Hatırlayanlar bilir; geçen hafta TÜRKİYE'nin petrol oyununu yazmıştım. Suriye, savaş uçağımızı düşürünce konuyu biraz daha açmak farz oldu...
Avrupa, petrol ve doğalgazda RUSYA'ya bağımlı. Bu bağımlılığı UKRAYNA ve GÜRCİSTAN'ı kullanarak kırmaya çalıştı. Ancak Ruslar'ın tepkisi sert oldu.
Gürcistan'ı, askerle girip dümdüz etti! Ukrayna'da ise REJİMİ hallaç pamuğu gibi attı.
Zehirlenen Devlet Başkanı Victor Yuşçenko yaşadığına dua eder duruma düştü.
Rusya'nın bu hamlesiyle kaybeden sadece Avrupa olmadı. Türkiye'nin de KAFKASYA kapısı kapandı.
Ermenistan ve İran da Ankara'nın yanında yer alamayınca elde TEK KART kaldı! O da Kuzey Irak'tı...
Rusya engelini aşmak için BARZANİ'yi destekleyen Avrupa, PKK terörüne sınırsız kredi tanıdı.
Güneydoğu Anadolu'yu koparmak temel amaçtı. Kuzey Irak'la birleşecek bu kara parçası AB'nin enerjiye açılan büyük kapısı olacaktı. Bunu bilen ANKARA ters bir hamleyle Barzani'yi yanına çekti. Bu, iflasla boğuşan Avrupa'ya büyük bir goldü!
Yukarıda Ruslar aşağıda Türkler AB'yi kıskaca aldı.
Türkiye bununla yetinmedi.
KATAR petrolünü Esad'la anlaşıp Suriye üzerinden CEYHAN'a indirmeye karar verdi. Bu yüzyılın oyunuydu! Başta her şeye "EVET" diyen Esad daha sonra caydı! "Bunu yapamam" dedi. Bu cevabın arkasında 1956'dan beri LAZKİYE'de olan RUSLAR vardı.
Moskova, Avrupa'yı elinde oynatmak istiyordu. Bu hamleye izin verirse TÜRKİYE alıp başını gidecekti.
Kremlin'i TAKAN kalmayacaktı.
Vana Türkler'in elinde olacağı için de Rusya'nın KARARLARININ bir önemi kalmayacaktı. AB, Ankara'ya yanaşıp birlikte çalışmanın bir yolunu bulacaktı... Bütün bunları bilen Rusya bu projeyi baskıyla İPTAL ettirdi!
Bu noktadan sonra Erdoğan, Esad'ı tamamen sildi! Oysa FENERBAHÇE'yi oraya götürüp kardeşliği körüklemişti! El ele fotoğraf vermişti. Ama Esad'ın ikili oynaması bütün köprülerin yakılmasına neden oldu!
Ama Türkiye bir yol daha buldu...
Barzani'yi ikna edip BORU HATTININ Kuzey Irak üzerinden geçmesini garanti altına aldı! Bu sürpriz hareket hem Ruslar'ı hem Avrupalılar'ı çıldırttı! Türkiye büyük oynuyordu. Buna kararlıydı.
Zaten PKK da bu yüzden saldırıyordu! Uçak da aynı gerekçeyle düşürülüyordu!
Aslında şimdiki kriz 1956'da yaşananların bir benzeriydi. Süveyş Kanalı'nı MİLLİLEŞTİREN Mısır lideri NASIR bir anda İsrail, İngiliz ve Fransızlar'ın saldırısıyla karşılaştı.
Kanalın yönetimi birkaç saat içinde el değiştirdi. Avrupa'nın çok fazla ROL çalmasından sonra önce ABD 6. FİLO'yu Akdeniz'e gönderdi.
Ardından Rusya, silah yardımını bahane ederek LAZKİYE'ye yerleşti. İki dev ülkenin yardımıyla Nasır kazançlı çıkarken, Ruslar o günden sonra Suriye'nin kalbine iyice oturdu!
İncirlik'te ABD, Diyarbakır'da Türkiye, Kıbrıs'ta İngiltere, Tartus'ta Rusya...
Dünyanın merkezindeki DÖRT noktada 4 büyük ülke ÜS kurmuştu!
Türkiye ile Suriye'yi KELDAĞI ayırıyordu. Bu dağın bir yüzü Türkiye'ye, bir yüzü Suriye'ye, bir yüzü de Akdeniz'e bakıyordu!
Ruslar Akdeniz'e bakan kısmında yıllardır her türlü SİLAHI yerin altına gömdü! Denizaltıları için gizli limanlardan, hava savunma sistemlerine kadar her türlü yatırımı yaptı! Geçtiğimiz aylarda ÇİN de gelip destek verdi...
Biraz eski defterleri karıştırdığımızda Suriye'nin yanı sıra Mısır ve Irak'ın da silahlarının Ruslar'dan gittiğini görürüz. 1967 İsrail-Mısır Savaşı sırasında da NASIR'ın elinde binlerce RUS FÜZESİ vardı. ABD Irak'a girdiğinde de bütün radarlar ve füze sistemleri Ruslar'daydı! Ancak iki savaşta da ARAPLAR ellerindeki bir tek silahı bile kullanamadı. Ruslar STRATEJİK silahların başına ASLA BİR ARAP OTURTMUYORDU!
Bu değişmez ilke hem Nasır'ın hem Saddam'ın sonunu hazırlıyordu!
Suriye'ye kurulan hava savunma sisteminin başında da bir tek SURİYELİ yok! Eğer uçağımızı bir füze vurduysa ve bu füze Rus malıysa kesinlikle bir RUS'un düğmeye basmasıyla oldu... Suriye kalkıp "Biz yapmadık" diyemeyeceği için "Hata oldu" açıklaması yaptı.
Yakında "ÖZÜR DİLEMEK" zorunda kalacak!
Daha önce KATAR petrol boru hattına izin veremeyen ŞAM çaresiz Ankara'nın her dediğini yapacak!
Zaten aklı başında herkes Suriye'nin bir Türk savaş uçağını vuramayacağını biliyor..
Amaç bir hamleyle Rusya ve Avrupa'yı diz çöktüren Türkiye'ye mesaj vermekti! "Bizi batıramazsın" demekti! "Bizimle bir araya gelip ortak bir yol bulmalısın" demekti!
Ankara, haklı olarak NATO'yu bir sonuç çıkmayacağını bile bile toplantıya çağırdı. Herkesin rengini görmek için...
Ortadoğu'da büyük SATRANÇ oynanırken, son hamlesini yapmadan önce dostu düşmanı ayırmak istiyor!
Sonuçta Ankara kendi göbeğini kendisi kesecek!
Hatırlayanlar bilir, Eylül 2010'da Lazkiye'deki üssü gezen Rus General Yuri İvanov ilginç bir şekilde öldürülmüştü! Cesedi Hatay'da kıyıya vurmuştu. Olayın gerçek nedeni bir türlü açıklanmadı. Hala da ne olduğunu bilmiyoruz...
Şimdi de bir bakarsınız Suriye'nin bir şehrini kendini bilmez iki TÜRK yakmış! Rus üssünde ilginç ölümler başlamış!
"HATA" bu ya, olmaz olmaz demeyin!
Bekleyin!