Zimbru ile oynanan ikinci maçta olduğu gibi Maribor karşısına da 4-2-3-1 sistemiyle çıktı İsmail Kartal. Ancak o maçtan sonra da söylediğim gibi, bu Tadic'in en etkisiz kaldığı sistem olabilir. Yıldız isim ilk 45 dakika boyunca aradığı boşlukları yine bulamadı. King'in de etkisizliği eklenince Fenerbahçe duran toplar dışında pozisyon bulamadı.
İkinci yarı yapılan King - Szymanski değişikliği ile beraber sistem de 4-3-3'e dönmüş oldu. Tadic en rahat olduğu bölge olan sol forvete yerleşti ve oyunu buradan kurmaya başladı. Bu dakikadan itibaren de Fenerbahçe ardı ardına tehlikeleri yakalamaya başladı. Bana göre İsmail Kartal'ın sakatlık olmadıkça Ferdi - Tadic ve Szymanski üçgeninden vazgeçmemesi gerek.
Szymanski'nin yaptığı iki asist ve gösterdiği performans parmak ısırttı. Polonyalı oyun görüşü ve pas yeteneğinin yanı sıra bitmeyen enerjisiyle yaptığı ön alan baskısıyla birçok topun kazanılmasını sağladı. Keza İsmail de 90 dakika boyunca sahada basmadık yer bırakmadı. Milli futbolcu 6 numara oynamasına rağmen zaman zaman rakip oyun kurarken en önde basan isimdi.
Dzeko'nun ve takımın geri kalanında yaşanan bitiricilik sıkıntısı farkın açılmasını önlerken, yenilen gol maçı da bir anlığına tehlikeye soktu. Kent'in oyuna girmesinin ardından bireysel yeteneğiyle aldığı penaltı rahat bir nefes aldırdı ve rövanş öncesi büyük bir avantaj sağladı.
Bu maç göstermiş oldu ki King artık bu takımda son tercih olmalı ve Szymanski kesinlikle ilk 11 başlamalı. Kent de yerine daha iyi bir transfer gelmedikçe sağ kanada yazılmalı.
Fenerbahçe lig öncesi futboluyla umut verse de taraftarlar için aynısı söylenemez. Henüz Kadıköy'de oynanan 2. maçta bir futbolcunun ıslıklanması akıl alır gibi değil. Bu zihniyet geçtiğimiz sezon Fenerbahçe'nin Avrupa'dan elenmesine sebep olmuştu.
