KAN dökmenin kan vermekten değerli sayıldığı bir dünyada yaşıyoruz artık. Teknolojiyle birlikte ne cana saygı kaldı ne insanlık denen aşka. Umudumuz da kalmadı kaderin bizlere biçtiği ömürden başka.
Dünyayı güzelleştirmek için çabalayan, kapitalizme ve savaşlara karşı duran gençleri 60'lı 70'li yıllarda yok ettiler. Dünyadaki karbon miktarını azaltmanın derdine düşen bilim insanlarını "karikatür sergilerine" davet ettiler.
***
Bundan yıllar önce dünyada iklim değişikliklerinin önüne geçebilmek için kişi başına 10 bin fidan dikilmesi gerekiyordu, planlı biçimde bütün dünyada orman yangınları üretildi. Asıl amaç kıtlık ve birilerinin sadece kendilerine yaşam alanı yaratma projesinin bedeli.
O yüzden teknolojiyle, silahla ve virüsle insanların canını almanın ne kadar kolay olduğunu bütün dünyaya izletiyorlar.
***
İsrail'den ve Amerika'dan başlayıp bütün dünya ülkelerinin içinde olduğu yapılanmayı işaret ediyorum. Onlar sözde insan hakları özde kendi çıkarları için yapılmadık kansızlık bırakmadılar.
Kendilerine gereken yeni dünyanın inşaatına yıllar önce başladılar, temelleri attılar, şimdi parselledikleri toprakları topluyorlar.
Krallar, kraliçeler de oyuna dahil.
İnsanların vatan topraklarından sürülmesine, bebeklerin katledilmesine onların müdahil olmaları asla mümkün değil.
Gazze, Lübnan, Suriye silahla bombayla ele geçirilebilir, bizim gibi ülkeler de içeriden yıkılarak.
O yüzden "bizdeki ortamın müsait hale gelmesini" bekliyorlar.
Bizler de dışında kalmak için mücadele verdiğimiz sorunların içinden çıkamadığımız gibi birbirimize kuyu kazıyoruz. Oysa düşmandaki teknolojik bombalar parmaklarının ucunda.
***
Mert savaş diye bir şey yok artık.
Meydan yiğitlerin değil teknolojik itlerin. Hitler'in izinden yürüyen parazitlerin. Netanyahu ile Biden'ın birbirlerine ne kadar yakıştıkları ve yaydıkları kan kokusu ortada.
Amerikan seçimlerinden sonra Ortadoğu'ya park edecek olan "uçakların burnunun" hangi havayı koklamak için konuşlandırıldığını merak etmeye gerek yok.
Onlar için bir tane bomba binlerce cana değer.
Bizim topraklarımızın canımızdan değerli olduğunu onlara göstermemiz için birlik olmalıyız.
Geç kalmadıysak eğer!
MUTLULUK TAKVİMİ
Zarfından kuşlar çıkan
Mektuplarda kaldı aşk
Ölümsüz sevda kokan
Şarkılarda kaldı aşk
Bin kere yansa yürek
Seven biraz zor uslanır
Ahşap evler gibi eski
Yürek ağlar göz ıslanır
Eskidendi çok eskidendi
Hala saklı duruyor yası
Siyah beyaz sevdalarda
Sahipsiz kaldı
Ölümsüz aşklar sineması
Hakkı YALÇIN
Şöhret geleceğe borçtur günü gelince pahalıya ödenir.
Kement!
Sigara son yıllarda genç kızların fena halde cazibe alanına girdi.
Küçücük yaşlarında ellerinde sigara tüttürmeyi özellik sayıyorlar.
Geçmiş yıllarda bu görüntüler ve bu denli sigara karşıtı eylemler yoktu ama böyle sigara tüketimi de yoktu.
"Herhalde" diyorum "bu genç kızlar sigara dumanından kement yapıyorlar boyunlarına!" Ya caka satarak ya da kendi sandalyelerine tekmeyi kendileri atarak!