İSTANBUL'DA 5.8 büyüklüğünde deprem oldu da panik halini gördüm.
Okullar tatil oldu, çocuklar sokaklara taştı.
Deprem; ölümü sever, yıkmayı.
Çocuklar tatili.
Okulları boşaltmak elbette bir tedbir ama o çocuklara deprem halinde nasıl davranılması gerektiğini öğrettik mi?
Eğitim şart diyoruz da, eğitimi velilerden tuvalet kağıdı toplamak belleyen okul müdürlerinden ne bekliyoruz?
Göçük altındayken sadece çığlıklarını mı duyacağız çocukların?
*****
Deprem, geceleri de kapıyı çalar.
Kapının önüne çıkmaktan başka ne yapacağız?
Toplanacak meydanlarımız bile yok.
Telefonlarımız kilitlenirken nasıl haberleşeceğiz?
Korkularımıza sipariş edilen ceset torbalarından başka neyimiz var?
*****
Dünkü depremde otomobiller yol kenarlarına park etti, birçok yerde trafiği felç etti.
Japonya'da daha büyük depremlerde toplumsal disiplinin her halini gördük.
Sakin olmanın depremle mücadelede en etkili duruş olduğunu ve emniyet şeritlerinin nasıl açık bırakıldığını izledik.
Bizde normal günlerde bile emniyet şeritleri suistimal edilirken olası büyük bir depremde metrobüs yollarının bile sorumsuz insanlar tarafından katledileceğine şüpheniz var mı?
Yaralı insanları taşıyacak yol kalacak mı?
Bir bencillik hummasında!
*****
Son zamanlardaki deprem anonsları iyi değil ama asıl mesele deprem bilincini yerle bir ettik.
Akşam kaybolanları bulmak için güneşin doğmasını beklemek gerekmiyordu.
99 depreminden dersimizi almadık.
Hiçbir şey yapmadık!
Hangi televizyon kanalı gün içinde on dakikayı deprem bilincine ayırdı?
Sadece deprem olduktan sonra "korkuları pazarlayan" adamları gördük ekranlarda!
*****
Görünen o ki olası büyük bir depreme kesintisiz teslimiz!
Sadece beyaz bayrağımız eksik!
*****
Ama yine de merak etmeyin bizim gibi ülkelerde iki gün sonra her şey unutulur!
Tek derdimiz; Galatasaray- Fenerbahçe maçı ne oldu?
Falanca dizideki zibidiler ne yapıyor?
Gerisi uzun hikaye!
Gerisi inleyen nağmeler!
FAŞİST OTEL!
Bodrum Yalıkavak'ta bir otelin yetkilileri, görme engelli bir vatandaşı müşteri olarak kabul etmedi.
Onların yürekleri engelli!
"O vatandaşın tatil yapma özgürlüğüne bile duvar ören faşizm bu ülkede otel işletemez desek" haksızlık etmeyiz!
İnsanlıkla yüz yüze gelmeyenin ne oteline bakılır ne yüzüne!
MUTLULUK TAKVİMİ
İstanbul sokakları
Artık seni tanıyor
O eski hatıralar
Sevgimden utanıyor
Kalabalık içinde
Yaşarsın yalnızlığı
Öptüğüm dudakların
Kalmamış kutsallığı
Artık çok değişmişsin
Kirlenmiş sabahların
Her gece yankılanır
Ucuz kahkahaların
Hakkı YALÇIN