Şimdi Almanya'da futbol otobüslerine geldi sıra, yarın kapılara dayanacak.
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak artık.
Gelecekte yeryüzü yakılacak belki.
***
Güvercinlerin aklığından değil, terörün yavşaklığından yana olanlar da bedel ödüyor artık.
Başkalarına yapılanları kınamayanlar, terör acısından kendilerini sınıyor şimdi.
Ve dünya gittikçe ısınıyor.
Kahpeliğin doğrulandığı bir dünya düzeni inşa edenler şapkalarını önüne koyup düşünme zamanını da kaçırdılar.
Silah satışlarından nakite çevirdikleri dünyayı, istedikleri gibi çekip çevireceklerini zannedenler için vakit geçti.
Terör değirmenlerinde başkalarının çocuklarını öğütenler için ölüm; sadece Ortadoğulu değil artık.
***
Eski bir filmden bana kalan.
"Schmith Hakkında" adlı filmde, 66 yaşındaki Jack Nicholson kendine bir soru sorar. "Dünyanın mutluluğu için ne yaptın?" O yaşa kadar hiçbir şey.
Ölümle hayatın yüzleşeceği günü beklerken, sıradan bir olay ona 66 yılın en anlamlı gerçeğini gösterir.
Afrikalı bir çocuğa uzaklardan babalık hediye ettiği 22 dolarlık çek ve dertlerini anlattığı mektuplar, ondaki sihri filmin sonunda ortaya çıkarır.
Bir çocuğun hayatına girmesi.
***
Çocukların hayatını yok eden ve milyonlarca çocuğun ölümüne göz yuman dünya liderlerine sormak gerekir.
"Dünyanın mutluluğu için ne yaptın?" "Silah sattım" der biri.
Diğeri, "Kimyasal silah kullanılana kadar, diğer silahlarla çocukların katledilmesine gözlerimi kapattım" der.
Bombaların üzerine binerek uçtuklarını hayal edenler, çocukların uçurtmalarını bile vururken, insanlıktan çıkmış yanlarını keşfettiler. Şimdi de yarattıkları kan kokulu dünyayı keşfetsinler!
***
Dünya bir mektupla bile insanlara ulaşabilecek kadar küçük olabilir ama kimse dünyanın gerçeklerini küçümsemesin.
Bugün dünya mutlu değilse eğer.
Bunda kansız liderlerin parmağı var.
***
Terör gerçeğine teslim olanların silahlarına veda etmesi için önce kirli paradan vazgeçmeleri gerekiyor ama.
Bu soysuz tüccarlık ekonomilerini ayakta tutarken, kendi çocuklarının yere yığılması bile umurlarında değil.
O yüzden dünya ne barışın menziline girebilir artık, ne huzurun!
Piyon Poi
Ezgi Emel bir çocuk kitabı yazdı, kitabın adı "Piyon Poi." Bu harika öyküde, yanlışlıkla okyanusa düşen bir satranç piyonunun satranç tahtasına dönüş macerasını anlatıyor.
Denizin içinde bile satranç kurallarının geçerli olacağını varsayan Piyon Poi'nin deniz atlarının satranç atı gibi hareket edemeyeceğini ve tek başına ilerlemek olmadan yüzebileceğini anlayışınca şaşkınlığa düşmesi.
Ve okyanus kurallarına uyum sağlamaya başlamasının hikayesi.
Usta bir anlatımla çocuklara muhteşem bir felsefik kitap
Mutluluk Takvimi
Kalbim cehennem şimdi
Sensiz hayalim cennet
Bir gurur kırıntısı
Ruhumdaki sefalet
Yüreğim sana sebil
Aşkın sağ ben selamet
Aklım başımda değil
Benim için dua et
Lambalar sönük şimdi
Ömür denen şey yalan
Mum gibi eriyorum
Son damla senden kalan
Hakkı YALÇIN