Hem de çok...
Dün burada Letonya Merkez Bankası Başkanı Ilmars Rimsevics'in gözaltına alındığını yazdım.
Letonya'nın en güçlü bankası ABLV de Halkbank benzeri bir suçlamayla Amerikan Hazine Bakanlığı'nın hedefi oldu. Plan PENTAGON'da yapıldı.
Bankanın üzerine gidildi. Hafta başı, banka kepenkleri indirecek gibi. Bir operasyonla, stratejik açıdan önemli olan BANKAYI çökerttiler. Kimse "Buna ne hakkınız var" diyemiyor. Bu gibi ilginç operasyonlara zaten tek direnen TÜRKİYE... Başka da kimseler yok!
ABD pek çok yerde kendi çıkarları için acımasız adımlar atmaya çalışmakta.
Beraber yürüdüğü ortakları da acımasız!
Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed el-Nahyan'ın, 40 ülkedeki yatırımlarını yöneten iş adamı Elliott Broidy, Katar'a karşı BAE'ye destek vermeyen ABD Dışişleri Bakanı Tillerson'ın kovulması için çalmadık kapı bırakmadı!
Aynı şekilde yakın zamanda ABD Başkanı Trump ile görüşme yapan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman da Katar konusunda sessiz kalan Tillerson'ın görevden alınmasını talep etti. Trump da adım atacağına yönelik işaret verdi!
Göreceğiz...
Neyse...
Geçtiğimiz gün buraya taşıdığım "GİZLİ MASA" şimdilerde ABD'de daha çok konu edilmekte... Konu ilginç ve derin! 11 Ocak tarihinde Washington'da düzenlenen toplantıda ABD, İngiltere, Fransa, Suudi Arabistan ve Ürdün aynı masada buluştu. Toplantı tarihinde henüz AFRİN OPERASYONU başlamamıştı.
Buna rağmen TÜRKİYE'nin masada olmayacağını olamayacağını söyleyen ABD BÜYÜKELÇİSİ'ydi! Türkiye'nin toplantıda olmaması, Ortadoğu'nun çözüm odaklı geleceği olmadığının da göstergesiydi. Çünkü barış isteyenlerin çalması gereken ilk kapı ANKARA'daydı...
Bu masayı ve konukları organize eden merkez PENTAGON'du. EN çok konuşan ABD'li BÜYÜKELÇİ oldu. Toplantı gizli olduğuna göre gizli gündemi ya da gizli manşeti de olmalıydı. Vardı! Masada 3 önemli konu bulunuyordu! Suriye'yi 3'e bölme, Türkiye'nin bölgedeki etkinliğinin sonlandırılması, Rusya'nın Suriye'den çıkartılması...
Toplantıda TÜRKİYE'nin AFRİN üzerinden bir harekata geçeceği değerlendirildi. Ankara'nın böyle bir hareketle ön alacağı konuşuldu. Ama katılanlardan bazıları "BÖYLE BİR OPERASYONDA TÜRKİYE BÜYÜK KAYIPLAR VERİR. BÖLGE ÖZEL SİSTEMLERLE KORUNUYOR. Çok özel tuzaklar var. Girmeleri mümkün değil..." dedi. Fikirleri böyleydi. Ama TÜRKİYE bunları boşa çıkardı. Girdi ve dümdüz etti! Edecek de...
Rusya'nın, AFRİN konusunda Türkiye'nin yanında olacağını değerlendiren birileri bu nedenle YPG'nin hiç olmadığı kadar kuvvetlendirilmesini talep etti. Bunu isteyen SUUD'lu temsilciydi! Masada "TÜRKİYE AFRİN'E GİRECEK VE BÜYÜK KAYIPLAR YAŞAYACAK. SONRA SIRA RUS VE İRAN
ASKERLERİNE GELECEK" temennisi yüksek sesle dile getirildi. Özellikle RUS ve İRAN askerlerine yönelik operasyonların hazırlık çalışmaları masada gösterildi! NET OLARAK!
Masada sohbet güzeldi! Derin masa bir yerde yine yanılıyordu! Senaryoya göre Türkiye AFRİN'e girecek ve büyük kayıplar yaşayacaktı. Afrin'e girdik.
Tahmin ettikleri gibi! Keşke hiç olmasaydı ama şehit de verdik! Ama ya karşı taraf!
Masada bu yoktu! Yoktu ama TÜRKİYE masada olmayan karşı tarafı dağıtıyordu!
Onların öngördüğü KABUS kendi başlarındaydı! GERÇEK OLAN BU!
Masadaki fotoğrafta RUSYA yanımızdaydı.
İran ise fırtınalı denizde İNGİLTERE'nin kontrolünde rota belirliyordu. Toplantının en ilginç noktası FRANSA'ydı! Fransa, oalyalara uzun yıllardır büyük bir rekabet içinde olduğu ABD ile aynı mercekten bakıyordu. Toplantının gizli gündemi buydu! AFRİKA'da birbirleriyle kıyasıya mücadele eden iki ülkenin SURİYE eksenli politikalarda birlikte hareket etmeleri ilginçti! Şaşılacak bir durumdu!
Fransa, Türkiye'nin Ortadoğu'da güçlendiğini ve daha da güçleneceğini biliyordu. Afrika'da bir başka rakip olarak karşısına çıkacağını da öngörüyordu.
Rakiplerin sayısını çoğaltmak niyetinde değildi. Son AFRİKA turunda biz de bunu yakından gördük zaten!
Türkiye'yi dışarıda etkisiz tutmak için ABD ile ortaklık iyi bir fikirdi. En azından TÜRKİYE'nin hızını azaltır diye akıllarından geçiriyorlardı. Rusya, Amerika Birleşik Devletleri ile karşı karşıya gelmek istemese de bu toplantının sonucuyla birlikte istenmeyen duruma hazırlıklar başladı. Bunun da işaretleri medyada var!
Rusya, ABD, Fransa, Türkiye, Almanya, İngiltere birbirleriyle bazı görüşmeler yapıyor. Bu doğru. Belli ölçülerde ortaklık teklifleri de var. Bu da doğru. Ancak hiçbiri, diğerinin büyük bir kazanım elde etmesini istemiyor. Bu nedenle, tarihte eşine hiç rastlanmayan bir durumla karşı karşıyayız. Bir ülke diğeriyle bir konuda ortaklık yaparken, diğer konuda karşı karşıya geliyor. Büyük ortaklıklar artık zor. O nedenle ABD ve İngiltere, bu masada diğer ülkelerle oturmak zorunda kaldı. Yıllardır ABD ve İngiltere masada karşı karşıya oturur, birkaç saat içinde anlaşma tamamlanırdı. Şimdi büyük anlaşmalar yapılamıyor. ABD ile İngiltere'nin karşı karşıya gelmesinin nedeni de değişen dünya değişen düşünceler...
ABD, dünyanın yarısını kontrol ederken, diğer yarısını İngiltere kontrol ediyordu.
Birbirleriyle çatışmak yerine ülkelerini daha da büyütüyorlardı. Şimdi ikisi de ülkeleri kontrol edemiyor. Amerika Birleşik Devletleri, 50 parçaya bölünmemek için Pentagon'un gücüyle adım atmak istiyor.
Güneş batmayan imparatorluk da küçük bir adada kalmamak için ilk kez endişeyle ortaklık arıyor. Ne Rusya, ne Almanya ne de Fransa... Hiçbiri hiçbir zaman bir ABD veya bir İngiltere olamayacak.
Washington'daki bu toplantıda, Türkiye düşmanı Pentagon aklının yönettiği RAND'ın hazırladığı bir rapor da masaya geldi! Rusya, Almanya veya Fransa asla ABD ve İngiltere gibi olamayacak. Bu RAPORUN İLK CÜMLESİ! Devamı daha da ilginç! Çok hem de...
"... ancak Türkiye, eğer engellenmezse, bir ABD bir İngiltere olabilir. Türkler, imparatorluk yaşamış genlerden geliyor.
Bugüne kadar yaşadıkları zorluklara rağmen hala ayaktalar ve hala korku saçıyorlar..." Aynen böyle... RAPOR DİYOR!
Eğer Türkiye Ortadoğu'da güçlenirse, Afrika'da da güçlenir. Eğer Türkiye Afrika'da güçlenirse, Avrupa'da da güçlenir.
Eğer Türkiye Avrupa'da da güçlenirse, Amerika Birleşik Devletleri'nde de kararlar almaya başlar. Bu ters domino etkisi ABD ve İngiltere'yi endişelendiriyor. Bu objektif bir rapor. Asla açıklanmayacak ve doğrulanmayacak. Raporu hazırlayan generaller, Türkiye ile işbirliği önerdi.
İşbirliği öncesinde ABD son adımını 15 Temmuz'da attı. Başarılı olamadı.
Bu durum, ABD'nin yeni bir karar almasına neden oldu. Türkiye ile ittifak yapmanın kendisiyle birlikte Türkiye'yi büyüteceği, büyüyen Türkiye'nin ise daha güçlü bir rakip olarak Washington'ın karşısına çıkacağı sonucuna varıldı. Çok güçlü bir Türkiye ile mücadele etmek yerine bugün savaşmayı seçtiler. RAPORLARDA "GÜÇLENEN TÜRKİYE ASLA VE KAT'A YENİLEMEZ" diyor!
Peki bugün durum ne? Yenebilir misiniz? HAYIR! Diz çöktürebilir misiniz?
HAYIR! Dediğinizi yaptırıp Ankara'nın kontrolünü ele alabilir misiniz? HAYIR!
TÜRK ASKERİNİ, TÜRK DEVLETİ'Nİ DURDURABİLİR MİSİNİZ? HAYIR!
İleride, hayal ettikleri Türkiye ile başa çıkmak hiç kolay değil. DOĞRU! Ama bugün de bu kural geçerli! Bunun geçerli olduğunu AFRİN'de herkes gördü. Görecek de... Raporlarla değil yürekle gidiliyor.
Anlamadıkları bu! Millet askerinin yanında.
Herkes "AFRİN'e beni de alın" diye dilekçeler veriyor. Bizim GENLERİMİZ o masaya sığmaz... GENETİK olarak karar alınca yürürüz. Yürümeye başlayınca da durmayız... Raporları buna göre hazırlayın!
Benden söylemesi...
NOT: Yazıyı bitirirken, bir süre önce ABD'nin DRONE ile bastığı Suriye'deki Rus üssünde bir kaza (!) daha yaşandı!
Rus kargo uçağı düştü. 32 ölü... "KAZA" diyecekler ama değil! Yazarız.. Detayları...