Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 7 Kasım 2024

JD Trump

TRUMP yeni gelmedi geri geldi...
Peki Amerika'da neler oldu da bu sonuç ortaya çıktı? Gerçekte KARAR verenler kimdi? Amerika'yı ve Türkiye'yi bekleyen neydi?
Seçimlerden önce piyasalarda TRUMP'ın gelişi satın alınıyordu.
Artan hisseler hem Amerika'nın hem dünyanın gittiği, gideceği yönü gösteriyordu.
Açalım...
Neler olduğunu anlamaya çabalayalım...
Son asırda iki büyük savaş, iki büyük kırılma yaşandı. 1910'da Standart Oil Sirkeci'de ofis açıyor, İngilizler'in çökmek için gün saydığı OSMANLI petrollerinden pay almak için sıraya giriyordu. Zamanın ruhu PETROLÜ ve onun avantajlarını eşsiz bir güç haline getiriyordu. Bu ikinci büyük kırılmaya ikinci büyük savaşa kadar da sürdü. Ancak orada sahneye silah sanayi de çıkıyordu.
Küresel ortak olarak petrolün yanına çörekleniyordu. Artık PETROL-SİLAH ve yanlarındaki kimya egemenlerin en çok bastıkları tuşlardı.
GENERAL MOTORS, EXXON MOBİL ve US STEEL gibi büyük oyunculara kapılar aralanıyordu.
2000'li yıllara geldiğimizde MİLENYUM'da oyuncularda farklılık baş gösteriyordu! AT&T ve Hewlett- Packard gibi teknoloji şirketleri çok hızla yükseliyor ve EN BÜYÜKLER arasına giriyordu. SİLAH-PETROLPETROKİMYA- OTOMOTİV gibi CUMHURİYETÇİLERE yakın sektörler artık rakip olarak karşılarında kendilerine benzemeyenleri buluyordu. Trump'ın ilk seçildiği döneme geldiğimizde ise AMAZON-APPLE-NVIDIA-BERKSHIRE HATHAWAY-ALPHABET- MICROSOFT gibi yeni DEVLER türüyor ve rakip tanımıyordu. Dünyayı hiç olmadığı kadar değiştirecek güce sahiptiler.
Artık perdeyi açan da kapatan da onlardı! Amerika bildiğimizin dışında bir DEVLETTİR. DEVLET adayları belirler, ortaya atar, halka kimi seçmesini gerektiğini bir şekilde iletirdi. Yine öyle oluyordu. Trump bir önceki dönem gidiyor, şimdi ise BÜYÜK ANLAŞMA yaparak geliyordu! Trump, SERMAYE ve KÜRESEL EGEMENLİK anlayışının bir sonucuydu. Tabii Amerikalılar bunu bilmiyordu.
Neyse... Konuya gelelim...
TEKNOLOJİ DEVLERİ DEMOKRATLARIN yanındaydı.
Öyle pozisyonları vardı. Daha önce de altını önemle çizdiğim bir isim TRUMP'ın yanına geldi, dengeleri değiştirdi. Anlaşmaya giden yolu açtı. Bu Başkan Yardımcısı Ohio Senatörü James David Vance'ti.
Yine hatırlatmak için not düşüyorum;
VANCE İngiltere'yi "İSLAMCI GÜÇ " olarak tanıtan biriydi!
Vance, 2003-2007 yıllarında ABD ordusunda görev yaptı. Irak Savaşı'nda yer aldı. Yale Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu.
Bir konuşmasından sonra PayPal'ın kurucu ortağı Peter Thiel ile tanıştı.
Vance bunu "En önemli anların başında gelir" diye tanımlıyordu.
HAKLIYDI! James David Vance'in 2016'da yayınlanan "Hillbilly Elegy" isimli kitabı en çok satanlar listesine girdi. Bu süreçte önce milyarder Thiel'ın San Francisco'daki yatırım firmasında müdür oldu. Girişimcilere fon sağlayan Revolution şirketinde çalışmaya başladı. 2020'de Thiel'dan finansal destek alarak Narya Capital adlı girişim firmasını kurdu. Vance, Cincinnati'de kendi girişim firması Narya Capital'i kurarken, Google'ın eski CEO'su Eric Schmidt ve milyarder yatırımcı Marc Andreessen gibi teknoloji sektöründe faaliyet gösteren elitlere başvurarak 120 milyon dolarlık fon topladı. Arkada THIEL vardı! İngiliz medyası, Vance'ın Silikon Vadisi'nde Ajay Royan, Steve Case, Jeff Bezos, Ray Dalio ve Scott Dorsey gibi isimlerle de ilişki kurduğunu ve destek aldığını yazdı. İsimlere tek tek kitap yazılsa yeridir. İlişki ağı inanılmazdı! Arkada kim vardı? Elbette Thiel...
Gelelim siyasete... VANCE'i Trump ile tanıştıran isim Thiel'di.
PayPal'ın kurucu ortağı Thiel, Trump'a VANCE'yi önenirken çok hatırı sayılır isimlerden de baskı kurmasını rica ediyordu. Ben Horowitz, Bill Ackman, Cameron Winklevoss, Doug Leone, Elon Musk, Eoghan McCabe, Ken Howery, Kyle Samani gibi çok sayıda isim bunlardan bazılarıydı!
Peki Thiel'in gücü, sırrı neydi?
Aktaralım...
Alman kökenli Thiel, DAHİ derecesinde zeki ve başarılı bir isimdi.
CIA'nın en güvendiği, SIRLARINI paylaştığı bir PATRON'du. Teknoloji devlerinin çağı başlarken Thiel 2004'te Palantir Technologies'i kuruyor ve CIA'nın teknoloji ahtapotu In-Q-Tel para ile yanında bitiyordu.
Thiel ve CIA dünya istihbaratı için muazzam bir ortaklık kuruyordu.
Palantir Technologies'in danışmanları arasında ABD eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ve CIA eski Direktörü George Tenet de yer alıyordu. CIA eski Direktörü David Petraeus PALANTIR'i yere göğe sığdıramıyordu. İSRAİL'i de ayakta tutan bu ekipti! In-Q-Tel'i yani CIA'nın TEKNOLOJİK AHTAPOTUNU kuran Lockheed Martin'in eski CEO'su Norm Augustine'di. Thiel de bunun merkezindeydi. Yani DERİN DEVLETİN görünür adresleriydi. Palantir üzerinden küresel ağ kuruluyor en az 100 büyük teknoloji şirketi kontrol ediliyor ya da yönetiliyordu. Bu Amerika'nın en önemli kurgusu ve atılımıydı! İşte bu hamlede önemli yer tutanlar SİLİKON VADİSİ'nin çocuklarıydı. Peter Andreas Thiel perde gerisinde kalsa da, öne Elon Musk çıksa da gerçek başkaydı!
Trump, TEKNOLOJİ devlerinin KÜRESEL hayallerine ilk döneminin aksine "EVET, TAMAM" diyordu.
Anlaşma buydu. Hakkında açılan davalar, suikast hikayeleri yükselişi için gerekliydi! Trump DİJİTAL DEVLERE, TEKNOLOJİ DEVLERİNE mesafeli durup iki büyük kırılmada öne çıkan şirketlere sektörlere öncelik vermişti. Şimdi ise bir DEMOKRAT BAŞKAN gibi bunlarla oturup anlaştı. VANCE bunun simgesiydi. Artan hisseler de kanıtı...
Peki bizi neler bekliyordu?
Burası önemli! Trump'ın "GENERAL MAZLUM" diye tanımladığı Mazlum Abdi'nin yani SDG komutanının mektubunu Başkan Erdoğan'a yolladığını son günlerde sık sık hatırlattım...
Önümüzdeki günlerde değişik aksiyonlar olacaktı çünkü! Mesele AÇILIM ya da BARIŞ SÜRECİ olunca tarafların anlaşılması açısından bu önemliydi. Başkan Trump, HİNDİSTAN'ı öne alarak başlatılan yeni kurguya hız verecekti. Zaten görevdeyken projeyi resmen başlatan kendisiydi. MODİ'ye giderek milyonlar tarafından alkışlanıyordu. Ki burada DİJİTAL HATLAR her şeyden daha önemliydi. Trump AVRUPA'nın kazanıp ÇİN'le ilişki kurmasına yarayacak hiçbir adımı atamazdı.
Attırmazlardı. Rusya'nın kazandığı, öne çıktığı, Kürtler'in YPG/SDG ile parladığı dönem olacaktı. Konu Erdoğan'a yolladığı mektubun dışına taşacak, ÇÖZÜM isteyecekti. Bu içerideki siyasetin rüzgarını tersten estirecekti. Erdoğan'ı tasfiye etmek isteyenler güçlerini birleştirecekti.
Ekonomik sıkıntılarla KÜRT KARTI birleştirilecek, AK PARTİ'nin arkasındaki en büyük güç olan MİLLİ İRADE'nin konumu değiştirilmek istenecekti. Kayyumlarla AK PARTİ ile halk arasında duvar örülmeye çalışılacaktı.
Bizdeki partilerin büyük ağırlığı AVRUPA yanlısıydı... Kadrolar buna göre belirlenirdi. Washington'dan gelecek olan "ÇÖZÜM BASKISI" içeride bazılarını harekete geçirecek gizli koalisyonlarla yürünmesinin önünü açacaktı.
Trump'ın İRAN'a mesafeli olduğu SIR değildi. Tahran'ın bölgede "EKSEN" kurma "KUŞAK" meydana getirme faaliyetlerine izin vermeyecekti. İsrail'e destek artarak devam edecekti. Türkiye'nin de bu dengeden sonra bölgenin ABİ'si olarak öne çıkması istenecekti. Bu ANKARA'nın kulvar değişikliği olarak görülecek ve iç basınç artacaktı. İran ve arkasındaki güçlere mesafe istenecek, Başkan Erdoğan bu yönde adım attığı an karşısında bir direnç görecekti. İçten ve dıştan... Trump'ın ilk dönemindeki MEKTUBU ve Rahip Brunson olaylarını unutmadan yeni dönemi anlamak pek de fena olmayan bir seçenek olarak önümüzdeydi.
James David Vance'i TRUMP'ın yanına koyup seçimi kazananları anlamak şarttı. Onların nasıl bir dünya istedikleri, yolumuzu daha net görmeye yardımcı olabilirdi. Donald Trump dünyaya yön veren eğilimleri birleştirebilirse, aralarındaki rekabeti dayanışmaya çevirirse, AMERİKA yeni bir KÜRESEL sayfa açar...
İyimser yorumlar yerine kurguyu anlamak tercihimiz olmalıydı... Bence...