ESKİ bir filmden bana kalan...
"Schmith Hakkında" adlı filmde, 66 yaşındaki Jack Nicholson kendine bir soru sorar.
"Dünyanın mutluluğu için ne yaptın?" O yaşa kadar hiçbir şey.
Ölümle hayatın yüzleşeceği günü beklerken, sıradan bir olay ona 66 yılın en anlamlı gerçeğini gösterir.
Afrikalı bir çocuğa 22 dolarlık uzaktan babalık hediye ettiği çek ve dertlerini anlattığı mektuplar, ondaki sihri filmin sonunda ortaya çıkarır.
Bir çocuğun hayatına girmesi.
*****
Mutluluğun sesini dünyanın her yerinde tanırlar.
Derviş hırkası giymeye gerek yok, üzerine el bastığımız kitapların sadık bekçileri olmak bile yeterli.
Bir gün aç kalıp dünyanın her gün aç kalan insanlarını bir gün doyurmak, dünyayı nasıl mutlu eder tahmin edemezsiniz.
Adınıza bir ağaç dikin, kaç çocuğun geleceğine kök salarsınız kim bilir.
Bir kayın ağacı 10 kişinin oksijen açığını giderir, dünyanın yükünü hafifletir.
*****
Mutluluk adına yaptıklarımız kadar yapmamamız gereken o kadar çok şey var ki.
Başkalarının çocuklarına da "kendi çocuğumuz gibi" bakabilmek.
Yoksulu giydirmek, aç insanı doyurmak.
Elindeki çöpü otomobilden atmamak.
Suyu boşuna akıtmamak, elektrik israfından kaçınmak.
*****
Rüzgarın harfleri sessizdir ama duymak isteyenlere öyle çok şeyler söyler ki.
Kendinizi hafife almayın hepinize bir şeyler fısıldar.
Çünkü hayat o kadar kısa ki, "dünyanın mutluluğu için ne yaptın?" sorusunu sormaya bile zaman bırakmıyor.
O yüzden sadece kendimiz için değil diğer insanlar için de güneşli sığınaklar üretmeliyiz.
Bakışlarına dokunalım insanların, onların gözlerinde kitap gibi okunalım.
*****
Ölümden öte köy yok ama köylerde şehirlerde bizleri bekleyen afetler var.
Dünyaya bırakılacak en anlamlı armağanlardan biridir; can kurtarmak!
Enkaz altında saatlerce kalan bir insanı hayata döndürmenin kahramanlığı hayata atılan en saygın imzalardan biridir.
ZENGİN VE YOKSUL
Yoksulların yarından ödü patlıyor zenginler vur patlasın çal oynasın.
Yoksullar ülkesini seviyor, zenginler düzeyli ilişkileri!
Yoksullar güvercinlere yem atıyor, zenginler kaz gelecek yerde tavukları sebil ediyor.
Yoksullar cebindeki sor kuruşu depremzedelere bağışlıyor, zenginler seyrediyor.
Yoksulların hakkını araması astımlı birinin mızıka çalması gibi, zenginin hakkını araması bando takımı.
O yüzden parası olanın her hakkı tasarrufunda saklı!
MUTLULUK TAKVİMİ
Bu aşkın suçunu
Üstüme aldım
Bende heykel gibi
Duruyor yasın
Günahım sevmekse
Suçum müebbet
Ben yaşarken öldüm
Sen sağolasın
Bir ömür böyle
Seninle geçsin
Sen de öldür beni
Ortada bırak
Bende aşk için
Verecek can çok
Sadakam olsun
Sana yaşamak
Hakkı YALÇIN