Konuyla hiç ilgisi olmasa da böyle söylemek zorundaydı...
Yine bu arada MURSİ mahkeme salonunda can verdi... Orada da ilginç mesaj vardı.
ABD'ye döneceğiz, ancak MISIR'ı hatırlamakta fayda var. Mübarek 2011'de devrildi. Yerine askeri konsey geldi. Tantavi dönemi başladı. Seçimler yapıldı.
ÖZGÜRLÜK ve ADALET PARTİSİ seçimleri kazandı.
Yani MURSİ! İlk tur 23- 24 Mayıs 2012 tarihleri arasında yapıldı. Seçime olan ilgi oldukça düşüktü.
Katılım % 46.42 düzeylerinde kaldı. Mursi ve Ahmet Şefik en çok oyu alan iki isim olarak İKİNCİ TURA kaldı. Ancak yine katılım çok düşük oldu.
Seçmenlerin YÜZDE 52'si sandığa gitti. Gidenlerin yüzde 51.7'sinin oyunu MURSİ aldı.
Tarih neydi? 17 HAZİRAN! Mursi'nin mahkeme salonunda öldüğü tarih neydi?
17 HAZİRAN!
Devam...
ABD'nin içindeki rüzgar her yeri herkesi etkiler.
Kaynak orası. Kendi içindeki sorunlarını kaç zamandır yazıyorum. Aktarıyorum.
Kabul etsek de etmesek de SON İMPARATORLUK.
Tarihin gördüğü en kudretli devlet. Öyle ya da böyle.
PARASI da SİLAHI var.
Ve herkese bunu kabul ettirdiler. Direnen olmadı mı?
Karşı çıkan olmadı mı? Oldu!
Ama darbelerle cuntalarla DOLARLA silahla dediklerini yaptırdılar. Düne kadar! Artık oyun eskisi gibi değil. ABD'nin içinde RUH bulan bir yapı, ÇİN'i büyüttü. ABD'nin karşısına koydu. Denge değişince TÜRKİYE gibi önemli oyuncular dünya üzerinde konum değişikliğine gitti.
Türkiye 15 Temmuz'dan sonra "AVRASYA" dedi. Bu durum, nereden bakarsanız bakın DÜNYA ÜZERİNDEKİ dengeyi sarsar! Ve sarsmakta. Çin için de ABD için de durum böyle!
Gelelim ABD'ye...
Amerikan Savunma Bakanlığı'nı yönetecek kişi yani bakan olacak isim, silah lobisinin dışında bir kişi olamaz. Bu kuraldır!
Chuck Hagel, Ashton Carter ve James Mattis...
Hepsi de silah lobisi için şirketlerde görev yaptı. Şimdi Patrick Shanahan'ı Savunma Bakanı olarak istemeyen de Trump değil, bizzat silah lobisi. Özellikle de Lockheed Martin ve Raytheon...
Tabi gazetelerde televizyonlarda bunlar yer almaz.
Söze bakarız!
Oysa gerçek mikrofonların arkasındadır!
İki silah şirketi de Patrick Shanahan'ın yerine Kara Kuvvetleri Genel Sekreteri Mark Esper'i istedi. Yaklaşık 1 aydır WASHINGTON'da kapalı kapılar arkasında büyük bir savaş var. Medyada pek yer almasa da Beyaz Saray'ın patronu Başkan Trump ve damadı Kushner, Mark Esper'i istemiyordu.
Ancak kazanan Lockheed Martin ve Raytheon oldu. Peki Washington'da yaşanan savaşın merkezinde yer alan Mark Esper kim?
Galiba doğru soru bu! Ve bizi de yakından ilgilendiriyordu!
Aylardır tartışılan S-400 ve Patriot konusunun merkezinde de Mark Esper yer alıyordu. Esper, S-400'ün Patriot'a karşı etkin olmasına karşı çıkan ve o nedenle Rusya'nın bu konuda önünü kesmeye çalışan en önemli kişiydi. Yıllardır silah şirketi Raytheon'un lobi çalışmalarını yürüten Esper, Patriot'un birçok ülkeye satılmasını sağladı. 1986'da ABD Harp Akademisi'nden mezun olduktan sonra silah şirketlerinin desteğini alan Esper, Birinci Körfez Savaşı'nda çok öne çıkan ve ABD'de birçok madalya kazanan 101'nci Hava İndirme Tümeni'nin efsane ismi oldu. Eski Savunma Bakanı Chuck Hagel'ı da yöneten kişi olarak tanınan Esper, Amerika Birleşik Devletleri'nin şahin aklı olarak biliniyor.
Patrick Shanahan'ın görevde kalmasını isteyen Trump, Pentagon'dan o kadar ağır baskı gördü ki, sessizce bu durumu kabul etti. Beyaz Saray'da Trump'a yakın olan güç, Mark Esper'e karşı operasyon istiyor.
Esper'in Savunma Bakanı olması halinde, 2 yıldır hazırlanan Beyaz Saray planı, tamamen devre dışı kalacak.
Çünkü Esper, Mattis'ten daha da agresif bir komutan.
Mattis sonrası da Esper'in göreve gelmesi gerekiyordu.
Ancak Beyaz Saray'da Kushner'in etkinliği, bunu engellemişti.
Esper, Çin konusunda da aynı Pentagon gibi düşünüyor.
Çin'in abluka altına alınmasını isteyen Esper, geçen yıl katıldığı bir toplantıda ilginç açıklamalar yapmıştı. Esper, "Çin'i ablukaya alırsak, komşularını da yönetiriz.
Doğal olarak Çin'i tamamen Washington'a bağımlı hale getiririz.
Çin'e savaş açacağımızı düşünenler var. Bu komik bir iddia" demişti.
Pentagon'un 3 aydır yaşadığı durağanlığının Esper'le birlikte biteceği biliniyor.
Pentagon'un ve silah lobilerinin çok istediği Esper, aynı zamanda CIA Direktörü Gina Haspel'in de yakın arkadaşı. Gina Haspel, Shanahan'la iki kez aynı uçakta yolculuk yapmaktan vazgeçmişti.
ABD'de kurumları yönetenlerin birbirleriyle yakın çalışma önceliği de Shanahan'la olmuyordu.
Şimdi Esper ile Haspel de çok güçlü bağlar içinde adımlar atacak. Peki bizi ilgilendiren soru şu: ESPER TÜRKİYE'YE NASIL
BAKAR?
Hiç hoş bakmaz!
O gelirse S-400 konusu daha da tırmanacaktır...
Tansiyon da yükselecektir!
NET!