PARA ahlaksızlığı yarattı, insanlar kendi ahlaksızlığını sanatın, futbolun ve hayatın içine kattı, yetmedi herkes önüne çıkanı ardına kattı. Parayı gören onurunu bile sattı.
Kimileri gözü gibi baktı ahlaksızlara, kimileri klavyelerine yağ damlattı. Birkaç onurlu insan ayağa kalktı ama nafile.
Kafile halinde gelenler yeni bir dünya yarattı.
"Gerçek gazeteciler kıt kanaat yaşıyorken birileri milyon dolarlarıyla züppelik taslıyorsa, orada gazetecilik ve dürüstlük arasındaki ortak paydadan söz edilemez" gerçeği ortadan kalktı!
***
Para sahtekarlığı yarattı, kocaman adamlar iş insanı sıfatıyla adını ve soyadını sattı. Namussuz tüccarlar, kaşar peynirine katı yağlar, buzağı maması, gariban pul bibere bile boya kattı. Şerefsizlik prim yaptı. "Bunlar bize tanınan haktır" dediler, altın tepsi içinde insanların ömrünü yediler. Haramın ayıplanması literatürden kalktı.
***
Para hukukun zenginliğini inkar edip zenginin hukukunu yarattı. O hukukta katiller dolandırıcılar, kara para kasaları tozu dumana kattı. Kalleşlikte tiryakilik yarattı. Haksızlık mezbahalarında sosyal medyadaki trollere maaş bağlattı, dürüst insanların anasını ağlattı. İftira ve yalanla beslenen küçük insanlar büyük yaralar bıraktı haksızlık meydanlarında.
***
Para edepsizliği yarattı. Sanatı inkara kalktı. Her türlü soysuzluğun koynuna girip, "hırsız nafakasıyla" sükse yapan haysiyetsiz kadınları sosyal medyada fenomen yaptı. Genç kızları bu soysuzların peşine taktı.
Sinemada esprilerine "koyacak" yer bulamayanlar, her cümlenin arasında bir küfür patlatanlar "ülkenin dili nasıl bozulur, çocuklar nasıl harcanır" konulu yeni bir akım başlattı. Vahi Öz, Şener Şen, Sadri Alışık filmlerinden kalan zarafet ve kahkaha rafa kalktı.
***
Para çocukları sömürmeyi ve bağımlılığı başlattı. Talihin denendiği masumiyet yılları ve o saf sistem yerle bir edilirken, teknolojik kumar ülkede çağ atlattı. Kolay para kazanmanın ideolojine yem edilen çocuklar depresyon ilaçlarını patlattı. Aileler evlatlarını kurtarmak için evlerini satarken, bahis ve uyuşturucu baronları milyonlarına milyonlar kattı.
***
Para zorbalığı yarattı. Onurlu kadınlara tekme attı, genç kızları sokak ortasında çıplak bıraktı, çakalların yolu açtı. "Bir zamanlar böyle değildik" diyenlere saldıran cehaletin sırtını sıvazlarken, güzel insanları iftirayla çamura attı.
Çocuklarımızın yarınlarını ağlattı.
Korku ikliminde kötülere gürleme hakkı verirken, haksızlığa karşı isyan etme hakkı ortadan kalktı.
***
Bizlerin güzelim nostaljisine karşılık teknolojik güncelleştirme de böyle oluyormuş demek!
MUTLULUK TAKVİMİ
Kalbimin ilk sahibi
Gençliğimin ruh eşi
Bir midye kabuğunda
Saklandık iki kişi
Günü geldi savrulduk
O bir yana ben bir yana
Bir gün karşıma çıktı
Büyümüş sözüm ona
O masum gözlerinde
Kalmamış eski neşe
Masanın üzerinde
Boşalmış birkaç şişe
Baktım da yanındaki
Erkek denen o leşe
Ah dedim ah be
Ayşe Nasıl da izin verdin
Sen bu hal ve gidişe
Hakkı YALÇIN
Vicdanların ayaklandığı, haksızlığın ayıplandığı ülke hayalim sizlere ömür!
Yetersizlik!
Sevgi umudu besler, umut düşünceyi, düşünce adaleti. Adalet özgürlüğü, özgürlük barışı, barış kardeşliği, kardeşlik huzuru. Huzur bütünlüğü besler, bütünlük geleceği, gelecek çocukları besler.
Peki o çocukların yoluna taş koyup, onları psikolojik baskıyla hasta etmek, her şeyden önemlisi o çocukların uyuşturucu batağına sürüklenmesine yol açan torbacılara meydanı boş bırakmak neyin nesi? Hayatın hediyesi mi?
O kansız torbacıların "ana merkezini" bulup, adına baron denen kansızların yolunu kesmek çok mu zor? Bir ülkenin geleceğini harcayanlara göz açtırmamak yasa değil mi yoksa?