ÇOCUKLARIMIZIN bu kadar savunmasız ve böylesine tehlike altında olduğu bir dönemi bu yaşıma kadar görmedim.
Bebeklerin kan için boğuldukları, çocukların cayır cayır yandıkları, ve katledilip nehire atıldıkları yetmedi de bir de HIV virüsleri eksikti.
Bunların bir kısmı cinsel istismar yoluyla bulaştırılmışken böylesi bir kansızlığın "inine" girmek kaç yılımızı alır acaba? Minik Narin'in katili bile hala bulmacaların kara kutusunun içindeyken!
***
Gitgide azalan merhamet ve insanlıktan uzaklaşan insanlar ülkesiyiz. Ülkenin her yanı çete kaynıyorsa, tacizlerin ve vahşetin temsil gücü artarken, itibar gören kötülük saklanmaya bile gerek duymuyorsa, böyle bir dünyada çocukların da şansı yok kadınların da!
Bileği bükülmez delikanlı gerçeği el değiştirmiş dil değiştirmiştir.
Ne suyun akışı değişir artık ne yeni moda erkekliğin kadınlara ve çocuklara bakışı!
***
Bizler de çocuktuk. Mavi nurdan bir ırmak, gölgede bir salıncak üzerinde merdivenle gökyüzüne çıkardık. Akşam ezanına kadar sokaklarda oynar, kimselerden korkmazdık.
Okullar tatile girdiğinde okunacak kitaplar verirlerdi aydınlık öğretmenlerimiz. Hiçbiri bizleri siyasete yem etmedi. Vicdanımızın sesini dinlemeyi öğretti, haram yememeyi, otobüslerde kadınlara ve büyüklere yer vermeyi.
***
O zamanların hayırsever insanları bile zarifti. Bayramlardan önce bir adam gelirdi mahalleye, çocukların hepsi yoksul. Getirdiği üstü açık kamyonetine bizleri bindirir, götürdüğü mağazada ayakkabı, pantolon ve kazağımızı alır, öylece geri bırakırdı. Ne fotoğrafımızı çektirir ne gururumuzu incitirdi.
Ailelerin aklına da zerre kadar kötülük gelmezdi.
Sistem paranın ve ahlaksızlığın kaldırma kuvvetini buldu, çocuklar tacizle, uyuşturucuyla ve katillerin bile korunmasıyla kayboldu. Kendi topraklarında göçebe sayılan o çocuklar korkularıyla büyüyor artık.
Suçlarıyla güçlenenler ülkesinde çakallar bir solukta avının başına üşüşüyor, kişi başına da binlerce "yavru ceylan" düşüyor.
***
Kadınların kolayca öldürüldüğü ve çocukları taciz edenlerin korunduğu bir düzende, hayatın nimetlerini hep birileri alıyor da hukukun üstünlüğü akıl almaz hesapların altında kalıyorsa, bizler attığımız taşların yankısını boşuna bekliyoruz.
MUTLULUK TAKVİMİ
Her sabah ufukta
Güneş doğunca
Bahar olur bende
O eski kışlar
Oysa gün batıp da
Akşam olunca
Bu sessiz yürekte
Fırtına başlar
Kapanmış yaralar
Yeniden kanar
Gözlerim sararmış
Resmine dalar
Bilirim evlenmiş
Çocukları var
Dilimde hasretin
Türküsü başlar
Hakkı YALÇIN
Gözden çıkarılmış değerleri savunmak zordur bu memlekette.
Suç duyurusu!
Hazır yemek şirketlerinin motorlu kuryeleri evlere uyuşturucu siparişi yapıyor. Özellikle Bahçelievler yöresinde.
İnsanlar şirketlerini onurlu işler için kuruyor ama çakallar kolay para kazanmanın yolunu bulurken, kuryelerini dikkatli seçmeleri gerekiyor.
Yemeklerin içine ya da paketlerin altına yerleştirilen uyuşturucular "kurye şerefini" de yok ediyor, şirketlerin imajlarını da!