Türkiye'nin ışık hızıyla karar verip bölgeye inmesi bütün dengeleri değiştirdi. Değiştirecek de... ABD'de inanılmaz şeyler yazılıp çiziliyor. Pek çoğu buralara ulaşmıyor.
Ama orada her detayı tartışan ve masaya yatıran çok isim var...
Önemli tartışmaları da buradan takip etmek olayı anlamaya yetiyor. ABD kendi içinde resmen çırpınmakta...
Aktaralım...
Trump, göreve geldiği ilk günlerden itibaren Türkiye ile ortaklığı savunuyor.
Bunu çok kez yazdım. Bu ilk günlerde her ABD Başkanı'nın aktif siyaset yapma isteği olarak görüldü.
Trump'ın da zamanla Beyaz Saray'daki görevinin aslında bir vitrin olduğunu anlayacağı düşünüldü.
Trump, fikirleriyle Pentagon'a yön vermeyi başaramasa da direndi.
Hala da direnmekte...
Pentagon'un emirlerini Trump'a enjekte eden Ulusal Güvenlik Danışmanı H.R. McMaster, geçtiğimiz Salı günü saat 23.00 gibi ilginç bir adım attı. Önce Savunma Bakanı Mattis'i arayan McMaster, "Bunu söylemek benim için ne kadar zor olsa da Trump, Türkiye konusunda haklı çıkıyor. Biz YPG'nin gücünü görmek istedik. Onlara silah desteğinin dışında taktik ve alt yapı desteği verdik.
Sonuç YPG'nin Afrin'den yok oluşuna doğru ilerliyor. En kısa sürede Türkiye ile masaya oturmalıyız. YPG'ye verdiğimiz silah desteğini bitirdiğimizi ilan etmeliyiz. Ve buna Türkiye'yi inandırmalıyız. Ardından da verilen silahların bir bölümünü geri almalıyız.
Son olarak ise Münbiç'ten çekilmeliyiz.
Bunları yapmadığımız takdirde, 20 Ocak 2018'deki gücümüzü bir daha yakalayamayız" dedi.
20 Ocak 2018, Türkiye'nin Afrin operasyonunu başlattığı tarihti...
H.R. McMaster'ı haklı gören çok isim vardı... Türkiye'nin "operasyonlar Irak'a kadar gidecek" açıklaması YPG üzerinden kurulacak Kürt devletinin ticari anlamda yaşamasını da engelliyor.
Bu nedenle silahlandırılan YPG kaçıyor, kalanlar da bombalarla başbaşa kalıyor...
Pentagon, Suriye ve Irak'ı Kürtler üzerinden 'BALKAN'laştırmak istiyordu. Bu plan şu anda bile kendi kendini imha etti.
Türkiye istese, güçlü ordusuyla bölgeyi çok daha erken alabilir.
Ancak bunu yapmıyor. Adım adım ilerlemenin nedeni bölgedeki sivil kayıpları 'SIFIR' olarak kayıtlara geçirmek. Pentagon'a destek veren medya bile, "Türkiye sivilleri öldürdü" yayınlarını yapamadı.
Çünkü ortada bir bulgu, belge yok.
Pentagon, Türkiye'nin Afrin operasyonu başlamadan gizli bir şekilde Esad'a ulaştı... "Türkiye'ye karşı sesini yükselt. İlerleyen süreçte daha refah, daha geniş topraklar verelim" teklifini yaptı. Esad, bu durumu Rusya'ya anlatıp anlatmamakta tereddüt etti. Rusya bunu öğrenince, 12 Aralık'ta kırmızı halıda Esad'a mesaj verildi. Hmeymim Rus askeri üssünde kırmızı halıda ilerleyen Putin'in yanında yürümek isteyen Esad, bir Rus komutan tarafından sert şekilde durduruldu. Hatırlayın!
O an Esad ne olduğunu anlayamadı. Bu olaydan sadece 10 dakika sonra içerdeki toplantıda Putin, Esad'a, "ABD ile iletişim kurduğunu biliyoruz.
Bunu bizden 3 gün gizlediğinin de farkındayız. Senin, ailenin ve halkının yaşaması bize bağlı.
Bu uyarı bir daha yapılmayacak" dedi. Esad bu çıkış karşısında şoke oldu.
Amerikalılar daha sonra yine devreye girdi ama ilk yaptığı iş konuşmaları PUTİN 'e aktarmaktı...
Anında...
Rusya'nın YPG'ye karşı Türkiye'nin yanında olmasının nedenlerinden biri de Washington'ın gizlice Esad'la iletişim kurmasıydı.
Şu aşamada Amerika Birleşik Devletleri'nin bölgede eski gücüyle devam etmesi için masaya oturacağı tek ülke Türkiye. Çünkü Rusya ile bu ihtimal çok uzak. Trump, aynı Türkiye konusunda olduğu gibi Rusya ile de ortaklık istiyor. Ancak Türkiye hep birkaç adım önde!
Zaten ülkede açılan Rusya soruşturmaları bunu engelliyor.
Aynı şekilde Türkiye aleyhine açılan davalar da Trump'ın kendi adımıyla ANKARA ile pazarlık etmesini engellemek için kurulan bir plandı.
Biz buralarda fazla ilgi göstermesek de Trump'ı köşeye sıkıştırmak için en güçlü yol Rusya. ABD'deki iç anlaşmazlıklar hep olur. Ancak orta yol her zaman iki tarafın da kazançlı çıkacağı şekilde hazırlanır. Şu anda bu durum pek mümkün görünmüyor.
Çünkü Pentagon, Trump'ı kullanmaya devam etmek isterken Beyaz Saray, ciddi şekilde görevden alınmasını istiyor. Geçtiğimiz gün ayrıntıları paylaştım...
Yeni yılın ilk günlerinde Hmeymim üssüne yapılan saldırıda 2 Rus askerin ölmesi, 10 askerin yaralanması ve 7 savaş uçağının kullanılamaz hale gelmesinin merkezinde de Pentagon vardı. Elbette sıradan bir saldırı gibi gösterilse de, Rusya da ABD de saldırının arkasında kim olduğunu gayet iyi biliyordu.
Pentagon bu saldırı ile Rusya'ya, "En güçlü olduğun yerde bile güvende değilsin" mesajını verdi.
Bunun üzerine Rusya da Türkiye'nin Afrin operasyonuna daha da güçlü yeşil ışık yaktı...
2018 yılında artık her saldırının arkasında kimin olacağını görmek çok kolay. Benzer saldırıyı Türk üssüne de yapmak isteyen Pentagon, bu fikirden vazgeçti. Hızla hem de...
Bölgede her oyuncuyu doğrudan karşılarına alamayacaklarını gördüler çünkü. Atılacak her adımın 78 milyonu sımsıkı bir şekilde bir araya getireceğini biliyorlar...
Devam...
Amerikan savunma Bakanı Mattis, silah şirketlerinin en güvendiği kişi.
H.R. McMaster da, Mattis'i ikna edebilecek tek kişi...
O nedenle H.R. McMaster'ın Suriye'nin kuzeyi için düşünülen planda değişikliğe gitme ihtimali artık çok güçlü...
Değişiklik nasıl olur göreceğiz!
Tabii, Türkiye ile ABD'nin anlaşması, yakınlaşması en çok Rusya'yı rahatsız eder.
Bölgedeki gerilimin azaltılma ihtimali bu nedenle çok zayıf.
Çünkü ABD, YPG konusunda yanlış yönlendirildi. Bu yanlış yönlendirmenin ABD'nin Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Joseph Votel tarafından yapıldığı iddiaları var.
Güçlü bir şekilde hem de... Yine de PENTAGON tek bir ismin üzerinden yürümez... NET!
Votel, H.R. McMaster gibi değildir.
H.R. McMaster, esnek davranabilir.
Votel ise hala ilk planın tamamlanması için adımlar atıyor. Askerler plan değişikliğinden hoşlanmaz.
Özellikle sahada plan değişikliğinin büyük dezavantajları vardır.
Riskleri çok fazladır.
Eğer Mattis, Münbiç'ten çekilme kararını onaylarsa, Votel'in asker üstündeki etkisi de kalmaz. Onun da değiştirilmesi sürecini başlatacak bu büyük plan tadilatının ABD için çok ince çalışılması gerektiği de kesin.
Votel etkili askerdir!
General Terry Ferrell veya General Charles Q. Brown Jr., onun yerine geçebilecek isimlerden sadece ikisi.
Votel'in son dönemdeki etkin çıkışlarının nedenlerinden biri de bölgede plan değişikliğine gidilebilme ihtimalini azaltmak.
Tabii Pentagon karar verirse, Votel'in çabaları sonuçsuz kalır. Çünkü yardımcılarını seçen Pentagon. Votel Ferrell'ı da Brown Jr.'ı da istemiyordu.
Birkaç günlük çalışma, Pentagon'un istediği gibi sonuçlandı.
ABD'de kafalar karmakarışık...
Türk askerinin emin adımlarla yürümesi bütün planları bozup attı...
Bu adamlar hala bizi tanımamış...
Biraz tarihimizi bilseler bu hatayı yapmazlardı.
Onları yanıltan yakın tarihimizdeki etkileriydi...
Ne kaldı geriye? SIFIR!
Burada olacaksan TÜRKİYE ile oturup anlaşmak zorundasın!
Aksi!
SİLİNİRSİN !
NET!
OLAN DA BU...