ESAD gittiği Rusya'dan ilk kez konuştu. Son güne kadar ülkesini terk etmediğini savundu.
Sahneye öylesine büyük bir kurgu konmuştu ki; Esad'ın ya da başka bir ismin çok da önemi yoktu. HTŞ'yi, Colani'yi, İsrail'in bombalamalarını, HAMAS'ı, Hizbullah'ı, İran'ı anlamak için sanırım ayak izlerini çok hassas bir şekilde takip etmek gerekiyordu. Ve belli ki gelişmeler SURİYE ile sınırlı kalmayacaktı...
"Ne olabilir?" sorusuna cevap arayalım. Hassas bir taramayla ilerleyelim.
İpuçlarını değerlendirelim... İşin içinde PARA da SİYASET de EGEMENLİK de KÜRESEL ELİTLER de vardı...
Devletler bildiklerini söylemezler. Böyle bir zorunluluk da yoktur. MİT BAŞKANI İbrahim Kalın'ın EMEVİ CAMİİ'nde namaz kılması, Colani'nin kendisine eşlik etmesi, Türkiye'nin politikalarını göstermesi açısından, sahadaki aktörlere teması açısından önemliydi. NET... Amerikalılar'ın, İngilizler'in, Ruslar'ın yaptıklarının benzeri yapılmıştır. Tablo böyle...
Doğru mu? Kesin...
Çıplak gözle bakıldığında durum şöyle...
Türkiye'de bile ERGENEKON-BALYOZ gibi markalı davalar üzerinden çatışan AMERİKA ile İNGİLTERE KÜRESEL bir anlaşma içine girdi. Süresi ne zaman biter bilemem.
Ancak girdi. Bu anlaşma Türkiye'nin de yolunu, önünü açacaktı. Çünkü bu İKİLİNİN yürüyebilmesi için Türkiye'ye şiddetle ihtiyaçları vardı. Başkan Erdoğan bunu iyi okudu. Libya'da Ruslar'ın destek verdiği tüm yapılar silindi atıldı. Türkiye'nin gücü sayesinde. Ancak daha şiddetlisi AZERBAYCAN-ERMENİSTAN savaşında oldu. Rus güçleri kazandı...
BATI'nın yapamadığını Türkiye yapıyordu. Demek ki KÜRESEL ANLAŞMADA ROLLER ve PAYLAR vardı. Türkiye kendi rolünü kendi payı için yapıyordu.
Putin de verilen PAYE ve ROLE razı olmuyordu. Bu nedenle geri itiliyor, biçiliyordu...
Geride bıraktığımız BM Zirvesi'nde önemsediğim için birkaç kez yazdığım bir buluşma vardı.
ABD Devlet Başkanı Joe Biden'ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen zirveye, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman ve Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov katıldı.
8 yıl önce dışişleri bakanları düzeyinde Semerkant'ta oluşturulan C5+1 formatının, devlet başkanları düzeyine çıkarılmasıydı bu buluşma...
New York'taki bu zirve bana geleceği anlatması açısından ilginç geldi! Açıklanmasa da özünde ÇİN'e karşı biraz da Rusya'ya karşı CEPHE oluşturuluyordu.
Amerika'nın Afganistan'dan çıkmasını yanlış yorumlayanlar bölgenin kaderine terk edildiğini sanıyordu. Yok öyle bir şey...
Bu zirveden birkaç ay önce de Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) Direktörü Sergey Narışkin, ABD ve İngiltere'deki istihbarat servislerinin Orta Asya ülkelerinde istikrarsızlık yaratmak için terör örgütleriyle çalıştığını söyledi.
Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te düzenlenen Bağımsız Devletler Topluluğu Ülkeleri Güvenlik Kurumları ve Özel Servisler Başkanları Konseyi toplantısında konuşan SVR Direktörü Narışkin, "ABD'nin birkaç yıl önce Afganistan'dan oldukça utanç verici bir şekilde kaçmasına rağmen, İngiliz ve Amerikan istihbarat servisleri, yalnızca Afganistan'da değil, aynı zamanda Orta Asya'nın komşu devletlerinde ve genel olarak Avrasya'da durumu istikrarsızlaştırmak için yeraltı terörist gruplarıyla çalışmaktan hala vazgeçmiyor" dedi. "Sözde İslami aşırıcılığın kökeninde Anglo-Saksonlar yani İngiliz istihbarat servisleri olduğu iyi biliniyor. Özellikle de, MI6, Müslüman Kardeşler oluşumunu siyasi mücadelelerinde terörist yöntemler kullanmaya yönlendirdi" diye devam eden Narışkin, El Kaide ve IŞİD gibi terörist yapıların da Amerikan ve İngiliz istihbarat servislerinin eseri olduğunu, söz konusu servislerin hala daha bu tür terör örgütlerini kullandığını vurguladı.
Türkiye, yeni rolü gereği, yeni anlaşma gereği Washington- Londra arasında önemli güç olarak yükselirken güncel ifadeyle TARİHİN DOĞRU TARAFINDA YER ALIRKEN Fransa Devlet Başkanı Macron da bundan rahatsız oluyor ve "Türkiye, Suriye'deki cihatçıları Dağlık Karabağ'a gönderiyor" açıklaması yapıyordu... Rusya Dış İstihbarat Servisi direktörü Narışkin de buna katılıp "Bu verileri bir dizi ülkeden, çeşitli kaynaklardan ve Ortadoğu'daki partnerlerimizden, partner istihbarat servislerinden elde ediyoruz" diyordu.
Narışkin farklı zamanlarda yaptığı açıklamalarda KÜRESEL TABLOYU özetliyordu. Rusya'nın istihbarat patronu "Anglo-Saksonlar KÜRESELLEŞMENİN bittiğini kabul etmiyor. Çok kutuplu dünya isteyen liderleri hedefe koyuyorlar. Fico, Orban, Vucic bunlardan bazıları. Dünyayı yönetemeyeceklerini anladılar.
Şimdi hedefleri ortadan kaldırıyorlar. Sistemin ellerinden çıkmaması için çatışıyorlar" çıkışıyla BÜYÜK SAVAŞI içinde EKONOMİYİ de barındıracak şekilde anlatıyordu...
Amerika İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'ndan sonra SOVYETLER'i karşıya koyup DİĞER ÇEKİM MERKEZİ yapmıştı. 2000'lerde bu yıkıldı.
Şimdi yenisi inşa ediliyordu.
Rusya'dan alınan PAY, İNGİLTERE ve TÜRKİYE'ye gidecekti. Bu nedenle Putin buna itiraz ediyordu. Ettikçe de kaybediyordu. Putin, Suriye'den atılmasını doğru okuyamazsa sıra TÜRK CUMHURİYETLERİNDEN KAZINMASINA gelecekti. Ki burası merkezdi. ÇİN'in yürüyüşü de buradandı! Biden'ın yaptığı C5+1 zirvesi bunun ilk adımıydı.
Çin kendi rolüne dünden razıydı!
Bu nedenle RUSYA'nın yanında yer almıyordu, alamıyordu. Kuzey Kore'den asker geliyor Çin tek bir onbaşı bile yollamıyordu. ORTA ASYA kaçınılmaz olarak masaya gelecekti. Türkiye burada da muhtemelen Rusya'nın karşısında olacaktı ve yine kazanacaktı...
KREMLİN'in yeni oyundaki rolüne razı olması ya da olmaması mücadelenin tonunu belirleyecekti... Libya'dan Kazakistan'a kadar uzanan eksende TÜRKİYE sözünü geçirecekti... Yeni BÜYÜK oyuncu olarak yer alacaktı.
Oyunu gören Putin, HTŞ'yi şimdiden MUHALİF olarak tanımlamaya başlasa da asıl ORTA ASYA'da göstereceği tavır önemliydi... Narışkin'in de altını çizdiği gibi Moskova hem AVRASYA'yı hem ORTA ASYA'yı hem Libya'yı hem Suriye'yi koruyamazdı.
ORGANİK sınırlarına dönmesi kaçınılmaz son gibi durmaktaydı...
Suriye'nin rövanşı TÜRK DEVLETLERİNİN etrafında oynanacaktı. Suriye'de kaybeden kaybetmeye devam edecekti...
Putin üzerinden CİNPİNG'i kontrol etmek isteyeceklerdi...
AVRUPA-ÇİN kontrol edilecek Rusya da yeni rolüne razı olacaktı.
Washington-Londra KÜRESEL egemenliklerini sürdürecek Türkiye'ye kocaman bir alan açılacaktı... Adım adım oraya gidiliyordu...