GÖRÜNMEZ YARIŞÇI MODU:
Yan şeritte biri hızlandı mı?
O zaman gaza basıp "Ben de varım!" demek farz! Hedef?
Belirsiz. Ama o araba öne geçmeyecek.
GEREKSİZ VİTES GEÇİŞLERİ:
Manuel araba kullananlar için vites kolu adeta bir stres topu. Gerek olsun olmasın, vites değiştirerek ustalığını gösterme çabası.
DİREKSİYON BAŞINDA KONSER:
Özellikle gece yolculuklarında içindeki sanatçı açığa çıkar.
Direksiyon davul olur, aynalar mikrofon. Ama kırmızı ışıkta cam açılırsa hemen ciddiyete dönüş.
NAVİGASYONU REDDETME:
Yanındaki kişi "Navigasyon şöyle diyor" dese bile, içindeki içgüdüsel GPS devreye girer:
"Ben buradan gideceğim." Kaybolursa da suç tabelaların.
"BU ARABAYI TANIMIYORUM" DİYEREK GAZA BASMA:
Tanımadığı bir model arabaya binince gaza basarak motoru test etme ihtiyacı. Ne kadar hızlanırsa o kadar "bilgili" olunur.
YEŞİL IŞIK YANAR YANMAZ KORNAYA HAZIR OLMA:
Kendi ışığı yeşil yanınca refleks olarak kornaya basmaya hazır bekleme. Önündeki araç saniyenin onda biri gecikirse "Hadi abi!"
PARK EDERKEN BİRDEN AŞIRI CİDDİ OLMA:
Normalde goy goy yapan adam, park ederken susar, gözlerini kısar ve direksiyonu milimetrik hesaplarla çevirir.
Yanındaki biri konuşursa "Şşşş! Bi' saniye"...
KAMYON GEÇERKEN GAZ KESME:
Yanında devasa bir kamyon varsa hafif gaz kesip kamyonun büyüklüğünü takdir etme.
"Ulan nasıl sürüyor adam ya" düşüncesi.
CAMDAN DİRSEK ÇIKARMAK:
Hava sıcak, soğuk fark etmez. Dirsek dışarı çıkacak, koltuğa hafif yaslanılacak. Çünkü o şekilde daha "karizmatik" görünüyor.
HIZLI GİRİLEN VİRAJDA CİDDİ BAKIŞ ATMA:
Bir virajı hızlı dönerken yanındaki kişinin yüzüne "Bunu bilerek yaptım" bakışı atma ihtiyacı. Halbuki araba zor topladı.
ARABAYI TANITMA SEANSI:
Yeni bir arkadaş arabaya binince "Bu araba şuradan yakıyor, şu kadar beygir, bak hız sabitleyicisi de var" diye istemsiz bir teknik brifing başlatma.
İLK KEZ BİNDİĞİ ARABADA FREN GAZ HASSASİYETİNİ ANLAMAYA ÇALIŞMA:
Yeni bir arabaya bindiğinde ilk birkaç saniye frene fazla sert basma veya gazı fazla kökleme.
"Bu biraz sertmiş" cümlesi kaçınılmaz.
BUNU BİLİYOR MUYDUN?
George Parker, 20. Yüzyıl'ın başlarında Amerika'nın en ünlü dolandırıcılarından biriydi. En büyük numarası, New York'un ikonik yapıları olan Özgürlük Heykeli, Brooklyn Köprüsü ve Madison Square Garden gibi yerleri sahte belgelerle defalarca satmaktı.
Brooklyn Köprüsü'nü satın aldığını sanan bazı girişimciler, köprüye bina yapmaya veya geçiş ücreti almaya çalıştığında polis tarafından durdurulunca dolandırıldıklarını anladılar.
Sonunda yakalanan Parker, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı ve dolandırıcılık tarihine adını yazdırdı.
TESPİTLİ YORUM
@portovecchiaa Gece kar yağdığı için şu an iş yerinde Almanlar'ın tek mevzusu bu.
Biri kışlık teker taktırmamış vicdan azabı çekiyor, diğeri kaymış gelirken. Öteki önden çekişli olduğu için karısının arabasıyla gelmiş. Saçma sapan muhabbetler.
Bu adamlar Mercedes'i nasıl yapıyorlar kafam almıyor...