Erken seçim kararından sonra AK PARTİ'nin zayıfladığını düşünen, CHP'nin de fırlayacağına inananlar denge unsuru olarak ortaya HDP'yi koyup BOĞAZ'da masaya oturdu.
Hemen isim istemeyin... Bunlar oldu! İnce ince Erdoğan'ı durdurma, kontrol etme ve ardından da tasfiye planları yapıldı. Bunun için hem tanıdık hem de karşı mahalleden isimlere görev verildi.
Koalisyon gelmesi için eller kenetlenmişti. SERMAYE işin başındaydı. Tanıdık ünlü isimler oturup anlaştı. İçlerinde Erdoğan'a yakın olan da uzak duran da vardı.
Akıllarınca oyun kuracaklar, günün sonunda da AK Parti ile CHP arasında BÜYÜK KOALİSYON gerçekleşecekti.
Anketlere bakın! Pek çoğu aynı rakamları verdi. Sağdan da soldan da anketi kim kiminle yaptıysa üç aşağı beş yukarı aynı sonuçlar geliyor ve bunlar belli MEDYA kanallarından aralıksız yayınlanıyordu!
Operasyon emrini verenler arasında bazı İŞADAMLARI vardı. Arkada kalarak tabii... Bunun dışında kalan şirketler de vardı elbette... Ama bu kadar YANLIŞ sonuç gelince onlar da dolaylı kontrol altına alınıyordu!
Milletin kafasını karıştırmak için gereken yapılıyordu anlayacağınız...
Koza-İpek Grubu'na el konulunca oraya da bambaşka renklerden insanlar gitti. CHP, MHP, HDP oradaydı. Solcu, sağcı, muhafazakar gazeteciler oradaydı.
Cumhuriyet iki EKOLLE kapının önündeydi.
Muhafazakarlarla ya da MİLLİ MÜSLÜMANLARLA savaşanlar neden oradaydı? Başörtüsü ile en ciddi mücadeleyi verenler niçin oraya gitmişti? Türkiye bunları pek bilmez! Erdoğan'a saldıranların KÜNYESİ pek açıklanmaz. AK Parti düşmanlığının temelinde neyin yattığı pek konuşulmaz! Burası Türkiye'dir ve GİZLİ KOD'lar vardır... İlhan Selçuk'u, yani 1971 darbesine giden yolda önemli bir isim olan CUMHURİYET'in temel taşını, içeri alanlara şimdiki CUMHURİYET ekibi niçin destek veriyordu?
Açalım biraz... Crown Estate, 1961 yılında kuruldu...
Kraliçe II. Elizabeth'e ait bir şirket...
Şirketin her anlaşmasına onayı veren Kraliçe II. Elizabeth'tir...
Yönetim Kurulu Başkanı ise Sir Stuart Hampson'dır...
Sir Hampson, NM Rothschild & Sons adlı şirketin danışmanıdır... Eski danışman derler ama ailedendir. Yabancı değildir. Şirketin yani Crown Estate'in tüm karı yılın sonunda KRALİÇE'nin hesabına aktarılır. Bu şaşmaz kuraldır.
Aktarılan KARLARIN yüzde 20'si ise 1 ay sonra Kraliçe'nin hesabından HAZİNEYE geçer! Crown Estate tarafından yönetilen varlıklar arasında dünyanın önemli caddelerinden Londra'daki Regent Street, hedge fon sektörünün kalbi olarak bilinen St. James, kilometrelerce uzanan kumsallar, Kraliyet Parkları ve binlerce hektarlık tarım arazileri bulunuyor! Buckingham Sarayı, Windsor Kalesi ve Balmoral bu portföye dahil değil, çünkü Kraliçe'nin kendi mülkü...
Nereye geleceğim?
Bekleyin!
İşte bu Crown Estate, CHP'nin, MHP'nin, HDP'nin, Hürriyet'in, Cumhuriyet'in, Sözcü'nün, Zaman'ın desteklediği AKIN İPEK'e kapılarını sonuna kadar açtı! Öyle bir açma ki sormayın! Baba oğula yapmaz!
Koza Limited, Kuzey İrlanda'da İngiltere Kraliyeti'ne ait 250 kilometrekarelik alanda altın ve gümüş arama ruhsatı aldı. Anlaşmayı bizzat Akın Bey imzaladı. Cevher bulunursa işletme hakkı da Koza'ya aitti!
Peki Akın Bey imzayı kiminle attı?
Yani karşısında kim vardı?
Evet bildiniz... Crown Estate... Bu anlaşmayla KOZA İngiltere'de 4. maden sahasını elde etmiş oldu. Buraya kadar her şey normal. İlgi çekici bir şey yok!A ma ya sonrası!
Kraliçe'nin topraklarında MADEN SAHASI ALMAK ve Crown Estate ile masaya oturmak için ekibinin, yaptığın işin, paranın bir önemi yoktu!
Bu izin sadece ve sadece az sayıdaki GÜVENİLİR İSİMLERE verilirdi!
Akın Bey'in özelliği neydi bilmiyorum!
Yetenekleri büyük olsa gerek ki davetiye işinden madenciliğe gelivermişti!
Haksızlık yapmak istemem. Ama gidip orada iş yapacak kadar güçlü olduğuna göre ilişkilerini merak ediyorum...
Ancak Akın Bey İngiltere'ye açılırken IMC Exploration Limited (İrlanda), Lonmin (Kuzey İrlanda) ve GreenOregold PLC (İngiltere) ile iyi ilişkiler ve ortaklıklar kurdu...
Gariptir, Tayyip Bey'in yanına ilk giren isim olan Turan Çömez ile Akın Bey aynı yerde YAŞAMA kararı alıyordu... Akın Bey "Geri döneceğim" diyerek giderken Aydın Doğan Bey, Londra'dan muhalif gazeteye manşet atan eski medya patronu, İlhan Selçuk'un mirasına sahip çıkanlar, Kemal Kılıçdaroğlu Bey ile ÖZERKLİK İÇİN ÇIRPINAN Selahattin Demirtaş Bey ve Devlet Bahçeli Bey'i temsilen orada olanlar eleleydi...
Akın Bey Londra'ya gittikten sonra orada ÖZEL ve GİZLİ görüşmeler yapıyor muydu bilmem! Ama etkili ve önemli bir isimdi! Uşak'taki BATTANİYE Kralı kaçamazken o önceden haber alıyor ve jetiyle uçuyordu!
Şimdi siz "Ne var bunda! Hepsi tesadüf olamaz mı? Bu adamlar basın özgürlüğü için bir araya gelmiş olamaz mı?" diye sorabilirsiniz!
Ben de buna kesin bir şekilde "EVET" ya da "HAYIR" diyemem!
Hepsi tamamen tesadüf olabilir!
Ama ben yine de Crown Estate, Akın İpek, İngiltere tesadüfünü paylaşmak istedim... Bunlar tesadüfse Koza'nın önüne gelenler de İPEK BÖCEĞİ!
Karar sizin!