Maaşa zam, markete ise fren!:
Yeni yılda zamlar sadece maaşlara gelsin, market fiyatlarına değil. Sepete bir şey koyarken önce etikete bakmak zorunda kalmadığımız günleri özledik.
Bir de kredi kartı ekstresi geldiğinde panik yaşamayalım artık, olur mu?
Sağlıklı beslenme ama lahmacunlu:
Bu yıl kesin sağlıklı yaşamaya geçeceğiz... Tabii ki roka ile lahmacun yemenin de bir diyet çeşidi olduğuna inanıyoruz. Ayrıca, su içip üzerine çikolatayı "dengeledik mi?" tamamdır. Sağlıklı yaşamdan ödün vermeyiz ama lezzetten de vazgeçmeyiz!
Spora başlayalım ama yavaş yavaş:
Yeni yıl kararlarının en klasiği: "Bu yıl spora başlıyorum!" Spor salonuna üye olup gitmeme rekorunu kırmayalım artık. Ama kabul edelim, kumandayı kaybedip televizyona doğru yürümek de bir kardiyo çeşidi. İyisi mi, bu yıl YouTube'dan pilates videosu açıp izlemeyi deneyelim. (Yapmasak da izleriz!)
Telefonu bırakalım ama önce bir story atalım:
Telefonu daha az kullanalım derken aslında "Kim ne yapmış, nereye gitmiş?" sorusuna sosyal medyadan bakmadan duramıyoruz. Hadi diyelim, bu yıl bir kitap okuyup bitirelim. Ama bunu story atmadan kim bilecek?
Sosyalleşeceğiz ama telefondan kopmak zor!
Seyahat hayali kuralım ama bütçeye uygun olsun:
Yeni yılda bol bol seyahat etmek istiyoruz. Ama şimdilik apartman yöneticisinin toplantısına gitmek bile tatil gibi geliyor. Mahalle bakkalına gitmeyi bile bir gezi programı olarak görmeye başladık. Bu yıl bari bir sahil kenarı hayalimiz gerçekleşsin!
Daha az drama, daha çok kahkaha:
Bu yıl bizi fazla şaşırtmasın.
Yeterince aksiyon dolu yıllar gördük, artık huzur zamanı.
Sabah uyanınca "Bugün ne oldu acaba?" diye korkmadan kahvaltımıza odaklanalım.
Sıcacık çay, güzel bir sohbet, az stres… Hayattan daha ne bekleyelim?
Gülmek her şeyden daha önemli:
Bu yılın mottosu:
"Gülmeye daha çok vakit ayır!" Hayatın stresini bir kenara bırakıp saçma şakalara bile kahkaha atmak istiyoruz.
Bu yıl kahkaha, sağlık ve mutluluk en büyük hediyemiz olsun. Çünkü eğlence olmadan hayat çok sıkıcı!
Sonuç: Yeni yıldan beklentimiz bol bol huzur, kahkaha ve keyif dolu sofralar. Çok şey istemiyoruz, bizi güldürsün yeter!
BUNU BİLİYOR MUYDUN?
Bir İngiliz kadının papağanı, sürekli "Beni bırak! Bu benim evim değil!" diye bağırmaya başlar.
Komşular bunun bir kaçırılma olayı olduğunu düşünerek polisi arar.
Polis eve gelip araştırma yapınca, olayın sadece papağanın eski sahibinden öğrendiği cümleleri tekrarlamasından ibaret olduğu anlaşılır.
GÜLÜ YORUM
@esenbii Kardeşimin kimlikteki adı dedeminkiyle aynı...
Bugün kargo gelmiş kardeşime, babaannem "Kime?" diye sorup ismi duyunca "O öldü" demiş...
TESPİTLİ YORUM
@janethuvaj Ablam arkadaş edinemiyor ve canı sıkılıyor diye beni dünyaya getirmiş ebeveynlerim… Hayata geliş sebebimi ablamın sosyal anksiyetesine borçluyum.
FIKRA
Temel'in eldivenle yazı yazdığını görenler sormuş:
- Niye eldivenli yazıyorsun zor olmuyor mu?
- Zorluğuna zor ama el yazımın tanınmasını istemeyrum.