ATATÜRK'Ü sevmenin derecesine, şiddetine, kapsamına da bunlar karar verecek...
Kim sevecek?
Nasıl sevecek? Ne kadar sevecek?
Neresini sevecek?
CHP'ye sordun mu hemşehrim..?
Cumhurbaşkanı, Başkan Recep Tayyip Erdoğan;
10 Kasım münasebetiyle Atatürk'ün tarihi şahsiyeti, devlet adamlığı ile ilgili değerlendirmeler yaptı diye... AK Parti teşkilatları, 10 Kasım anma etkinliklerine olması gerektiği gibi katıldı diye...
CHP medyası tedirgin oldu.
Atatürk'ü sevmemek suç idi... Seviyorsun gene suç...!
AMERİKA'DA DEVLET, AMERİKAN MİLLETİNİN DEĞİL Kİ…!
Çünkü; ABD'nin bütün kozmik odaları, Siyonist Yahudiler tarafından ele geçirilmiştir. Amerikan derin devleti, bunların elindedir. 300 milyonluk ABD nüfusu, sizleri yanıltmasın. Bütün kozmik odaları Siyonist Yahudiler ve Siyonist Hristiyanların ittifakı tarafından ele geçirilmiş olduğu için, koskoca ABD, Yahudilerin emel ve çıkarlarına hizmet eden bir oyuncak olmuştur. Konu Siyonist Yahudilerin istekleri olduğunda, iktidara gelenlerin, Demokrat ya da Cumhuriyetçi olmaları, hiçbir şekilde fark oluşturmayacaktır…
YAHUDİ DÜŞMANLIĞI, AVRUPA VE BATININ İĞRENÇLİĞİDİR
İsrail, dünyanın her yerinde, yaptığı korkunç soykırım yüzünden lanetleniyor. Siyonist Yahudiler ise işledikleri iğrenç soykırım suçunu kapatabilmek için kendilerini protesto eden herkese, Yahudi düşmanlığı iftirasını atıyorlar… İşte size buz gibi tarihi bir hakikat… Anti-Semitizm, iğrenç bir insanlık suçudur ve her zaman, Batı medeniyetinde, özellikle de Avrupa topraklarında ortaya çıkmış ve yaşanmıştır.
İslam coğrafyasında ve devletlerinde durup dururken sadece Yahudiler değil, hiç bir din mensubu zulüm yaşamamıştır. Bu tarihin en açık ve net hakikatidir.
SÖYLEMİŞTİM AYNEN OLUYOR, HİZMET YOK YAĞMA VAR…!
CHP yönetimindeki belediyeler, son günlerde konserlere harcadıkları ücretler ile gündemdeler… CHP'li belediyeler, İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere hizmeti bıraktı, adeta eğlence ve rant yarışına girdi. Devasa konser ödemeleri ve şişirilmiş etkinlik masrafları ortalığa saçıldı. Birbirlerinin aleyhindeki bu bilgileri de bizatihi kendileri sızdırıyorlar. Bütün bunların nedeni ise adaylık ve koltuk kavgası.
CHP'deki bu itiş kakış adeta kördüğüm oldu.
CHP Genel Başkanı bir şey yokmuş gibi konuşsa da CHP içindeki Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş savaşı iğrenç konser vurgunu ile alevlendi.
CHP içindeki iktidar mücadelesi daha da sertleşecektir. İBB Başkanı İmamoğlu ile ABB Başkanı arasında bu Cumhurbaşkanı adaylığı savaşı yaşanırken, CHP Genel Başkanı Özel ile Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu arasında da başka bir itiş kakış var.
SEÇİMDE VAR OLMAYAN PARTİ İKTİDAR OLMUŞTU…!
İkide bir eski yönetim sistemini getirmek istediklerini söylüyorlar.
Neden bu kadar çok istiyorlar…? Yürütmede çok başlılık istiyorlar… Ahenkli, etkili yönetilen, hızlı kararlar alabilen bir Türkiye istemiyorlar.
Güçsüz, zayıf, zar zor ayakta durabilen, dolayısı ile uluslararası etkilere ve yönlendirmelere açık bir iktidar onların işine geliyor. 28 Şubat'ta neler olmuştu…? Daha evvel de yazmış idim, yeniden hatırlatmakta müthiş yarar var. Seçim dışındaki yol ve yöntemler ile milletin iktidara için seçmediklerini iktidara getirdiler.
Milletvekillerinden kimilerini baskı, tehdit, şantaj ile; kimilerini para, makam ve menfaat teklif ederek, partilerinden istifa ettirdiler. İstifa edenlere başka bir parti kurdurdular.
TBMM'de siyasi parti çoğunluk ve azınlık yapısının değişmesini sağladılar.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de bu kumpasın içinde görev alınca, halkın en çok oy verdikleri değil de bambaşka, tuhaf bir koalisyon iktidar oldu.
Seçimlerde var olmayan parti iktidar ortağı olmuştu. İstifa edenlere kurdurmuş oldukları siyasi parti ise sonradan çöp olup gitti. Muhalif partilerin sahiplerinin derdi belli... Tüm vesayet odakları, şer cepheleri birleşmiş; halkın değil, kendi belirledikleri yönetimlerin başa gelmesini istiyorlar.
İşte bu film ve fırıldaklar aynen sürsün gitsin istiyorlar. Geçmişte neredeyse tüm koalisyonlar, dışarıdan müdahalelerle kurulmuş. İşte tam da bu nedenle, halkın seçtiğinin ertesi gün hükümet olacağı yeni sisteme karşılar.