Etki-tepki olayı

Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Eklenme Tarih 24 Temmuz 2015
Klasik tepki: "Sıraya geç kardeşim."
Neoklasik tepki: "Şeker kardeşim sıraya geçiver."
Realist tepki: "Sıra var."
Sürrealist tepki: "Sallandıracaksın bunlardan ikisini Kızılay'da bak bir daha yapabiliyorlar mı?"
Romantik tepki: "Beyefendi siz galiba sırayı görmediniz."
Modern tepki: "Efendim insanımız eğitimsiz. Halbuki Avrupa'da..."
Postmodern tepki: "Sırana geç lan ayı!"
Uzlaşımcı tepki: "Acelesi olmasa öne geçmezdi, üzmeyin garibi..."
Devrimci tepki: "Altyapı sorunları çözülmeden halkımız sıraya geçmez. Devrim olunca herkes hizaya gelecek."
Kaderci tepki: "İki dakika fazla beklesek kıyamet mi kopar? Kısmetse hepimizin işi görülür."
Felsefeci (septik kuşkucu) tepki: "Ön ve arka kavramları görecelidir. O tarafın ön taraf olduğuna kim karar verdi? Öne geçtiğini zanneden, aslında arkaya geçmiş olabilir."
Kanıtçı tepki: "Efendim, algılanmayan şeyler yok demektir. Bakmayın o tarafa, adam yok olur."
Kötümser varoluşçu tepki: "Herkes bir gün ölecek. Onurlu bir şekilde bekleyin. Bir gün o adam da ölecek."
İyimser varoluşcu tepki: "Sıkmayın canınızı, şu anın tadını çıkarmaya çalışın. Bakın ne güzel hayattasınız ve birileri önünüze geçebiliyor." Hümanist tepki: "İnsanlık bir bütündür. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için. Dolayısıyla birimiz öne geçince, aslında hepimiz öne geçmiş oluyoruz."

YOK BÖYLE HABER
Adapazarı'nda İnsan Hakları Ulusal Komitesi Başkanlığı'nca mahkumlar arasında düzenlenen resim yarışmasında mansiyon kazanan Gültekin T.'nin ödülü, tahliye olduğu için evine götürüldü.
Polisi gören Toker kaçtı; ödül için
geldiklerini öğrenince döndü.

MESLEK SIRRI
Yargıç, hırsıza şöyle sorar: "Söyle bakalım, soyduğun dükkana nasıl girdin?"
Hırsız, biraz düşündükten sonra soruyu şöyle yanıtlar: "Efendim, biz buraya yargılanmaya mı, yoksa meslek sırrı
vermeye mi geldik?"

Z'Sİ YOK
Hakim sorar: "Oğlum adın nedir?"
- Temel ama, 'Z'si yok!
Hakim: "Temel'de Z olur mu, be adam?"
- Haçan hakim pey ne kızayısun, pen
de zaten 'Z'si yok dedum!

İNGİLİZCE
Yüzme bilmeyen bir turist denize düşmüştü. Suda çırpınırken can havliyle bağırıyordu.
- Help! Help!
Yoldan geçen Temel onu gördü. Kızgın bir şekilde bağırdı:
- Ula İngilizce öğreneceğine, yüzme
öğrenseydin ya!..

DAMATLIK
Anne küçük kızına anlatıyordu: "Bak kızım, gelinler en mutlu günleri olduğu için nikahta beyaz giyerler." Küçük kız bir an düşündü: "Yaa... Şimdi damatların neden siyah
giydiklerini daha iyi anlıyorum..."

ALKIŞLIYORUM
Anadolu Yakası'ndaki, insanların hayalini genişleten rezidanslardan birinin önünden geçtikten sonra, sevgili karıma, "Burada adalar manzarasını görerek metres ile oturmak ne hoş olur" diye laf sokuyorum. Alkışı hak eden yanıt gecikmiyor: "Sen böyle söyleyince insanın
metres olası geliyor!"

KULAK
Kulakları duymayan bir adam hastanede yatan arkadaşını ziyarete gitmek istemiş.
Düşünmüş, "Ben ne sorarım, o ne cevap verir?" diye. Klasik cevaplara göre konuşmayı tasarlamış, cümlelerini zihninde hazırlamış. "Nasılsınız" derim, o da "İyiyim" der.
Ben de, "Oooh ne güzel" der, devam ederim.
Hastaneyew gidip arkadaşının başucuna varmış.
- Nasılsın, iyi misin? - Ölüyorum. - Oooh, ooh ne iyi. Ne ilaç veriyorlar? - Zehir. - O ilaç çok iyidir. Doktorun kim? - Azrail.
- Ondan iyi doktor yoktur.