Cengiz Çandar mı Devlet Bahçeli mi?
Kürt sorunu diye bilinen şu sorun için toplum, her meselede olduğu üzere üçe ayrılmış durumda..
Biliyorum ki bu üç ayrı gruptan birine kendini dahil hisseden birileri olacaktır. Ben hangi gruba dahilim, onu en sonunda yazacağım..
BİRİNCİ GRUP: PKK, bir sebep değil bir sonuçtur. Bu memlekette anasının dilini konuştuğu için; w,x,q gibi harfleri kullandığı için; yüzyıllardır giydiği kıyafetler üzerinden aşağılandığı için; köylerinin isimleri değiştirildiği için; köylerinde bir iki terörist barındı diye köylerinin tamamı ateşe verildiği için, velhasıl Kürtlerin varlığı yok sayıldığı daha doğrusu yok varsayıldığı için milyonlarca Kürt kendini çaresiz hissetti.. "Ben Kürt'üm" diyemedi.. Diyenlerin "anası ağlatıldı".. Diyarbakır hapishanesinde insanlık dışı zulümlere maruz bırakıldılar.. Kürtlerin haklarını savunan partiler, sırf bu hakları savunduğu için defalarca kapatıldı. Kürt milletvekilleri yaka paça tekme tokat araca bindirildiler; onar yıl hapis yattılar.
Böyle bir durumda Abdullah Öcalan isimli biri çıktı.. O olmasaydı ne Kürtçe müzik serbest kalacaktı ne Kürtçe yayın yapan televizyon kurulacaktı ne de üniversitelerde Kürdoloji Enstitüsü kurulacaktı.. Sayın Abdullah Öcalan Kürt iradesinin önderidir..
İKİNCİ GRUP: PKK, adıyla sanıyla tam bir terörist örgüttür.. Öyle olmasaydı, dünyanın en demokrat devletleri bile kalkıp PKK'yı terörist örgüt olarak resmen ilan eder miydi? Kürtlere ayrım yapılmamıştır. Çünkü orta yerde ayrım yapılacak bir Kürt yoktur. Zaten Kürt diye bir "şey" yoktur ki ayrımı yapılmış olsun.. Kürtçe müzik diye bir dil de yoktur. Kürt dili diye bir dil de yoktur.. Kürt dili dedikleri şey, Arapça ve Farsçanın karışımından oluşan bir dildir. Yoz bir dildir.
Teröriste ekmek veren de teröristtir. Vatan için kurşun atan da şereflidir kurşun yiyen de.. Bu memlekette "sen Kürtsün" denilerek milletvekili adayı ya da polis yapılmayan var mı? Devlet, kendi istikbali için adam öldürtme hakkına sahiptir. Lahmacun ve kebap Türk kültürünü yansıtan yiyecekler değildir.
ÜÇÜNCÜ GRUP: İşte bu grup, benim düşündüklerimi yansıtan gruptur.. Bu gruba "eyyamcı" diyebilirler.. Bu gruba "sahte demokrat" diyebilirler.. Bu gruba "gerçek demokrat" diyebilirler.. Bu gruba "vatan haini" diyebilirler.. Evet bu grup, yukarıdaki iki grubun her birinin söyledikleri "bazı cümleleri" saçma, bazı cümleleri ırkçı, bazı cümleleri vicdansız, bazı cümleleri realist, bazı cümleleri rasyonel, bazı cümleleri akıllıca, bazı cümleleri ise aptalca bulmaktadır.
PKK ve Kürt meselesine dair doğrular ve yanlışlar şunlardır: Kürtler kendi başına bir ırktır. Bir ırkı ve onun kültürünü yok farz etmek kelimenin tam anlamıyla ırkçılıktır. Vicdan sahibi bir insan bir ananın gözyaşına bakar. O anadır; ananın dağdaki terörist oğlu da, teröristlerce şehit edilen oğul da ana için "kınalı kuzu"dur.. PKK, kelimenin tam anlamıyla terörist bir örgüttür. Kürtlerin zulme uğratılmaması için başvurulacak olan yol bir "terör hareketi" olursa, buna hiçbir devletin müsaade etmesi düşünülemez. Devletin müdahalesi gerekliydi, ancak devlet içinde yuvalanmış bir takım faşist unsurlar Kürtleri topyekün düşman bellemiştir.
"Türk Silahlı Kuvvetleri bakın sorunu çözemedi" demek anlamsız bir cümle kurmaktır. Çünkü özellikle 90'lı yılların başı ve ortalarında terör hareketi özellikle güneydoğuyu kuşatmış vaziyette idi.. TSK'nın buradaki operasyonları Türkiye'nin bölünmesini engellemişti. Ancak TSK içindeki bazı unsurlar "teröristi" yok etmeye çalışırken "terörizmi" oluşturan şartların kemikleşmesine de yol açmıştır. Apo, Tüm Kürtlerin lideri değildir. Seçim sonuçları bunun göstergesidir..
Velhasıl iki tarafta da yanlışlıklar vardır; mühim olan, ölenlerin niçin öldüğü değildir.. Önemli olan ölümlerin nasıl engelleneceği meselesidir.
Ne kadar iyi niyetli olsalar da bu iş "Bu devlet, Apo ile masaya oturmalıdır" diyen Cengiz Çandar ile "Başbakan, İstanbul'u Konstantinopolis mi yapacak" diyen Devlet Bahçeli'ye bırakılmayacak kadar önemli iştir.
Zira iki cümle de gözyaşlarını dindirmeye değil artırmaya hizmet etmekten başka bir işe yaramayacaktır.