AMERİKALILAR geliyor gidiyor...
Gelecekler ve gidecekler... Ortada kocaman yalanlar var! Samimiyetsizlik var.
Türkiye'yi aldatma üzerine kurulu bir oyun var. TÜRKİYE ALDANMAZ. Bir süreliğine güvenir sonra gereğini yapar. Şimdi olan biten bu! Kim zorda? YALANLA ANKARA'NIN KARŞISINA ÇIKANLAR! Bu yaşanılanlar ileride KİTAP olacak, FİLM olacak. Yazılması gereken çok ama çok şey var! Şunu bilmeliyiz!
Karşımızdakiler uzun süreli bir plan yaptılar ve bunu her şartta uygulamak istiyorlar. Vazgeçemezler, geçmeyecekler.
Yalanların dışında paylaşabilecekleri pek bir şey yok. BUNU BİLELİM...
Devam...
ARAP BAHARI MÜSLÜMAN topraklarını çalkalarken, sıranın SURİYE'ye geleceği biliniyordu. Burada her ülke kendi planını yaptı. 50 yılı aşkın süredir ABD ve İngiltere, Fransa ile Suriye'de karşı karşıya geldi. Bunu çeşitli gerilimlerle gördük.
2000'lerden itibaren SURİYE kesinlikle İNGİLTERE'nin oldu! ARAP BAHARI kapıya dayanınca İngiltere SURİYE'deki gücünü kaybetmeye başladı. Yaklaşık 7 yıldır da bu basınç sürmekte!
Beşar Esad, İngiltere'ye çok yakın olan bir kişiydi. Kendisi de eşi de İNGİLTERE'de bulunmuştu. Esad orada eğitim görmüştü zaten! SIR DEĞİL... Ancak Rusya, karışıklığı iyi değerlendirdi ve Suriye'de güç oldu. Moskova adım atarken aklı başında herkes ABD'nin boş durmayacağını tahmin ediyordu. Öyle de oldu. Onlar da planını yaptı, adımlarını attı. Bölgede ilk günler Suriyeli muhaliflerle yürümek isteyen Washington, kısa süre sonra vazgeçti. Onlar için hep İYİ BİR İTTİFAK OLAN (!) Kürtler'in sahaya inme zamanı gelmişti! Bu karar alındıktan sonra sıra sahada ABD'yi görmeye gelmişti... Washington Suriye'nin Kuzey tarafında birkaç noktada bulunan Kürt gruplarını, silahlandırmaya başladı.
Washington eyaletinin dışında bir yerde özel eğitim alan birlikler vardı. Pentagon, bizzat bu yapının gelişmesi için CIA ile ortak çalıştı.
Sonra toprakların genişletilmesi için projeye start verildi! KURGU DEVAM EDİYORDU! Sahneyi DEAŞ aldı.
DEAŞ'ın girdiği her yer, kısa süre sonra YPG'ye teslim ediliyordu. DEAŞ ilerliyor Amerika Birleşik Devletleri son derece KUVVETLİ açıklamalarla bu örgütü kınıyor ve durdurulması gerektiğini söylüyordu!
Pentagon, CIA, Beyaz Saray, "DEAŞ ortak düşman, YPG de onların karşısındaki en büyük güç" diyordu. ŞAKA GİBİ DEĞİL Mİ! Ortada kocaman bir tiyatro vardı ama bizden başka sesi çıkan da yoktu.
Şimdilerde bunu söyleyen yazan çok. Ama ilk çıktığı günlerde biz yalnızdık! Yazıyorduk, söylüyorduk ama itiraz görüyorduk!
Neyse... Biraz geri gidin! Hafızanızı tazeleyin! Kilit noktalardan biri olan MÜNBİÇ 2012'de Özgür Suriye Ordusu'na geçti. O tarihlerde YPG güçlü değildi. Münbiç, Özgür Suriye Ordusu'ndan alınmalıydı. ANCAK ABD bunu kendi askerleriyle yapamazdı. Her şey karışırdı.
Bir oyuncuya ihtiyaç vardı!
Hazırdı! DEAŞ! Sahneye çıktı, ÖSO'yu kovarak MÜNBİÇ'i aldı ve YPG'ye teslim etti...
FİLM DEVAM EDİYORDU!
2014 yılında en büyük adım atıldı. Kobani, bir anda DEAŞ saldırılarına uğradı. Bu özel hazırlanmış ve her detayıyla düşünülmüş bir operasyondu.
PATENT PENTAGON'a aitti! Kobani, Kürtler tarafından kontrol edilen Kuzey hattının iki uç kısmının tam ortasında yer alıyordu. Cetvelle çizilmiş kadar ortada yer alan Kobani'nin, DEAŞ tarafından işgal edilmesine karşı, dünya ayağa kalktı.
KURGUDA sıra şimdi MEDYADAYDI.
Görev yerine getirildi. DÜNYANIN MESELESİ KOBANİ OLUVERDİ!
Senaryo tam gaz devam ediyordu...
Bölgedeki önemli güç olan Türkiye'nin de DEAŞ'la yan yana getirilmesi gerekiyordu!
Getirilsin ki GERİLİM tavan yapsın! YAPTI DA! Dönün o günlere... KOBANİ olayları başladı, Güneydoğu'da sokaklar bir anda karıştı.
Onlarca vatandaşımız hayatını kaybetti...
Dünya medyası, Kobani'de Kürtler'in katledildiğini, Türkiye'nin ise onlara kucak açmadığını yazdı. CNN, canlı yayınlarda Türkiye'nin DEAŞ'a yakınlığıyla ilgili haberler yaptı. Aynı haberlerin sonunda Kobani'de DEAŞ zulmü vardı. Herkes rolünü sonuna kadar oynuyordu...
MEDYA tam gaz giderken, 40 ülkeden gönderilen SAVAŞÇILAR(!) YPG'ye katılıyordu. Algı bu şekilde ilerliyordu.
Pentagon tarafından gönderilen eski askerler, Kobani'de özgürlük savaşı veriyordu. Birkaç hafta içinde cetvelle çizilen orta nokta yani Kobani, DEAŞ'tan temizlendi. DEAŞ, Hollywood tarzı görüntüler sonrasında bölgeden ayrılıyordu. Aslında Kobani'de savaş da yoktu. Çok özel hazırlanan bir kurgu vardı.
PENTAGON'un yazdığı senaryo eksiksiz yerine getiriliyordu...
Peki bu son hamleden sonra ne oldu?
Kobani'nin tamamı YPG'ye geçtikten sonra Türkiye'nin Güney sınırının iki ucunda bulunan KÜRT GRUPLARININ hakim olduğu topraklar hızla birleşmeye başladı!
Hem de inanılmaz bir hızla... Haritaları alıp bakın! SARI ALANLAR olarak gösterilen YPG'ye ait parçaların nasıl birleşmeye koştuğunu görürsünüz... Hem birleşme yaşanıyor hem de SURİYE'deki SARI renk her gün artıyordu... Kobani kadar önemli olan bir bölge de Münbiç'ti. Şimdi zaten bunu konuşuyor herkes...
Bugün hem Washington hem de Ankara hattında büyük gerilime neden olan Münbiç, doğudaki Cezire ve Kobani kantonları ile batıdaki Afrin kantonunun birleştirilmesi için en önemli stratejik noktaydı. ANCAK TÜRKİYE bunu anladı. Amerikalı yetkililer, Obama döneminde de Trump döneminde de Türkiye'ye, "Merak etmeyin, Münbiç'te YPG olmayacak" garantisini verirken, iki bölgeyi birleştirecek adımları atıyordu. Washington, Türkiye'ye yalan söyleyip oyalamaya çalışırken plan işliyordu. YPG, her 24 saatte toprağını büyütürken Araplar, Türkmenler bölgeden atılıyordu. Kobani'den sonra Münbiç'in de YPG'ye geçmesi, Amerikan planının başarıyla ilerlemesinin en büyük göstergesiydi. Tabii onlar öyle sanıyordu!
Bu PLAN TÜRKİYE AYAĞA KALKINCA DAĞILDI! Ankara güçlü adımlar atınca WASHINGTON şaşırıp kaldı... TÜRK ASKERİ AFRİN'e doğru yürüyüşe geçti. Herkes biliyordu ki sırada MÜNBİÇ vardı. İŞTE KORKU BUYDU!
Operasyon başladığında ABD'li yetkililer AFRİN'i önemsemiyormuş gibi hatta bir ilgileri yokmuş gibi açıklamalar yaptı.
Gerçek böyle değildi... Afrin, Türk askerinin komutasına geçtiği an BÜYÜK PLAN yatar. ABD, bu nedenle şimdi bütün gücüyle AFRİN'de! Çıkamaz, terk edemez, sırtını dönemez! NET!
Şimdi bütün hazırlıklarını yapıyorlar ve yapmaktalar. TÜRK ASKERİNİ durduramayacaklarını onlar da biliyor. İKİ YIL ÖNCESİNDEN TÜNEL kazmaya başlasalar da MEHMETÇİK DURMUYOR ve DURMAYACAK. Şaşırdılar.
Bunu beklemiyorlardı. TÜRKİYE'yi YALANLARLA UYUTACAKLARI BİR ÜLKE SANIYORLARDI... Yanıldıklarını anladılar... Artık çok geç...
AFRİN merkezde tuzak üzerine tuzak hazırlıyorlar. Hepsi de PENTAGON'dan gelen plan ve emir doğrultusunda. Aylarca süren çalışmalar yapıldı. Onlarca TÜNEL inşa edildi!
PEKİ NE OLDU!
MEHMETÇİK terörü tünelde de olsa tasfiye etti...
Kim ne derse desin sıra hızla MÜNBİÇ'e geliyor. Burası Amerika Birleşik Devletleri'nin bütün planlarının olmazsa olmazı...
Washington'un kalbi! "Münbiç asla kaybedilemez" notu tüm Pentagon birimlerinde yazıyor. Münbiç'le Afrin'in birleştirilmesi halinde, YPG'nin devlet kuracağına inananların sayısı her geçen gün artıyordu. YPG'ye destek vermeyen Kürt halkı, bölgeden sürülüyordu. Kalanlar da 'devlet' hayaliyle yönlendiriliyordu.
NE OLDU? Mehmetçik gelip bütün planları kaldırıp çöpe attı!
Amerika Birleşik Devletleri, Akdeniz'e sınırı olan bir Kürt devleti inşa edemezse, bölgeden atılma riski ile karşı karşıya. Bunu herkes biliyor. Tehlikenin farkındalar. Çaresizce yanlış ata oynamanın faturasını ödüyorlar.
TÜRKİYE gibi devlet dururken kalkıp YPG ile ortaklık yaptılar! OLACAK İŞ DEĞİLDİ!
AMA oldu! Şimdi de bunlar oluyor... EL BAB operasyonunda TÜRK ASKERİ ışık hızıyla ilerleyince MÜNBİÇ hiç olmadığı kadar önemli hale geldi. MÜNBİÇ'te alacakları darbe, WASHINGTON'u sallar. Orada kim yıkılır kim ayakta kalır bilinmez. Yolculuk buraya doğru! İsteyen çekilmesin! Canı yanar! Hiç olmadığı kadar hem de!