İlk hamle İstanbul

Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Eklenme Tarih 18 Haziran 2019
TÜM Türkiye, Binali Bey ile İmamoğlu'nun ekrandaki tartışmasını izledi. Hala sıcaklığını korumakta. Kim ne dedi, ne yaptı, hangi soruya nasıl bir tepki gösterdi. Yazılmakta, çizilmekte. Konu her ne kadar 23 HAZİRAN İSTANBUL seçimi olsa da konu çok daha derin!
İSTANBUL sadece bir büyük hamle...
CHP alırsa başka, AK PARTİ alırsa başka bir sayfa açılacak...
Küresel bilek güreşinin bir sahnesi İSTANBUL...
ABD'nin İran operasyonu, YPG'nin güçlendirilmesi, yüzlerce TIR silah gönderilmesi, Türkiye'nin F-35 programı ile tehdit edilmesi, S-400 krizi ve Çin'e karşı başlatılan ticaret savaşlarının merkezinde Akdeniz var. Gerçekten de gelecek 100 yılın merkezinde Akdeniz olacak.
TUNUSLU işsiz üniversiteli genç Bouazizi'nin kendini ateşe vermesiyle Arap Baharı'nın başlaması, olayların dalga dalga Suriye'ye kadar gitmesi ve ülkenin felakete sürüklenmesinin altında yatan DERİN GERÇEK AKDENİZ'di! SURİYE karıştı. Karışmalıydı çünkü ABD, AKDENİZ'de güçlü olması için bir nedene ihtiyaç duyuyordu! Suriye de alla bullak olunca artık ABD, AKDENİZ'in bir sakiniydi! Ölen yüzbinlerce insan, evini barkını bırakıp göç eden milyonlar, kimyasal silahlar kimsenin umurunda değildi.
Şimdi bölgede büyük bir parsel kavgası var.
AKDENİZ'de yani...
Önemli enerji şirketleri Exxon Mobil, Quatar Petroleum, Noble, Eni, Kogas, Delek, bölgede parsel kavgası yapıyor.
Exxon Mobil-Qatar Petroleum konsorsiyumu için 10'uncu parsel öncelikli hedef. İsrail'in önemli oyuncusu Delek için de...
Amerikan Noble şirketi ile İsrailli Delek, Mısır'ın Dolphin Energy şirketiyle ortak işler yapıyordu.
Yani 10. Parsel, "Glafkos" 8 trilyonluk yaklaşık 200 milyar varillik doğalgaz rezervine sahip.
2-3-8-9 ve 13. parseller de çok değerli. İşte burada ABD'nin hedefi Türkiye. Türkiye'yi 2-3- 8-9 ve 13. parseller dışında bırakmak için S-400 olayı sertleşti. Sadece parsel çatışması değil, bir de EastMed boru hattı için aslında savaş var. Proje kapsamında İsrail ve Kıbrıs'ın etrafından çıkarılacak doğalgaz, deniz altında döşenecek EastMed adı verilen bir boru hattı ile Kıbrıs'tan önce Girit adasına, oradan Mora Yarımadası'na, daha sonra da İtalya'ya aktarılacak. İsrail, Akdeniz'deki önemli parselleri işletme hakkını alabilirse, EastMed ile Avrupa'nın gaz ihtiyacını karşılayacak.
Peki bu hayata geçerse kim ne kaybeder? Sorulması gereken aklı başında soru bu. Eğer İSRAİL hayalini gerçekleştirebilirse zarar gören Türkiye ve Rusya olur. Rusya ile Türkiye'nin birlikte büyüttüğü TürkAkımı projesini bitirmeyi hedefleyen EastMed'i destekleyen güç ise Pentagon. Pentagon, bu hat ile Avrupa'yı gaz konusunda Washington'a bağımlı yapacak.
Ardından da Avrupa'nın Çin ile olan ilişkilerine yön vermeye başlayacak. Bu nedenle Akdeniz, her sabah daha da değerlenen bir deniz oluyor. 50 ülke Akdeniz'le ilgili plan yapıyor.
Birçok ülke, Akdeniz'le hiçbir bağı olmamasına rağmen, parsellerden pay kapmak için savaş gemilerini bölgeye gönderdi.
2-3-8-9 ve 13. parsellerde en güçlü ülke TÜRKİYE.
Türkiye oyunu gördüğü için haklı olarak buradaki ZENGİNLİĞİ KİMSE İLE PAYLAŞMAK İSTEMİYOR. Ankara'nın bütün planları burada TEK BAŞINA YÜRÜMEK. Yapılan bütün basınçlara rağmen Türkiye asla ve kat'a geri adım atmıyor. Türkiye yürüdükçe F-35 karşımıza geliyor.
Bir adım daha attıkça S-400 krizi yükseliyor.
Bir hamle daha yapınca ekonomik göstergelerle oynanıyor!
Rusya da 2-3-8-9 ve 13. parsellerde Türkiye ile yeni bir ortaklık istiyor. Eğer Rusya, Türkiye ile bu büyük anlaşmayı imzalarsa, Akdeniz yeni savaş alanı olacak. Belki de 3. Dünya Savaşı Akdeniz'den başlayacak.
Pentagon'da bile 3. Dünya Savaşı ihtimalinin merkezi Akdeniz olarak kabul ediliyor.
Durum bu kadar kritik yani...
Savaş gemileri, Akdeniz'de kırmızı alarm durumunda seyir halinde. Bu durum bile riskin her geçen saat daha da arttığını gösteriyor. Pentagon, Amerikan Donanması'nın yeni savaş gemilerinin rotasını Akdeniz olarak belirledi. Son rakamlara göre şu an Akdeniz'de 90'ı aşkın gemi var. Neden? Çünkü hem rezervi hem de jeo-stratejik konumu her ülkenin rüyası.



Pentagon'a 20 yıl önce sunulan raporlarda da Akdeniz'in önemi fazlaydı.
Irak işgali bile Akdeniz'in ilk adımıydı. Sonrasındaki gelişmeleri incelediğiniz zaman Washington'ın Akdeniz hedefini görürsünüz. Önümüzdeki günlerde gerilim mutlaka bir kıvılcıma neden olacak.
Bu da yeni bir dönemin başlangıcı olacak. Her oyuncu DEVLET bu kıvılcımı hesap ederek yürüyor. Planlarını bu yönde yapıyor. Türkiye de aynı şekilde... Vurulan TANKERLERLE İRAN gündeme otururken AKDENİZ her an çıkacak bir kıvılcımla öne geçebilir. İran'da beklenen ÇATIŞMA AKDENİZ'de görülebilir! Bu ihtimal pek çok devletin masasında var...
PAYLAŞIM SAVAŞI böylesine kızışmışken TÜRK DEVLETİ DONANMAYI AKDENİZ'e indirerek BAYRAK gösterdi. 2-3-8- 9 ve 13. Parselleri kimseye bırakmayacağını ilan etti.
AKDENİZ hem AVRUPA'nın hem ÇİN'in ABD tarafından kontrolüne yol açan bir alan.
Türkiye burada kendi oyununu oynayıp çok öne çıkıyor. Ankara adımlarını ve kararlılığını gösterdikçe PLAN YAPAN BÜTÜN DEVLETLER
KAPIMIZA YÜKLENİYOR.
Hepsi. Sadece ABD de değil...
İSTANBUL seçimlerinden sonra TÜRKİYE'nin hedeflediği ve koruma altına aldığı bölgelere ortak alınabilir mi? Sonuçlar yeni dengeyi de beraberinde getirebilir mi? ARAP BAHARI, devrilen liderler ve alt üst olan SURİYE'nin AKDENİZ için yapıldığı ve tasarlandığı düşünülürse Türkiye'nin büyük bir oyunu bozmakta olduğu görülür! Rahatsız olanlar da bunu bozmanın yolunu bulmak isteyeceklerdir... İç siyasetteki dengeleri değiştirmek belki ilk adımdır. Ne dersiniz! Yine bizleri yapay gündemle oyalayıp gizledikleri hedefe mi ulaşmak amacındalar? Düşünün bakalım...