Sermaye!
AMERİKA Birleşik Devletleri'ne bakıldığında, BAŞKANLIK sistemi incelendiğinde ortaya anlaşılır basit bir tablo çıkar. ABD içinde İKİ SERMAYE GRUBU çatışır ve bunlar BEYAZ SARAY'ı almak için yarışır. Şimdilerde bu grupları PARA ve SİLAH olarak ikiye ayırmak mümkün...
Küçük bir örnek...
Türkiye, dünya üzerindeki konumunu değiştirmek için adımlar atarken S-400 ile de temas sağladı. Bu duruma tepki nereden geldi. ABD'deki iki önemli şirketten.
"Sakın S-400 alma. Sana düşünmek için iki hafta daha" diye rest çeken kimdi! Ankara'ya ayar vermeye çalışan kimdi?
PATRIOT FÜZE SAVUNMA SİSTEMİNİ ÜRETEN RAYTHEON şirketiydi... Peki "S-400'ler alınırsa. Türkiye topraklarına bunu yerleştirirse, F-35 sisteminden atılır.
NATO'daki durumu sorgulanır" diye aba altından sopa gösteren kimdi? O DA ABD'Lİ ÖNEMLİ BİR ŞİRKETTİ. F-35'LERİ ÜRETEN LOCKHEED MARTIN...
Bunların yanı sıra çok önemli olan ve küresel oyuncu olarak öne çıkan NORTHROP GRUNNMAN, ROOCKWELL COLLINS VE BOEING GİBİ ŞİRKETLER DE VARDI. ABD içindeki KUZEYGÜNEY SAVAŞINDAN bu yana AYRIŞMA BULUNUYORDU.
Devleti ZATEN BU ÇEKİŞME VE MODEL FARKLILIĞI ÜZERİNE
KURDULAR. Afrikalı kölepamuk ilişkisini kullanan ve ABD'yi yönetmek isteyen İngilizler'e KUZEY 'HAYIR' demiş iç savaş yaşanmıştı.
Belki KUZEY'i de İRLANDA-İNGİLİZ kökenliler oluşturuyordu ama PARA üzerinden ekonomi ÜZERİNDEN YAŞANAN çatışma bunu aşıyordu! George Washington sonuçta NEW YORK'ta İngilizlerle savaşıyordu. Canını zor kurtardığı güçler KRALİÇE'nin adamlarıydı...
Modern zamanda endüstri ve paranın dolaşımıyla ticaretteki anlaşmazlık MEVZİLERİ BANKALARA TAŞIDI. Ve büyük bankaların bazıları LONDRA ile temas kurarak yaşadı.
Savaşın tonu ve çeşidi değişmişti... Ve ABD içinde bugün yaşanan çekişme yani PARAYI temsil eden Hillary Clinton'la SİLAHI temsil eden Trump arasındaki kavga her yerde! Türkiye'de de... Konu kabaca böyle. Bunu bilerek yürüdüğümüz zaman İSTANBUL SEÇİMLERİNİN ne olduğunu olacağını, Erdoğan'a karşı kimlerin ittifak içinde bulunduğunu, kimin ayakta kalacağını, CHP ve MHP'nin tutumunu daha net kavrayabiliriz...
Türkiye BAŞKANLIK sistemine geçse de ABD'deki dinamikler burada söz konusu değildi. ABD içinde savaşan iki sermaye grubu vardı.
Burada ise bu söz konusu değildi.
Belki ileride olacaktı. Ama şimdi net olarak görünen tabloda böyle bir denge yoktu.
Bu nedenle ileride olması muhtemel DENGENİN şimdiden ortadan kaldırılması uygundu! Kimin için! İSTANBUL SERMAYESİ İÇİN! BORSA'daki ilk 100 şirkete bakın! AK PARTİ'nin destek olmasına rağmen iktidarın gücünden faydalanmasına izin vermesine rağmen bu listede yer alan etkili bir şirket yok. PARA hala TÜSİAD'ın elinde! SERMAYE olarak hala güçlü olan İSTANBUL ya da BOĞAZ'ın sakinleri...
PARAYI elinde tutan siyaseti de tutar!
Bu kural kolay kolay değişmez...
23 HAZİRAN İSTANBUL seçimlerinde İSTANBUL SERMAYESİ 'İMAMOĞLU' diyecektir. Bir sonraki hamle de Erdoğan'ı BEŞTEPE'de rahatsız etmek ve mümkünse indirmek olacaktır. Planları bu! Bunu söyleyen kimseyi bulmak mümkün değildir. Biliyorum. Ancak nihai hedef İSTANBUL'u kazanmak değil, BEŞTEPE'yi almaktır...
ABD içindeki kavgayı takip ederek Londra'ya oradan Moskova'ya sonrasında da Pekin'e uzandığınızda SERMAYE ile kavga edenleri görürüz. SERMAYE bu HATTA başka bir dünya kurmak niyetinde.
DEVLETLER İSE ASKERİN VE GÜCÜN KONUŞTUĞU BAŞKA BİR İKLİM! Rusya ve Putin önemli bir figür! Geldiği günden bu yana SERMAYEYİ kendisine bağlı hale getirdi. DEVLETİNİ güçlendirdi.
ASKERİ büyüttü! Ya da hepsini asker yaptı rolleri dağıttı! Türkiye AVRASYA dengesinde yer almak için adımlar atınca en çok tedirgin olan Hillary Clinton'ın da içinde bulunduğu İKTİSADİ, EKONOMİK sistemdi!
Londra merkezdi. Bu ekolün doğal olarak burada savunucuları vardı.
Dünyayı silahtan arındırmak yerine PARANIN DOLAŞIMINA HIZ VERMEK İSTEYENLERDİ bunlar.
AK PARTİ içinde bunların sayısı hiç az değildi. CHP içinde de. Diğerlerinde de durum farklı değildi. Ancak DEVLETİN GÜÇLÜ OLACAĞI, ASKERİN GÜÇLÜ KALACAĞI, SİLAHIN ETKİLİ OLACAĞI bir ülkeyi özleyenler ve isteyenler de vardı.
AK PARTİ'de de CHP'de de MHP'de de, her yerde! Özellikle son dönemde Başkan Erdoğan ile Abdullah Gül'ün ya da Davutoğlu'nun ayrı düşmesinin nedeni neydi? Aralarında kişisel bir çekişme yoktu ki! Türkiye'nin hangi kutupta kalması gerektiği ile ilgili bir mücadeleydi bu. Başkan Erdoğan 15 TEMMUZ KALKIŞMASI'ndan sonra St. Petersburg'a giderek PUTİN'le yeni bir dalga başlatıyor ve Türkiye AVRASYA'da yerini almak için hızlı adımlar atıyordu... Asker de bunu destekliyordu, istiyordu. Bu İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'ndan sonra verilen rollerin geri alınması ve kartların tekrar dağıtılmasıydı...
Türkiye burada sanki RUSYA ile yürüyecek gibi görünmekteydi.
S-400 kararlılığı bunu açıkça ortaya koymaktaydı... RUSYA-TÜRKİYE arasındaki yakınlaşmanın boyutları bunun kanıtıydı...
Ancak S-400'e tepki gösteren ABD'li silah şirketleriydi! İçeride yeni bir siyaset dalgası başlatmak isteyenler de KÜRESEL SERMAYE ile yürümek isteyen isimlerdi... Hillary Clinton ekolü yani... Garip olan İKİ ABD'nin de kağıt üzerinde bize karış olmasıydı. Ancak gerçekte bu böyle miydi? İŞTE BUNDAN EMİN DEĞİLİM. Hem de hiç... SİLAHIN patronları olan DERİN AMERİKA bizi RUSYA'ya iterek ÇİN'in önünde duvar örmek istemekteler gibi geliyor... Çünkü Hillary ve ekolü ÇİN'i büyütmek ister. Trump ve ekolü ise kontrol etmek... Hillary'nin arasındaki önemli oyuncular yani ABD'nin bir kısmı, Londra ve Çin şu an İMAMOĞLU'nun da arkasında...
Burada para çok! Ve hepsi sahada.
Kendilerini göstermiş durumdalar.
Yakında çok daha net olarak sahne alacak olan isimler var. Öte tarafta S-400 krizi nedeniyle ABD'den gelen tepkiler var! Ancak Türkiye durmuyor gidiyor... Türkiye'nin ya da Rusya'nın DÜNYA ÜZERİNDE ÇATIŞAN İKİ GÜCÜ KARŞISINA ALMA ŞANSI YOK! OLAMAZ DA. ABD ile SOVYETLER yılarca kavga ederek nasıl birlikte çalıştılarsa, RUSYA-TÜRKİYE ittifakı da ABD ile kavga edecek ama bu mücadele ÇİN'i sınırlamaya yarayacak gibi... Trump'la Erdoğan'ın iyi anlaşmasının başka bir açıklaması olabilir mi? Ya da PUTİN'in iki liderle birlikte adım atmasının...
Bu dengeyi bozmak isteyecek tek güç var! O DA KÜRESEL SERMAYE. Bozabilecekler mi?
İŞTE BUNU BİLEMEYİZ. İŞLERİ HİÇ KOLAY DEĞİL. BÜTÜN UMUTLARI 23 HAZİRAN'DA İSTANBUL'U ALMAK...
SONRA BÜTÜN GÜÇLERİYLE YÜKLENECEKLERDİR... Sıcak siyasetin içinde olan Başkan Erdoğan'ı, Devlet Bey'i, Kemal Bey'i, Meral Hanım'ı, Temel Bey'i, ve dışarıda dursa da aktif olan Abdullah Bey'i, Ahmet Davutoğlu Bey'i, Ali Babacan Bey'i ve çok sayıda ismi bu iki denge içinde değerlendirmek gerekmekte...
AK PARTİ KÜRESEL SERMAYE ile yolları ayırdığı için ERDOĞAN tek başına devam etti. Ayrılıkların nedeni bu! Ayrılanlar elbette kenarda durmayacaktı... Mücadelenin keskinleşmesi beklenildi.
NOT: Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi, "ExxonMobil ve PetroChina ile 53 milyar dolarlık bir anlaşma imzalamaya hazırız" dedi.
Ancak ABD "İran ambargosundan kurtulmak istiyorsanız petrolün tümünü ABD'li şirketlere verin" uyarısı yaptı. Vermediler. ExxonMobil de Irak'taki bütün personelini çekti.
IRAK da mı hedef? Bilemem... Ama ABD ile Çin savaşını görmek için güzel örnek!