Sipariş verirken çalışanların "Sulu mu kuru mu alırsın abi?" sorusu, sanki hayatının en önemli kararını veriyormuşsun gibi hissettirebilir. Hangi anlamda "kuru"? Pilav mı, başka bir şey mi? Karmaşa bazen gülümsetir.
Esnaf lokantalarında sabahın 7'sinde mercimek çorbasına ekmek banan dayının huzur dolu bakışı... "Acaba hayatı çözmüş mü?" diye düşündürür.
"Abi bu son tabak, alırsan al" cümlesi, yemeklerin tükenmeye başladığı saatlerde klasikleşmiştir.
Genelde pilavın yarısı kalmıştır, fasulye neredeyse yoktur, ama ekmek sınırsızdır!
Çalışanlar genelde komiktir. "Pilav üstü kuru istedim, bu pilavın altında kalmış" gibi esprilerle yemek servisi yapılabilir.
Bir de "Bu tatlı, sevgilini sevindirmez ama seni tok tutar" türünden öneriler gelir.
"Abi iki çorba, bir pilav, bir tavuk sote; hadi 55 yapalım" pazarlıkları.
Lokanta sahibi bazen "Ver 50, tatlı benden olsun" diyerek günü kurtarır.
Bazı müşteriler sanki lokantanın gizli ortağıymış gibi davranır. Çalışanlara "Abi bana yine bildiğin gibi yap" der, herkes neyi kastettiğini anlar.
Ekmek sepetleri her masaya konur, ama biri mutlaka "Abi bir sepet daha getir" der. Sonra kalan ekmekleri poşete koyup götüren amcaya rastlanır ve bir kahkaha kopar.
BUNU BİLİYOR MUYDUN?
"Hayatımın en garip ama eğlenceli günüydü" diye anlattı.
GÜLÜ YORUM
@ativittta Öğrenciyken Amerika'ya staja gittiğimde her bilimsel toplantıya, vaka tartışmasına katılıyordum.
Oradaki hocam "Senin isteğin beni geleceğe dair umutlandırıyor" demişti. Halbuki benim param bitmişti ve toplantılarda verilen bedava yemeğin peşindeydim.
TESPİTLİ YORUM
@hizlisayar Olaylar olaylar...
İki memur evlenmişler.
Adam, karısına "Sen ev kirasını öde, ben de diğer giderleri karşılarım" demiş.
25 yıl böyle, kiraya her yıl fahiş zam gelse de idare etmişler. Daha sonra adam vefat etmiş ve vefatından sonra evin adama ait olduğu ortaya çıkmış.