Geçtiğimiz hafta sosyal medyada en çok konuşulan haberlerden biri de eski futbolcu Semih Şentürk'le ilgiliydi. Fenerbahçe'nin eski futbolcusu ve A Milli Takım'ın eski golcüsü Semih Şentürk, Barcelona'da kapkaççıların saldırısına uğradı. İspanya Barcelona'ya 48 saatliğine, Camp Nou Stadyumu'nu gezmeye ve Murat Karahan konserini izlemeye giden Şentürk, eşi ve arkadaşlarıyla şehrin en ünlü caddesi La Rambla'yı gezerken kapkaç saldırısına uğradı. Trafik ışıklarında beklerken, taksiden inen bir kişi, Semih'in çantasını almak istedi. Futbolcu ona direnirken devreye giren ikinci bir kişi, Semih'in saatini kaptı. Olay yerine polisler gelirken, saldırganı yakalama çalışmaları başlatıldı. Ancak ben kapkaççının bulunacağını sanmıyorum… Bu konuyu tekrar gündeme getirme nedenime gelince… Bu tarz olayları son 1 yıldır çok fazla duymaya başladım. Sıkça yurt dışına iş seyahati yapan biri olarak vatandaşlarımızı uyarmak istedim. Avrupa'da son dönemde ciddi güvenlik sorunları yaşanmaya başlandı. Bu olay sadece Semih'in başına gelmedi. Ve sadece İspanya'da bu tarz olaylar yaşanmıyor. Aklınıza bile gelmeyecek birçok ülkede, cep telefonu, cüzdan ve özellikle pahalı saat hırsızlığı kol geziyor. Mesela Londra'da cep telefonunu kaptırmayan iş adamı, öğrenci neredeyse yok gibi… Yürürken bir anda arkanıza düşen bisikletli biri elinizden telefonu kapıp kaçabiliyor. Ya da yürürken kolunuzdaki saati gasp etmek için önünüzü kesebiliyorlar. Şaka değil. İtalya Milano'da elinde jilet bulunan bir genç, kolunuzdaki saatin kayışını kesip çalabiliyor. "Yok artık, nasıl olacak bu?" demeyin. Bu olayların çoğu yanı başımda yaşandı. Son model cep telefonları ve 1 milyon TL üzeri pahalı saatler özellikle hırsızların hedeflerinde…. Londra, Barselona ve Milano bu konuda mimli. Üstelik bütün bu hırsızlık olayları kıyıda köşede değil, şehirlerin en işlek, en kalabalık yerlerde oluyor. Benden söylemesi!