Dalgalanma

Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Eklenme Tarih 24 Mayıs 2019
TARİHİN akışı böyledir.
Egemen güçler döneme göre kendi formatlarını atarlar.
BİRİNCİ ve İKİNCİ DÜNYA SAVAŞLARINDAN sonra da olan budur! Birinci savaştan sonra OSMANLI ile birlikte ROMANOVLAR gitti. Onlar katledildi, tarihten silindi, Osmanlı ise ülke dışına itildi... PETROL artık önemliydi.
TÜRKLÜK ORTADOĞU'da olmamalıydı, uzak tutulmalıydı.
Saldırının amacı buydu.
AİLELER üzerinden cetvelle ülkeler bölüştürüldü. İçinden çıkılamaz bir hale getirildi. Petrol BATI'nın, dönemin emperyal güçlerinin oldu. Avrupa içindeki AİLELERİN ÇEKİŞMESİ BİRİNCİ savaştan sonra İKİNCİ savaşı getirdi. Bu kez sahnede ABD vardı. Ancak işleyiş değişiyordu! Hiç olmayan yapılıyordu. Hem NATO diye tarihin en büyük askeri işbirliği örgütü hem de tarihin en değerli parası DOLAR emrindeydi.
DOLAR vücuttaki KAN gibiydi.
Olmazsa olmazdı. Ancak KAN'a can veren ise ALYUVAR ve AKYUVARLAR'dı!
Bu da petroldü.
Her savaşın ekonomik bir hedefi vardır. Bunun için insanlar modifiye edilir. İnandırılır!
Bu değişmez. EKONOMİK SİSTEM KURULUR, sonra oyunculara uygun siyasi roller dağıtılır... Oyun kurma kabiliyetindeki her güç kendi modeliyle gelirdi. Dünyaya baktığımızda ABD ile birlikte AVRUPA BİRLİĞİ ve ÇİN'i büyük güç olarak sayabiliriz...
ÜÇ BÜYÜK OYUNCU KENDİ KURALLARIYLA GİDER. ABD'nin, AVRUPA'nın, ÇİN'in AFRİKA'da olmasının ya da üçünün birden burada olmasının başka açıklaması yoktur. Ya da ÜÇ BÜYÜK OYUNCUNUN KÜRT KARTI ile ilgilenmesinin...
Daha da açalım...
ÜÇ BÜYÜKLER'in İSTANBUL ile ilgilenmesi de boşuna değildir. Amaç söylenmese de ıskalansa da arkadaki makamı yani BEŞTEPE'deki BAŞKANLIK koltuğunu almaktır. Amaç ülkenin kontrolüdür! Bunun binbir yolu vardır. Cemaatlerden üniversitelere, Ordudan iş dünyasına kadar... Her güç kendi çıkarları için hedef ülkede uygun motivasyon görmek ister. Yakın tarihe bir bakın! CUMHURİYET ilan ediliyor. Atatürk vefat ediyor, sonra içeride mücadele hiç bitmiyordu. Atatürk hayatta iken de büyük mücadele vardı.
Ancak yazılıp çizilmiyordu. Yakın arkadaşları ATATÜRK'ün en büyük rakipleriydi! Ancak tarih kitapları tam tersini yazıyordu!
Son 15 yıla gelin! Hatta 1980 darbesinden sonra akışı izleyin!
Neler yaşandı neler! Neden?
Çünkü TÜRKİYE 1945'te kurulan 1990'da GORBAÇOV'la çöken sistemden sonra inşa edilecek yeni modelin önemli oyuncusuydu! OYUNU KURANLAR ANKARA'NIN GÜCÜNÜ VE ETKİSİNİ İNANIN BİZDEN DAHA İYİ BİLİYORDU...
Bu nedenle içeride türbülansa yolaçan her hamle ile geldiler!
Gelenlerden biri de SOROS'tu!
George Soros'u bilmeyen yok. Yıllarca dünyadaki finans hareketlerini yönlendiren kişiydi.
Başrollerden biriydi! Ancak soyadı Soros olup da hiç ortalarda görünmeyen bir Soros daha vardı. Kardeşi Paul Soros. Gerçek Soros aslında Paul Soros'tu. Böyle konuşan çoktu! İki kardeşin çok önemli eğitim adımları vardı.
George Soros, bu konuda Paul Soros kadar etkili olamadı.
Oysa GEORGE SOROS'un buradaki etkisi ve havası çok fazlaydı!
1998 yılında kurulan Paul ve Daisy Soros Bursu ile Amerikalılar hedeflendi. Ancak perde arkasında 4 ülke öne çıktı. İran, Türkiye, Çin ve Rusya. Paul ve Daisy Soros Bursu, bu 4 ülkede 100 öğrenciye yatırım yaptı.
Şimdi o öğrencilerin 63'ü çok önemli konumlarda. Siyasette olan da var, işadamı olan da... Bu isimler için artık Soros emirlerini uygulama gongu çaldı. Belki 2019 beklendi, belki de tarih öne çekildi.
Hangisinin doğru olduğunun da pek bir önemi yok. Şimdi Paul Soros'un en büyük projesinin çok önemli adımlarının atıldığını göreceğimiz dönem yaklaşıyor. İran, Türkiye, Çin ve Rusya'daki öğrencilerle bire bir iletişim kuran kişi Paul Soros'un oğlu Jeffrey Soros.
2019'da İran, Türkiye, Çin ve Rusya'yı ziyaret eden Jeffrey Soros'tan kaç kişinin haberi var? Bu dört ülkenin istihbarat birimlerinin bile haberinin olduğunu sanmıyorum. 20 yıl önce bu dört ülkenin çok önemli olacağı kimin aklına gelebilirdi?
Soros ailesinin aklına gelmiş ki, bu büyük projeyi başlatmışlar...
Dünyayı yönetmek kavramı günümüzde komplo teorisi gibi algılansa da bu gerçeğin olduğunu bilmeliyiz. İnanmayanlar sadece zaman kaybeder! Aksi mümkün değil çünkü! Bill Clinton, Obama, Bush ya da Trump'a kim karar verdi?
Trump'ın BEYAZ SARAY'a geldiğinden beri yaşadıklarına bakın! DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ADAMI OLDUĞUNU KİM DÜŞÜNÜR!
Her ABD Başkanı'nın ayağa kalkıp ceketini iliklediği birçok isim vardır. O isimler pek bilinmez, ortaya çıkmaz, 100 metrelik yatlarda tatile gitmezler. Ancak varlar ve dünya var olduğu sürece de onların gücünü hissedeceğiz.
Paul Soros da aynı George Soros gibi bu gücün temsilcisidir. Paul Soros da aynı George Soros gibi seçilmiştir ve büyütülmüştür.
Şimdi o da birilerini seçmiştir ve büyütmüştür. Dünyanın işleyişinin artık böyle sürmesinin önünde engel de yoktur. Gücün değerini bilenler güçlü kalırlar.
İran, Türkiye, Çin ve Rusya'da Paul Soros adını kaç kişi duymuştur. Kaç kişi Paul Soros'un hayatını, eğitimini, gerçek ismini, eşini, çocuklarını, yaşadıklarını bilir! Bu hedef ülkeler bu isimleri bilmezken bu isimler gün içerisinde onlarca kez bu ülkeleri telaffuz etmektedirler...
23 HAZİRAN İSTANBUL seçimleri öncesinde Türkiye EKONOMİK KUŞAKLA sıkıştırıldı! Ankara tek başına güç olmak, kendi yolunu seçmek için çaba harcarken hatta dünya üzerindeki konumunu değiştirip RUSYA'ya yaklaşırken bundan rahatsız olanlar var. Ve bunların isimlerini, güçlerini bilmeyiz.
Elbette sahne önünde yer alan figürler vardır. Olacaktır da. Gelecek olanlar BAŞKA TÜRKİYE talep ediyor. BATI'da kalsın, NATO'da yaşasın, ABD'ye sırtını dönmesin... ABD, ÇİN ile mücadele ederken İNGİLTERE ve arkasındaki görünmeyen aileler de kendi oyununu kurmakta...
TÜRKİYE burada kilit rolde...
SOROS neden 4 büyükten biri olarak TÜRKİYE'yi seçti ki!
Değil mi!
Çin, ABD, Avrupa ve İngiltere, TÜRKİYE üzerinde hesap yapmakta... ABD ve CIA, UYGUR TÜRKLERİ üzerinden Çin ile Türkiye'nin arasını açmakta. İngiltere para ile adımlar atarak ANKARA'yı hem kendine hem Çin'e doğru çekmek istemekte. Avrupa da DOĞU AKDENİZ'de Türkiye üzerinden var olmak için hamle yapmakta... Tabii bir de ABD "KÜRT KUŞAĞIYLA" İPEK YOLUNU bölmek, koparıp atmak niyetinde... Oyun içinde oyun, hesap içinde hesap...
Türkiye EKONOMİK KUŞAK ile nefessiz bırakılmak istenmekte.
Amaç Ankara'yı gittiği rotadan döndürmek. 23 HAZİRAN İSTANBUL seçimleri bir son olmayacak. Mücadele artarak devam edecek... 24 Haziran'dan itibaren kimse dalgalanmanın biteceğini düşünmesin...