Hayal!

Eklenme Tarihi 29 Ocak 2025

YANGIN çıkaran tramvaylar vardı Beyoğlu'nda, kimse ölmezdi. Güneş yanığı ahşap evler vardı, kolay yanmazdı.
Çiçeklerle konuşurdu kadınlar, ayak sesleri karşı evlerden duyulurdu. Kimse kimseyi dinlemeye tenezzül etmezdi.
İnsanlar çeşme başında su içmek için eğilirdi üç kuruşluk çıkar için değil. Yalınayak çocuklar sokaklarda meleklerin kanatları altında kartpostal gibi dururdu. Hırsızlık ve şerefsizlik ölümden beterdi de haysiyet ve zarafet her şekilde dışa vururdu.

***

Yoksulluk bu kadar koymazdı insanlara, peyniri zeytini kolayca yiyebilirdi herkes. Mehtaplı gecelerde şarkılar söylenirdi hep birlikte. Açık mutfak pencereleri küçük gazino.
Yandaki komşu Ermeni'ymiş Kürt'müş ne fark eder. Herkes iyilik yapmak için birbiriyle yarışırdı.
Arada bir kırgınlıklar olurdu elbet, o zamanlar vicdanlı ve merhametliydi toplum, dargınlar bayramı bile beklemeden barışırdı.

***

Ömürler ahşap duvara çivilenirdi evlilik fotoğraflarıyla. Aşkın bir anlamı vardı, parayla saadet olmaz konulu şarkılar tutardı. Yalanın ve şehvetin pençesinde böylesine yozlaşmamıştı insanlar. Bir anne pazara çıkınca çocukları komşularda yatardı.

***

Para hırsı ne ahlak bıraktı ne gelenek.
Yandaki otelde insanlar yanarken, "paramız yanmasın" diye kayak zevkinden mahrum kalmayanlarımız var.
Komşusu aç yatarken sükseli sofralarda domuz gibi yiyip doymayanlarımız.
Vicdanla merhametle hiçbir bağlantısı olmayanlarımız.
Ölmüş dedelerin duvarlardaki siyah beyaz fotoğrafları bile ağlıyordur, görebilene. Şimdi perdeler örtük, yürekler sürgülü. Sosyal medya denen lağım çukurunda saldırı timleri hazır.
Hak ve hukuk kişiye özel. Kara para yarasaları futbolda ve magazinde kan emiyor da kimse bir şey demiyor. Ne şarkıların tadı var artık ne denizlerin.

***

Dürüst insanlara bakıyorum, her gün biraz daha içlerine kapanıyorlar.
Birçokları bilinçaltını kuşatan karamsarlığın tarafında. Herkes çocukları adına endişeli.
Bize kalanlar bizden alınanların yanında fena halde sırıtırken, "merhametimizi ve vicdanımızı kaybettik hükümsüzdür" demekten başka bir şey gelmiyor elimizden!

***

Ama bazı geceler huzur içinde hissediyoruz kendimizi. Bütün kötülerin yer yarılıp içine girdiğini görüyoruz.
Öyle gecelerde eski güzelliklerin hayaletleri dolaşıyor mahalle aralarında.
Eski günleri yad ederken hep birlikte şarkımızı söylüyoruz. "Bir şarkısın sen samanyolu, ömür boyu sürecek."

***

Sabah uyanıp bakıyoruz ki her şey hayalden ibaret!

MUTLULUK TAKVİMİ
Uyanmak için kitap oku.
Türkan Şoray filmi izle.
Vicdanının sesini dinle.

Astarın yüzünden
Pahalı hayat
Kalbimde sargılar
Kat üstüne kat
Herkesin sabrı da
Bir yere kadar
Seni kim yargılar
Söyle be hayat

Neyin merhameti
Neyin ilacı
Ben anlatamadım
Lütfen sen anlat
Sen ev sahibisin
Ben de kiracı
En fazla canımı
Alırsın hayat
Hakkı YALÇIN

Dalgalı denizlerde yürekli direnişin imzasıdır martılar.

Elbette vardır!
Taşınmaz malları vicdanlardan daha değerli sayan bir dünyada, sevgiden değerli hiçbir şey olmadığını anlamak için vaktimiz olacak mı acaba?
Neymiş, kötülük yapmaktan başlarını kaşıyacak zamanları olmayanların günahlarını ödeştirecek zamanları da olmayacakmış! Neymiş, hayatın finişi varsa kötü insanların çıktıkları merdivenlerin bir de inişi varmış. Görüş alanından insanlığı ve vicdanı çıkaranlar kötülüğe merdiven dayıyorsa vardır bir bildikleri.