerinde önemli bir role sahip...
Bize öğretmeseler de biz BÜYÜK BİR DEVLETİZ. Sadece BÜYÜKLÜĞÜMÜZÜ BİLMİYORUZ. Baktığımız ayna sahte! Gerçeği göstermiyor. Elele her yere gideceğiz.
Şimdi Rusya buralardan çıkıp Çin ile uğraşacak. SU-24 ilk ciddi uyarıydı.
Bölge bizden sorulacak. Araplar da bunu istiyor, Kürtler de... Kim istemiyor?
İçerideki YABANCILARLAR ve dışarıdaki arkadaşları...
Hepsini yeneceğiz.
Birlikte yürüyeceğiz. BÜYÜK DEVLETİN NASIL GERİ DÖNDÜĞÜNÜ HERKESE GÖSTERECEĞİZ...
Göreceksiniz! En son içeridekiler ikna olacak! Kaderimiz bu!
Ama DÖ-NE-CE-ĞİZ...
Güçleri yetiyorsa engellesinler de görelim...