İspiyon CHP'li Seyhan Belediyesi'nden geldi.
Sonra Oda TV "Ülkü Ocakları polemiği.." diyerek ateşe başladı. Arkasından fondaş medyascop, CHP'ye bağlılığını "MHP'li Meclis Üyesi, Seyhan Belediye Başkanı'nı tehdit etti" başlığıyla tazeledi. Marksist Evrensel Gazetesi de benzer bir başlıkla çıktı; "MHP'li meclis üyesi Seyhan Belediye Başkanını Ülkü Ocakları ile tehdit etti!"
Fondaşların MHP sözcüsünü linç etme işi bitmedi…
Tr24, Bİanet, Cumhuriyet gibi fondaşlar koro halinde
"Ülkü Ocakları Polemiği" dedi durdu.
Biri bile gazetecilik yapıp gerçeğin peşine düşmedi.
Yayınlar sonrası CHP Adana Milletvekilleri Ayhan Barut, Burhanettin Bulut, Müzeyyen Şevkin ve Orhan Sümer, Oya Başkanı ziyaret etti.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ise belediyesine yeğenlerini doldurarak "Ali Babanın Çiftliğine" döndüren Ali Demirçalı'yı ziyaret ederek ona akıl verdi.
**
Peki ne oldu da MHP Sözcüsü böyle bir laf etti?
Fondaşlar işin burasına bakmaz.
Çünkü onlar yalan ve şiddetten beslenir!
Mesela İsmail Saymaz yalan söylemediği günü eksik sayar.
Onun yalanlarını Fazilet Durağı'ndan biliriz!
İsmail efendi yeni bir yalana imza attı.
"Savcı yemek yiyemediği lokanta sahiplerini gözaltına aldırdı" dedi.
Yalanı anında elinde patladı ama "özür" dilemedi.
Arkadaş bu kadarda medenidir yani…
Şehmuz Uçar'ın sözüne gelince…
Olayın arka planı var…
Oya Başkan Cumhur İttifakı'na verdiği acayip bir "gözdağıyla" ilgili. Seyhan Belediye Başkanı 4 Temmuz'daki Meclis toplantısında salonu CHP Gençlik Kolları Başkanı Cihan Aday ve CHP'li gençlerle doldurdu.
Cumhur İttifakına böyle gözdağı verdi.
Grevdeki memurlara saldıran CHP'li Cihan da salondaydı.
**
Bu gözdağı MHP'li Şehmuz Uçar'ı rahatsız etti.
Ogün söz alıp konuşmak istedi.
Ama Oya Başkan buna izin vermedi…
Hafta başındaki Meclis toplantısında söz alabilen Uçar; "Evren Evrim Özdemir CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu'nun Yeğeni mi değil mi?" diye sordu.
Başkan ise " Böyle bir soru soramazsın" dedikten sonra mikrofonunu kapatmaya kalktı.
Bunun üzerine Uçar " Ben MHP sözcüsüyüm sorularımı sorarım siz de cevap verirsiniz" dedi.
Oya Başkan ve CHP'li diğer üyelerden sataşma olunca MHP sözcüsü, "Geçen ay CHP'li gençlerle salonu doldurarak bize aba altından sopa gösterdiniz. Buraya Ülkücü gençleri yığarsam belediyeye girecek yer bulamazsınız" dedi.
Fondaş medya işte bu sözleri alladı pulladı tehdit" diyerek yayınladı. Oya Başkanın MHP ve AK Partililere gözdağı vermesini görmedi…
**
CİN ALİ'DEN DE GÖZDAĞI
Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, SABAH Gazetesi'nde yayınlanan "CHP'li başkan işçileri çıkarıp yeğenlerini aldı" haberi üzerine çıldırdı.
Bizi korkutup susturmak için baskı tesislerimize Zabıta, Yapı Kontrol ,İmar ve Şehircilik'ten üç araba dolusu adam gönderdi.
Dahası Ali Demirçalı'nın gizli ortağına sattığı arsa ile ilgili savcıları göreve çağırmam satışın iptaline ve savcının da satış dosyasını istemesi Cin Ali'yi öfke nöbetine soktu.
Adam çıldırdı…
Medya grubumuza karşı hukuksuz bir operasyon başlattı.
Ama ne yapsa boş, yetim hakkı olan kamu mallarını çarçur etmesini, hukuksuzluklarıyla ilgili yayınlarımıza devam edeceğiz.
Demirçalı'nın bize karşı giriştiği bu "tahammülsüzlük seferberliği" ne yazık ki amacına ulaşamayacak.
Doğruları yazmaya ve Ali Demirçalı'nın canını sıkmaya devam edeceğiz.
Zabıta ekiplerini, basın üzerinde baskı kurmak için kullanmak... Ne kadar yaratıcı bir çözüm değil mi?
**
Yasaların ve kamu gücünün keyfi olarak çiğnenmesi, işte gerçek "demokrasi" anlayışı bu olmalı!
Demirçalı'nın bu hareketi, yalnızca basını susturmaya yönelik bir girişim değil. Aynı zamanda kamu kaynaklarının kişisel çıkarlar uğruna nasıl kötüye kullanıldığının da çarpıcı bir örneği.
Bize bunu yapan, esnafa, farklı görüşteki insanlara neler yapmaz!
Son yaşadığımız bu olay, ifade özgürlüğünden bahseden CHP'nin iktidara gelmesi durumunda neler yapabileceğinin canlı ve renkli bir örneğidir.
Ali Demirçalı'nın bu baskıcı tutumunu kınıyor, basın özgürlüğünün ve demokrasinin korunması adına hukuki yollara başvuracağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.
Halkın gerçekleri bilme hakkını savunmak, tüm medyanın ve vatandaşların sorumluluğudur.
Bu sorumluluğun bilinciyle hareket ederek, baskılara boyun eğmeyeceğimizi ve doğruları savunmaya devam edeceğimizi beyan ediyoruz.
Bu defter burada kapanmaz!
Cin Ali zabıta ve diğer ekipleri göndereceği yerde kendisi gelebilir "ağabey şurası yanlıştır" diyebilirdi.
Beni iyi tanır, onun için neler yaptığımı bilirdi.
Çıkıp kendisi gelseydi ona ne diyecektik ki.
Ama o cinlik yapmayı tercih etti…
Keşke gelse de onunla Pozantı meselesini konuşsak.
Neyse paşa gönlü bilir…
**
HATAY'DA MECLİS ÜYELİKLERİ PARAYLAMI SATILDI?
Hatay'da Meclis üyeliğinin bir milyona satıldığı iddia edildi.
Para vererek meçli üyesi olduğunu iddia eden CHP'li teşkilat Ankara'ya giderken yolda isim değiştirildiğini söyledi.
CHP'li Arsuz Belediyesi Meclis üyelerinden 5'inin parayla satın alındığı iddia edildi.
Bu olayla ilgili önümüzdeki günlerde daha detaylı yazılar yazacağım.