Suriye'de tarihi günler yaşanıyor. Muhalifler, Halep'in ardından Hama ve Humus ve Şam'a girdi. Yaşanan gelişmelerin ardından Beşar Esad ve ailesi Şam'ı terketti. Ülkeyi 61 yıldır baskı ve zulüm ile yöneten Baas rejimi sona erdi.
Her şey 1963 yılında Sosyalist Arap Baas Partisi'nin darbeyle iktidara gelmesiyle başladı.
BABA ESAD'IN KATLİAMLARI
1955'te Humus Askeri Akademisi'nden mezun olan baba Hafız Esad, askeri eğitimini SSCB'de almıştı. Suriye'de hava filosu komutanlığına kadar yükseldi. Aynı dönemde Sosyalist Baas Partisi'nin askeri kanadında önemli görevler üstlendi ve Savunma Bakanı oldu.
1970 yılında darbe ile iktidarı ele geçirdi. 1971 yılında yapılan şaibeli bir halkoylaması ile Suriye Devlet Başkanı oldu.
Esad dönemi aslında Nusayrilerin iktidarı anlamına geliyordu. Esad ailesinin mensubu olduğu Nusayriler, Suriye toplumunun sadece yüzde 10'unu oluşturuyordu ve sosyolojik olarak iktidarda kalmaları imkansızdı. Toplumda azınlık olan Nusayriler, askeri gücü kullanarak kısa sürede ülke bürokrasisini ele geçirdi. Bu duruma itiraz edenlerin sesini kısmak için en acımasız yöntemlere başvuruldu.
Hafız Esad'in baskıcı iktidarına ilk isyan 1973 yılında patlak verdi. Suriye'deki en etkili muhalif grup olan Müslüman Kardeşler, Hafız Esad'i protesto etmek için sokaklara çıktı. En büyük ayaklanma Halep'te yaşandı. Baas iktidarına yönelik bu ilk isyan kanlı bastırıldı.
1978 yılında seçim hilelerinin gölgesinde yapılan referandumla Hafız Esad yeniden Devlet Başkanı seçildi.
Seçim sonuçlarını kabul etmeyen muhaliflerle Baas rejimi arasında kanlı çatışmalar yaşandı. Çoğunluğu öğrenci binlerce Müslüman Kardeşler üyesi tutuklandı ve yıllarca cezaevinde kaldı.
1980 yılında Hafız Esad'e yönelik başarısız suikast girişiminden Müslüman Kardeşler sorumlu tutuldu. Bir kanun değişikliği ile Müslüman Kardeşler üyelerine artık idam cezası uygulanacağı açıklandı. Ertesi gün 550 kişi tutuklanarak idam edildi.
HAMA KATLİAMI 43 YILDIR UNUTULMADI
Şubat 1982'de Baas rejimine muhalif olan Hama'daki Sünni müslüman grupların referandum talebi kanlı olarak bastırıldı. Katliam emri Hafız Esad'in kardeşi Rıfat Esad'a ve emrindeki paramiliter güçlere verilmişti.
Hama 3 hafta boyunca kuşatıldı. Cezaevinde bulunan 1000'den fazla tutuklu birkaç saat içinde idam edildi. 12 bin asker ve sivil, Hama'da adeta insan avına çıktı.
Suriye İnsan Hakları Komitesi'nin verdiği rakamlara göre 40 bine yakın insan yaşamını yitirdi. Hayatta kimse kalmaması için hidrojen siyanür kullanıldığına dair kanıtlanmış raporlar bulunuyor. Saldırıların sonunda şehrin üçte ikisi yıkıldı. 800 bin insan Suriye'yi terketti. Hama katliamı, Esad rejimindeki insan hakları ihlallerinin sembolü haline geldi.
BEŞAR ESAD ÖCALAN'I YILLARCA BESLEDİ
PKK'nın Suriye'deki varlığı 1979'da teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın Suriye'ye kaçmasıyla başladı. Hafız Esad'ın desteği ile terör kampları kuran Öcalan, 19 yıl boyunca örgütünü Suriye'den yönetti.
Beşar Esad, PKK'nın Irak'ın kuzeyine yerleşmesine aracılık etti. Türkiye üzerine yapılan terör saldırıları işte bu iki bölgeden yapıldı.
1998 yılında yapılan anlaşma ile Öcalan Suriye'den sınır dışı edildi. Beşar Esad'ın iktidara gelmesiyle PKK Suriye'de yeniden güçlendi. PYD/PKK güçleri, bu tarihten itibaren Türkiye'ye karşı Esad rejimi ile çıkar ilişkisi içerisinde oldu.
BEŞAR ESAD DEMİR YUMRUKLA YÖNETTİ
Ülkesini demir yumrukla yöneten darbeci Hafız Esad'ın 2000 yılındaki ölümünün ardından Suriye'de 24 yıllık Beşar Esad dönemi başladı.
Beşar'ın iktidara gelebilmesi için yaş sınırı 40'dan 34'e düşürüldü.
Babasından devraldığı zulüm iktidarını sürdüren Beşar Esad, 2011 yılında başlayan Arap Baharı'na en acımasız karşılık veren Ortadoğu lideri oldu.
Muhalif liderlerin tamamı tutuklanırken ülke adeta açık cezaevine dönüştürüldü.
Ülkenin her yerinde devam eden gösteriler bir özgürlük isyanı halini aldı. Esad, protestoların yaşandığı kentlere asker ve tanklar gönderdi. Protestocularla alay etti ve onları "mikroplar" olarak tanımladı. Dahası, bazı bölgelerde kimyasal silah kullanmaktan çekinmedi.
İran, Rusya ve Lübnan Hizbullah'ının desteğini arkasına alan Esad rejimi 13 yılda 400 bin sivili katletti.
90 bin insan cezaevinde işkencede yaşamını yitirdi.
200 binden fazla sivilden hala haber alınamıyor.
Yaklaşık 7 milyon sivil ülkesini terketti.
Bu katliamların en korkuncu ise 2012 yılında Şam yakınlarındaki Deraya'da yaşandı. Muhalif silahlı gruplara yapıldığı iddia edilen saldırılar sivillere yöneldi ve yüzlerce masum yaşamını yitirdi.
Suriye iç savaşının yaşandığı 13 yılda Beşar Esad tarafından sayısız savaş suçu işlendi.
Uluslararası Adalet Divanı 2023 yılında Esad için tutuklama kararı çıkardı.
ESAD'IN KATLİAM ORDUSU; ŞEBBİHALAR
Arapça kelime anlamı hayalet ya da hortlak anlamına gelen "Şebbiha", Suriye rejiminde hukuksuz işler yapan ve hesap vermeyen silahlı güçler için kullanılır. Hafız Esad'ın kuzeni tarafından örgütlenen Şebbihalar'ın adı ilk kez 1975 yılında duyuldu. Şebbihalar, eğitimsiz, ağır cüsseli ve gözü kara Nusayriler arasından seçildi.
Arap Baharı'nın patlak vermesiyle ortaya çıkan bu gruplar Lazkiye, Şam, Dera ve Humus'ta kadın çocuk demeden acımasız katliamlar gerçekleştirdi.
Katliamlarını Suriye istihbaratı ile birlikte gerçekleştiren Şebbihalar, yıkılma sürecine giren Esad rejimine büyük zaman kazandırmıştır.
ESAD'IN BEKLENEN SONU
Muhaliflerin Şam'a girmesiyle Suriye'de Baas rejimi çöktü. Rejimle özdeşleşen ve 30 bin kişinin katledildiği işkence merkezi Sednaya Hapishanesi'nde tutulan muhalifler serbest bırakıldı. Başkentteki Esad heykelleri yerle bir edildi.
Beşar Esad ve ailesi ise, Şam Havaalanı'ndan bir uçağa bindi ve bilinmeyen bir yere doğru yola çıktı. Doğrulanmamakla birlikte Rusya'da olduğu belirtiliyor.
Suriye'de hem umut hem de bilinmezlerle dolu yeni bir dönem başladı.