NE MASA KALDI NE SANDALYE
Türkiye Cumhuriyeti, iyi niyetle Ruslar'a yaklaştıkça, Ruslarda bir azıtma hali oluştu. İdlip dahil her yerde, karşımızda durdular. Uyarı da yaptık yine anlamadılar. İdlip için sahada gücümüzü gözlerine sokmak zorundayız. Süpürme durmamalı.
Esed, Rusya'dan habersiz nefes bile alamaz. Rusların, bizim askeri manevralarımızı bilmemesi mümkün değil. Bilerek vurdular.
Ruslar yapılan anlaşmaların hiç birine uymadı. Bundan sonra hem Rusya ile hem de Esad ile hesaplaşacağız. Ruslar, sözünüzü tutmadınız. Önümüze çıkmayın, Esad'ı vuracağız. Suriye'de önümüze çıkanı yok etmek zorundayız. Rusya, İdlip'te de kendi ayağına kurşun sıktı.
Rusya bu ikiyüzlülüğünü daha ne kadar sürdürebileceğini zannediyordu...? İdlib'de sivilleri vur, Türkiye'ye 1 milyon insan daha yığmaya çalış, Münbiç'de ABD ile ortak ol; ama aynı zamanda, Türkiye'nin ABD ile anlaşmalarını kına...
Tüm bunlar ve dahasına, Türkiye bir dur demeyecek mi sanıldı? Bu saldırı, Türkiye'nin Rusya konusunda plan değişikliğine gitmesine ve alternatif ittifak planına itecek mi..?
İdlip saldırısı, ABD ve RUSYA gizli ittifakının eseri mi...? Esas mesele, Libya'da Türkiye'nin attığı adımlar mı...? Türkiye, İdlib üzerinden Suriye içlerine doğru ilerlemelidir. Putin ikircikli politikasını değiştirmezse bunun sonucuna katlanmalıdır.
FELAKET VE MUHALEFET
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, defalarca "Türkiye'de Koronavirüs vakası yok" açıklaması yaptı!
Çin'deki vatandaşlarımız uçakla, özel ve korunaklı kıyafetlerle güven içinde Türkiye'ye getiriliyor! Ama yine birileri istiyor ki Koronavirüs ülkemize girsin, Türkiye cebelleşsin!
Kin, nefret ve eziklik o kadar gözlerini kör etmiş ki, sonunda bunu da yaptılar... Çin'de ortaya çıkan ve dünyaya yayılan "koronavirüs"den medet umar hale geldiler! Bunlar; çoğunlukla muhalefetle iç içe hareket ediyorlar!
İçlerinde, ana muhalefet partisi ve onun trolleri de var, gazeteciler de var, "kimliği belirsiz" olanlar da...
SAADET PARTİSİ HATİBİ HASAN DAMAR: "AK Parti'ye İstanbul'u kaybettiren biziz." İSMEK'te çalışan gözü yaşlı başörtülü kadınları görünce; aklıma seçimden sonra, Bursa'da, Saadet Parti'lilere, İstanbul'u Ak partiye nasıl kaybettirdiklerini övünerek ve büyük bir zevkle anlatan bu amca geldi...
Bu amca; İBB'de başörtülü kadınlara en iğrenç hakaretleri yapan, binlerce işçiyi haksız/ hukuksuz işten atan, eşcinselleri belediyenin resmi çözüm ortağı yapan zalimleri de aynı zevkle seyrediyordur...
BİNALİ YILDIRIM
CHP'lilerin "superstar" başkanı Ekrem İmamoğlu, millet kesesinden bir kreş yapıp hizmete açana kadar...
Milletin adamı Binali Yıldırım, kendi cebinden okul yaptırıp hizmete açtı.
Binali Yıldırım, İstanbullular senin kıymetini bilemedi... Bu cümleler meslektaşımız Zekeriya Say'a ait...
Doğru değil mi...?