Pastör trafiği
Yeni dünya düzeni için taraflar savaşta. Bu savaşın en büyük kısmı bizim görmediğimiz İSTİHBARAT DÜNYASINDA...
Kılıçlar çekilmiş, hamle üstüne hamle yapılmakta.
Her yerde... Önceden iç içe geçmiş olan CIA-MI6 şimdi karşı karşıya...
Öyle akıl oyunları var ki; işin içinden çıkmak neredeyse imkansız...
Açalım...
Bill Clinton ve Obama, İngilizler'in yönettiği BAŞKANLARDI...
Hillary gelseydi o da kadroya dahil olacaktı.
Olmadı. Pentagon hamle yaptı, öne geçti.
MONİKA olayı da Clinton'a karşı Pentagon hamlesiydi...
Savaş yeni değildi anlayacağınız.
Obama'nın gelmesi, üzerine MÜSLÜMAN şalı atılması operasyonun ORTADOĞU ve AFRİKA'da olacağının göstergesiydi.
Oldu da.
Ancak Trump'la işler değişti.
Operasyon yarım kaldı, hatta bir ölçüde el değiştirdi... Bu mücadelenin alanlarından biri, belki de en önemlisi TÜRKİYE idi...
İçeride çok kişinin anlamadığı bu! Ülkeni savunmak istiyorsan önce oyunu anlamak şart!
Bazıları bilerek ya da bilmeyerek YABANCILARLA yan yana...
Akıl alır gibi değil!
Ama böyle...
İngiltere ile çalışan ABD, dünyayı küçük ülkelerden oluşan ŞEHİR DEVLETLERİNE dönüştürecekti. Daha kolay yönetilsin diye...
Büyük operasyon bu!
Biz de dahiliz!Rusya da...
En başında CIA tarafından kurulduğunu söylediğim DEAŞ ya da YPG bu iş için var edildi.
Bölgeyi parçalamak için.
Hala görevlerinin başındalar...
Neyse...
Bu iklim içinde ÇOK ÖZEL GÖREV YAPAN isimler vardı.
Bunlardan biri daha önce de yazdığım PASTÖR ANDREW BRUNSON'du... Brunsonlar asker kökenli bir aileydi... Kuzey Carolinalı hepsi...
Dede Robert Brunson, KORE kahramanı... Baba Brunson da Rusya'da uzun süre örtülü operasyonlar yapan biri...
Dönelim PASTÖRE...
Andrew Brunson ve eşi Norine, yıllar önce İzmir'e yerleşti. Andrew'nin 20 kişilik bir cemaati var.
20 kişilik bir cemaat için dünyanın hiçbir kilisesi Pastör göndermez.
Zaten Andrew Brunson da pastör değildi.
Andrew Brunson, ABD için çok önemli ve özel yetiştirilmiş biriydi. Zamanla çok farklı kişilerle çalıştı.
CIA ile iç içe geçti. Farklı kulvara evrildi. İngiltere ile yakın çalışmaya başladı. Bütün bunlar gözden uzak tutulan İzmir'de oldu...
CIA'nın adamı olan PASTÖR, MI6 ile de çalışıyordu. Daha çok İngilizler'le iş tutuyordu...
İngiltere ile yakın çalıştığı için Türkiye'de daha da güçlendi.
Birçok önemli Türk işadamı ile yakın ilişkiler kurdu.
Bunları konuşan yok nedense! Kimdi bu patronlar!
Devam...
Bunun nedeni Londra'ydı.
Brunson İngiltere'nin İzmir üzerinden Türkiye'de etkili olmasını sağlayan 'Sahil Hattı' projesinin de mimarıydı!
Londra alan açıyor, PASTÖR koşuyordu...
Özellikle Ege kıyılarına bakarsanız, İngilizler'in ağırlıkla yerleşim yeri satın aldığını görürsünüz.
Bu plan 10 yıldır devredeydi.
İngiltere'nin İstanbul ve Ankara'da çok güçlü olduğunu düşünürsek, İzmir de stratejik olarak İngilizler'in olmalıydı.
Öyle de oldu.
Pastör'le!
ABD, sadece İzmir'deki NATO üssünde güçlüydü.
İzmir'de parti teşkilatları veya sivil toplum kuruluşlarının tümü Brunson sayesinde İngilizler'in oldu. Az şey değildi bu!
ABD ile İngiltere arasındaki kavga burada da sürüyordu.
Görmüyorduk!
Andrew Brunson ve eşi Norine Brunson 7 Ekim 2016'da gözaltına alındı. 13 gün sonra Norine Brunson, sınırdışı edildi. Norine, AVUSTURYALI
Rudolf STEİNER'in kızıydı!
Sonraki süreçte Türkiye, Brunson'un Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı CIA ile ilişkilerini ortaya çıkardı.
15 Temmuz darbe girişiminin arkasında olan FETÖ ile yakınlığı da ortalığa saçıldı...
Bu ağ Brunson'u çok değerli yaptı. Ancak cevap bekleyen çok soru vardı...
Kasım'da Trump Başkan seçildi, göreve gelmeden Andrew Brunson hakkında bilgilendirme verildi. Beyaz Saray'a adım atan Trump, Brunson'un ABD'ye getirilmesi için her yolu denemeye başladı.
Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan geçtiğimiz MAYISTA Brunson'u istedi.
Sadece bastıran Trump değildi...
ABD Dışişleri Bakanı Tillerson, defalarca aynı talepte bulundu.
ABD Adalet Bakanı Sessions da Adalet Bakanlığı'ndan Brunson'u talep etti.
Trump'ın yardımcısı Pence de Başbakan Yıldırım'a ulaşıp Brunson'un serbest bırakılması ve ABD'ye iadesi için görüşmeler yaptı.
Anlayacağınız muazzam bir Pastör trafiği vardı...
Amerika sadece içeride olan bir adamını mı istiyordu yoksa işin içinde başka bilinmeyenler mi vardı?
Türkiye, ABD adına casusluk yapan Brunson'un talep edildiğini düşünüyordu!
Bu kadar önemli isim her şeyi bırakıp PASTÖRLE yatıp PASTÖRLE kalkınca akla başka bir şey de gelmiyordu...
Doğal olarak kendi ajanlarını istiyorlar noktasında kalınıyordu!
İşin aslı öyle değildi!
Brunson, ABD'nin yeni dönemde İngiltere'ye karşı en önemli kozlarından biriydi.
Çünkü İngiltere'nin Türkiye'deki birçok organizasyonunun merkezinde yer alan Brunson, Trump ve ekibi için İngiltere ile savaştaki en büyük silahtı.
Brunson'un tüm ailesi, soyadı Brunson olan herkes çok özel yetiştirilmiş kişilerdir.
Amerikan Hukuk ve Adalet Merkezi de Brunson'un Türkiye'den alınması için devreye girmiş durumda.
Bu trafikten sonra Türkiye, elindeki değeri anladı.
Ancak Brunson, sadece Türkiye için bir değer değil.
ABD ve İngiltere için de çok önemli bir güç.
İngiltere için Bruson'un son kullanma tarihi geçti.
Ancak Brunson'un ABD'ye teslim edilmemesi gerekiyor.
İngilizler bunu istemez.
Çok önemli işadamları da VERİLMEMESİ için devrede...
Savaş bütün hızıyla sürmekte yani...
Brunson' la ilgili bu iddialar ilginç!
Paylaşmak istedim...
Dışarıda bunu konuşanlar var!
Bir de BRUNSON tutuklandıktan sonra TRUMP'a mektup yolladı.
Acaba orada ne dedi?
Çok merak ediyorum...
Takipteyiz...
NOT: Brunson'un eğitim faaliyetlerini takip etmeye kalktığınızda başınız döner, bırakırsınız. Sanıldığından çok daha önemli biri...