Buralarda çok kişi ilgilenmiyor.
Neden bilmiyorum ama önemli hatta çok önemli biri... STEVE BANNON...
Pentagon'un aklı Bannon, Trump seçilmeden önce de çok etkin bir plan hazırladı. 2 bine yakın tarih kitabı okuyan Bannon, Trump'ı Beyaz Saray'a gönderen kişidir.
Bannon, Trump'ın kampanya ekibinin başına geçtiğinde Hillary Clinton, 20 puan öndeydi. Trump'ın göçmen politikaları, zenginlere karşı vergi tepkisi, Amerika'nın 'yerel halkının' cebini düşünen çıkışları hızla yükselişi getirdi. Bannon kampanya sırasında Trump'ın konuşmalarını bile hazırladı. Bannon'ın, Trump'ın kadrosuna katıldığı gün Hillary Clinton'ın ekibinde şampanya şişeleri yerlere vuruldu.
Çünkü Bannon, perde arkasında kalsa da nasıl bir güç olduğu Demokratlar tarafından gayet iyi biliniyordu! 8 Kasım'daki Başkanlık zaferi ve 20 Ocak'taki devir teslim töreninden sonra Bannon'ın hazırladığı plan devreye sokuldu. Bannon, Napolyon'un ünlü, "Viyana'yı alacaksanız Viyana'yı alın" sözü, planın detaylarına kadar tesir etmiş durumda. Bannon, Çin'in Britanya tekelinden çıkartılmasını istiyor. Afganistan, Türkiye, Katar, Arabistan ve Akdeniz Bannon'ın Viyana'sı...
Afganistan, Trump döneminde Amerika Birleşik Devletleri'nin oldu. Bu ülke, Çin'in Britanya tekelinde kalmasını engellemedi ama büyük proje olan İpek Yolu'nu durdurdu. Sekteye uğrattı. Şimdilik!
Suudi Arabistan, ABD'nin yanında yer almak zorunda. Suud ailesi, aksi bir durumda başına geleceklerinin farkında.
Şimdi asıl büyük sorunların çözümü için adımların atılma zamanı. Her iki taraf içinde bu böyle...
Katar ablukasına Türkiye ve Britanya'nın aynı şekilde karşılık vermesiyle Washington istediğini alamadı. Katar'la yakınlaşma olmadı! Katar planı, hala ABD için çok sıcak. Mutlaka ve mutlaka yakın zamanda Katar operasyonlarını göreceğiz.
Hazırlıklar bu yönde!
Bannon'ın Amerika'sı için asıl vazgeçilmez ülke Türkiye... Sahibi olduğu haber sitesinden Türkiye aleyhine pek çok haber yapan Bannon, Trump'a "En büyük sınavın Türkiye. Senin kritik zamanlarda bir basketbol coach'u gibi ani ve doğru karar aldığını bildiğimiz için Başkan oldun.
Türkiye ile müttefikliğimizi en iyi seviyeye getirmen gerekiyor.
Bu süreçte sana ağır saldırılar gerçekleşecek. İşte o anlarda senin zekana güveniyoruz. Çünkü ekran karşısında bile karar almak zorunda kalacağın anlar olacak. Biz Türkiye ile bölgeye yeni bir yön vermek istiyoruz. Britanya ise tam tersi" dedi. Buna benzer telkinleri çok oldu!
Ortadoğu için başka sözleri de oldu...
Yeni İpek Yolu'nun en önemli su yolu olan Akdeniz'de güç şu anda Türkiye, İngiltere ve Rusya arasında paylaşılmış durumda. ABD'nin ciddi olarak varlık gösteremeyeceği tek nokta Akdeniz.
Eğer Pentagon Akdeniz'de olamazsa, Yeni İpek Yolu Amerika Birleşik Devletleri'nin yıkımı olur. ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Votel'in Bannon'a hazırladığı raporda, "Kuzey Irak ve Kuzey Suriye'nin Akdeniz'e ulaşmasını sağlayamadığımız takdirde, burası bizim için hayal olur.
O nedenle artık harekete geçme zamanı geldi" yazıyordu.
Barzani'nin referandumu bu planın ilk adımıydı. O adım atıldı. Şimdi, Türkiye'nin bölgede etkisiz kalması önemli. O da İdlib, sonrasında Afrin ve Menbiç gibi bölgelerde Türkiye'nin başarısız olması... ÖRTÜLÜ SAVAŞ YANİ!
Lazkiye'nin Türkiye sınırındaki bölge, Pentagon raporlarında Kürt bölgesi olarak gösteriliyor. Bu noktada da Amerikan üssünün inşası için plan tamamlandı.
Eğer Türkiye, İdlib'de bir darbe alırsa Amerika'nın planı çok hızlı bir şekilde gerçekleşir. Lazkiye'nin Kuzeyi'ne yerleşecek Kürtler'in listesi bile hazırlandı.
Tabi bütün bunlar bizim başarısız olma ihtimaline dayanıyor! Ki hiç öyle bir durum yok! Aksine fırtına gibiyiz...
Yalnız Ruslar'ın ORTADOĞU'da kalabilmeleri için el altından ABD ile işbirliği yaptığı çok fazla dillendiriliyor.
Buna da dikkat etmek lazım! Pentagon, Türkiye ile büyük sorun yaşıyor! İncirlik dahil! İsrail'e de hiç güvenmiyorlar!
"Bugün bizimle yarın İngiltere ile" diye düşünüyorlar. Bu nedenle "KUZEY" hattında üsler inşa ediliyor! İşin gerçeği burada yalnızlar! Bunu da biliyorlar!
Devam...
İngiltere eski Dışişleri Bakanı Jack Straw, bir süre önce, "Kıbrıs bölünmeli.
KKTC'yi tüm dünya tanımalı" dedi.
Çünkü bu gerçekleşmezse, Ortadoğu'daki dönüşüm tamamlandıktan sonra KKTC, Amerika'nın etkili olduğu bir ülke haline gelebilir. Bu ihtimal güçlü! Britanya bunu gördü!
Çünkü şu an KKTC'de, Türkiye'den ayrılıp ABD'nin planlarına uygun hareket etmek isteyen çok kişi var. Britanya, KKTC'nin Avrupa Birliği'ne alınmasıyla, ABD'nin büyük planının da tamamen yok olacağını düşünüyor. 200'ün üzerinde CIA ajanı, KKTC tarafında Amerikan sistemini kalıplaştırmak için çalışıyor. Birçok önemli adım attılar. ABD, Akdeniz'de çok güçlü olmak için her yolu deniyor.
Pentagon ile CIA bu konuda ilk kez çok etkin çalışıyor. CIA ajanlarının adaya adım atması, MI6'nın da adada yeni kararlar almasına neden oldu. Şu an için orası ajan adası konumunda.
Kavga sadece burada mı? Değil elbette...
Haber olmadı ama Nijer'de 4 ABD'li asker öldürüldü... Pentagon bunu gizlemeye çalıştı. Öldürülenler URANYUM konusunda çok özel yetişmiş bilim adamlarıydı. Bunun görülmesini engellemek için de üniforma giyiyorlardı! Pentagon URANYUM konusunda NİJER'i rakipsiz görmekte.
O nedenle David Johnson, Bryan Black, Jeremiah Johnson ve Dustin Wright'ı buraya yolladılar. Nijer hala Fransa'nın kontrolünde. Madenler de Fransızlar tarafından korunuyor. Ancak Pentagon son karışıklıkla bazı yerleri ele geçirdi! İşte asker üniforması giyen 4 bilim adamı da bu yataklarda görevliydi.
Pentagon, tarihte ilk kez Nijer'de asker kaybı yaşadı. Bu savaşın artık ne kadar ciddi olacağının da bir fotoğrafıydı. Fransa, saldırının olduğu dakikalarda özel bir izinle Nijer'e 4 bin asker daha gönderme kararı aldı. Amerika Birleşik Devletleri, Kuzey Kore'nin uranyum ihtiyacını Nijer'den karşılıyor. Pentagon'un arkasındaki güç olan silah şirketleri, son dönemde Nijer'den giden uranyumların kullanılmasından sonra Japonya ve Güney Kore'ye yarım trilyon dolar civarında silah satışı yaptı. OYUN BU!
Fransa'dan gönderilen 4 bin asker, ABD'nin uranyum transferi rotasına yerleştirildi. URANYUM KRİZİ YAKINDA ÇOK DAHA BÜYÜK BOYUTLARA ULAŞACAK! Amerika Birleşik Devletleri, DEAŞ sayesinde nasıl ORTADOĞU'da 26 üs kurduysa burada da 2 üs kurmayı başardı.
ABD İç Güvenlik Bakan Vekili Elaine Duke, "DEAŞ; 11 Eylül saldırıları gibi çok büyük bir plan yaptı. ABD'de terör seviyesi en üst nokta olan kırmızıya çıkartıldı" dedi.
Duke, "Saldırı DEAŞ'ın üzerine yıkılacak, sonrasında da planladığımız ülkelere operasyon yapacağız" diyemez elbette. Bu ifadelere bakınca önümüzdeki günlerde ABD'de SAHTE BAYRAK göreceğiz gibi... Sonrasında da hedef ülke ya da ülkelerde asker! Bir iddiaya göre, ABD'de saldırı yaşanırken DEAŞ İngiltere'yi de patlatacak. Kaosla yürüyen PENTAGON olacak...
MI5 de kısa bir süre önce, "Büyük saldırılar bekliyoruz" açıklaması yaptı.
Biliyorlar ama önleyemiyorlar. Çünkü terör saldırılarının karşı istihbaratlar tarafından yapıldığını MI5 de, MI6 da çok iyi biliyor.
ABD ise bu konuda çok farklı. Çünkü 11 Eylül'ü de kendileri organize etmişlerdi.
ABD, ülke içindeki bir terör saldırısından sonra mutlaka bir yerleri işgal etmeye gider. Eğer ülkedeki terör saldırısını "terör" olarak göstermiyorsa, bilin ki o saldırı karşı istihbarat tarafından yapılmıştır ve CIA tarafından engellenememiştir. Las Vegas buydu mesela!
Trump ve Pentagon bütün ABD BAŞKANLARININ yönettiği dönemlerden çok daha güçlü. Büyük uyum var. Bu uyum bir yerde kendini İŞGAL olarak gösterecektir. Silah olarak sesini duyuracaktır. Asker olarak kendini hissettirecektir...
Belki NİJER'i işgal için düğmeye basıldı!
Belki de Suriye'yi! Ya da başka bir noktayı!
Bilmiyoruz! Ama bunu yakın zamanda göreceğiz... Önce saldırılar bir gerçekleşsin!
Gerisini daha rahat görürüz!
NOT: Pentagon, AKDENİZ için kesinlikle hamle yapacaktır. Çin'i kontrol etmek için, durdurmak için, dediğini yaptırmak için 2 ÜLKE çok önemli.
Türkiye ve İran... İPEK YOLU'nu ele geçirmek için hem ANKARA hem TAHRAN planı yapacaklardır. İran ile sert mücadele ufukta görünmekte... Çin'in önünü kesmek için buna hazırlık var gibi...
Ama işler eskisi kolay değil! 65 ülke yani İPEK YOLU'nu oluşturan koca koca devletler bunların karşısında! Göreceğiz...
