FENERBAHÇE'nin Başakşehir maçı taraftarla aradaki ilişkiyi onarmak adına önemli bir maçtı. Herkes fırtınanın arkasını beklerken Aziz Yıldırım'ın maçtan önceki yapıcı eleştirisinin ve Aziz Yıldırım'ın kızı Yaz'a yapılan "ahlaksız" sosyal medya paylaşımının bir camiayı bütünleştirmesinde etkisi büyüktü. Maç sonrası yorumlarda Başakşehir'in pasif oyunu özne yapılmıştı da rakibini mahkum eden Fenerbahçe gerçeğinin üzeri örtülmüştü sanki. En-Nesyri "şekil değiştirebileceğini" iki kafa golüyle gösterdiyse, değişime açık bir adamın golle buluşma şartlarına kendisi olduğu kadar arkadaşlarının eşlik etmesi kaçınılmaz!
***
İstanbul'daki 7 gollü derbi keyifle izlenirken, iki takımın orta alanının içler acısı halinin izleyicilere verdiği keyifle takımları adına verdiği berbat anonslar farklıydı. Sahada gayrı meşru iradesiyle iki takım adına da büyük hatalar yapan bir hakem vardı. Tam da futbol medyasının ve yöneticilerin istediği türden bir hakem.
Böyle hakemler herkese zarar verir, kaos yaratır. Ama maç sonu açıklamalarına baktım da herkes kendine olanı istedi, rakibine yapılanı es geçerken!
Sahada iki yaşlı kurt vardı ki, bence gecenin öznesi onlardı.
Mertens ve Nwakaeme. İkisinin de futbolla sihirli bir bağlantıları vardı. Pozisyonların odak noktaları da onlardı.
***
Adana da Beşiktaş adına kara bir geceydi. Kartal'ın bu kadar aciz olduğu bir maç hatırlamıyorum.
Beşiktaş formasıyla ilişkisini kesenlerin biletini kesmenin de Fenerbahçe galibiyetiyle askıya alınan "transfer yolsuzluklarının" üzerine gitmenin de tam zamanı.
Trabzonspor'a gelince, Galatasaray'la aralarında tarihi bir puan farkı oluşan takımın sezonun en iyi oyununu sergilediğini söyleyebiliriz ama takımın içinde maç seçen adamları da geminin kaptanı görsün.