BAKMAYIN etiketlerine, yanlışların köklerine inildiğinde birilerinin kendilerini ele vermesi kaçınılmazdır.
O yüzden bir kupa derbisinde de gördük ki bu ülkede kaliteli insan sayısı azdır.
Mourinho'nin sinsi bir şekilde yaklaşıp, Okan Buruk'un burnuna yaptığı saldırı acizliktir, korkaklıktır, zarafet yağmacılığıdır. Cukkası sağlam olsa da okkası hileli bir adamın bu saatten sonra hiçbir delikanlı tartının kefesinde yeri yoktur.
Okan Buruk'un kendini yere atmasına gelince, geçen sezon şampiyonluk gecesi masanın üzerine çıkıp insanların anasına söven biri zaten yerdeydi!
***
Futbolu konuşacak olursak, ilk yarıda Galatasaray rakip alana su gibi akarken, rakibin posasını çıkardı, yanlış paslara sürükledi. Fenerbahçe ayakları da yüreği de sahanın içinde olmayan futbolcular takımıyken, Mourinho'nun yanlışlarını da ortaya çıkardı.
Bu sezon rakibini bir kez bile yenemeyen, kazanmak için teori üretemeyen ve sadece mağduriyet edebiyatı yapan bir adamın, kendini kaybetmesi yenilgi kadar acıdır.
***
Faul üretim merkezi Çağlar'ı bu takıma monte etmenin nelere bedel olduğunu hala göremeyenler, hakemle oynamayı rakiple mücadele etmekten değerli bulan Fred'in parmak oyuncusu olduğunu fark etmeyenler, bütün yabancılara bedel olan Osimhen'in sahadaki mücadelesine baksınlar.
Gecenin en güzel hareketi de Sanchez'in kale çizgisi üzerinden çıkardığı muhteşem pozisyondu. Rafa Silva'nın golündeki Sanchez'i hafızalardan silen bir görüntü.
***
Sahadaki kara manzaraya bakınca, çok para harcamakla marka değeri yükselmiyor.
Hele yükselen değerin alçaklık olduğu bir ülkede!
